Bu sene havalar çok erken ısındı ve hava sıcaklığı neredeyse Yaz günlerini aratmıyor.
Hatta son bir haftadır sanki Ağustos ayının sıcağını yaşıyor gibiyiz…
İşte böyle oluna; yani hava sıcaklığı mevsim normallerinin üstünde seyrederken birden bire gözümüz kulağımız ormanlarımıza çevriliyor.
Olası bir yangına karşı her bakımdan hazırlıklı olmakta büyük fayda var.
İçinde bulunduğumuz Mayıs ayı, orman yangınları için artık hassas bir ay. Bu sebeple olası yangınların önlenmesi için her zamankinden daha dikkatli davranmak mecburiyetindeyiz.
Yanan ormanlık alanlar çocuklarımızın geleceği. O bakımdan orman yangınları ile mücadeleyi sadece Orman Müdürlüğü’ne bırakmamamız lazım.
Bunu unutmamalıyız.
Çünkü yanan orman alanlarında yıllardır emek vererek büyüyen, üzerine titrenen yeşil doku; çıra gibi yok oluyor.
Yanan alanların yeniden ağaçlandırılması yıllar alıyor.
Bir de bilhassa köylerimizi ağaçlandırmamız lazım.
Su sorununu bahane ederek ağaçlandırma yapılmaması kuraklığı çoğaltıyor bana göre.
Mevcut olan ormanlık alanlarında ise bilhassa piknik ateşinin söndürülmemesi, sigara izmaritinin söndürülmeden atılması için için yangına sebebiyet veriyor.
Bir de tarla açmak için kasıtlı çıkarılan yangınlar var ve bu çok üzücü.
Daha bahar aylarındayız diye orman yangınlarına karşı hazırlıklarımızı ihmal etmememiz lazım.
Geçtiğimiz sene orman yangınlarında biliyorsunuz canımız yandı, ciğerlerimiz yandı.
Bu konuda hepimize büyük sorumluluk düşüyor.
Sağlıcakla kalın.
Bu yazı toplam 2344 defa okunmuştur.