İşsizlik rakamları hiç de iç açıcı değil! Her 5 kişiden birisinin işsiz olduğu ülkemizde yeni yatırımlara, istihdama ve en önemlisi üretime gereksinim var. Yüksek enflasyon ve işsizlik; özellikle son yıllarda ciddi travmalar yaratmaya devam ediyor. Esnaf siftah yapmadan dükkanlarını kapattığını söylerken, bir turizm şehri olan Antalya’daki işsizlik oranının yüksek oluşu gerçekten düşündürücü…
Şurası bir gerçek ki; işsizlik sorununu yıllardır yazarız, ve çizeriz…
Bu sorun her yıl karşımızda durur ve çözüm önerileri hakkında bilgi isteriz.
Zaman zaman şöyle bir genel bir kanıyla da karşılaşırız : “İş var, çalışacak kişi yok!” Bu sözü bir çırpıda söyleyenler, ucuz işgücünden dem vurup kalifiyesiz olarak çalışma ortamına vurgu yapanlardır.
Yani; üniversiteyi bitirmiş birisinin aldığı eğitim paralelinde neden iş bulamadığını açıklayamazlar. Üniversiteyi bitirmiş bir kişinin pazarda elma satmasını beklemekle eşdeğerdir bu yaklaşım… Ya da asgari bir ücretle bir otelde çalışmasını öngörmek gibi… Nedense “işsizlik” gerçeğine çok fazla takılı kalmayız. Ya da kalmak istemeyiz. Maalesef işsizlik; satın alma gücünün düşüklüğü, yaşam şartlarının zorluğu acı gerçeklerimiz. Bu gerçekleri yok sayamayız… Asgari ücretin yıllardır sorgulandığı ülkemizde bir kişinin maaşıyla bir evin geçindirilmesi imkansız gibi…
Ve işsizlik gerçeği…
Yıllardan beri işsizlik sorunu ile baş başayız.
Hiç düşündünüz mü? Üniversiteyi bitiren gençler; daha okulu bitirmeden kara kara düşünüyor. Üniversiteyi bitirmek; artık bir başarı değil! Aksine bir işe yerleşebilmek başarı!..
Asgari ücretle çalışan çok sayıda üniversite mezunu biliyorum. Yarından umudunu kesen insanların bu anlamda eğitime bakışı da, hayata bakışı da olumsuz.
Olumsuz tablonun etrafımızı sardığı böylesi bir ortamda gerçekten konusunda uzman ve donanımlı gençlerin işsiz dolaşması üzüyor beni. Soruna bir de bu açıdan bakmak gerek. Yoksulluk sınırının 4 bin lira ile ifade edildiği ülkemizde kaç kişi bu parayı kazanabiliyor? Bunu da sorgulamak gerek.
Hiçbir sosyal etkinliğe katılmayan, sadece ay sonunu getirmeye çalışanların bir de işsizlik kabusu ile yatıp kalkması ne kadar trajik bir ayrıntı!!! Enfl asyon oranları gerçek anlamda çarşı ve pazardaki fiyatlarla orantılı.
Enflasyon ve işsizlik sorunu; birbiriyle yarışır biçimde ön planda olduğu sürece geleceğe dair olumlu bir tabloyu görmek olanaksız…
Bu yazı toplam 1156 defa okunmuştur.