2 milyon nüfusunu aşan Antalya’da özellikle ulaşım sorununun yıllardan beri en önemli sorunlardan birisi olmasının en önemli nedeni çarpık yapılaşma gerçeğinden başka bir şey değil…
Ulaşım ve alt yapı sorunlarının da uzantısında kaldırım işgalleri; açık semt pazarlarındaki görüntü kirliliği, otopark rezaleti, ne yazık ki Antalya’nın klişeleşmiş görüntüleri arasına girdi…
Bu bildik görüntülerin önlenmesi noktasında yerel yöneticilerin daha fazla çalışma ve proje üretmesi gerekiyor.
Daha önce de belirttiğim gibi Antalya’nın en önemli sorunu çarpık yapılaşma ve ulaşım… Ancak, bu iki önemli sorunun uzantısında öyle çetrefilleşmiş sıkıntılar var ki, bu sorunları çözmek yerine sadece söylem üretmek Antalya’ya çok şeyler kaybettiriyor.
Maalesef bir turizm kentinde olmaması gereken ne varsa; maalesef Antalya’da “fazlasıyla” var…
Özellikle kent merkezinde görüntü kirliliğiyle ne gariptir ki daha çok karşılaşıyoruz…
Kaldırımlara kadar taşan tezgahlar, inanın dünya kenti diye tanımlanan bu kentle tezat bir görüntü oluşturuyor.
Öyle ki; kaldırım işgalleri, cadde ve sokakların “otopark” haline dönüşmesi, görüntü kirliliği, tabela kirliliği Antalya’nın kangren haline gelmiş sorunları…
Elbette ki böylesi olumsuzlukları, hele hele Antalya gibi turizmin lokomotifi bir kentteki görüntü kirliliğini üzülerek görüyoruz…
Bunun da ötesinde kent merkezindeki ara sokaklarda, mahallelerde özellikle Tahılpazarı, Elmalı, Kışla, Sinan, Varlık, Yıldız ve Altındağ mahallelerindeki görsel kirlilik; “düşündürücü” boyutta…
İşlek noktaları otoparka dönüşmüş Antalya’da sadece yerel yönetimler anlayışıyla kronikleşmiş sorunları çözmek olası değil.
Geçici çözümler değil, kalıcı çözümlerden yana tercih kullanılmalı.
Bugün için tüm bu sorunların “geçici” önlemlerle çözümlenmeye çalışıldığını, rutin denetimlerle ve kontrollerle sorunun yüzeysel olarak değerlendirildiğini görmek kaygı veriyor insana.
Daracık yollarda gelişigüzel park eden araçlar yolları tıkamış durumda.
Denetim mekanizması devreye girmeli.
Bu yazı toplam 1019 defa okunmuştur.