Döviz kurundaki artış, kuşkusuz ki en fazla konut satışlarını olumsuz etkiledi.
Etkilemeye de devam ediyor.
Bir turizm şehri vizyonuyla yerli ve yabancı yatırımcıların da ilgisini çeken Antalya'da konut fiyatları rekor derecede arttı.
Fiyatlar bu denli artarken, özellikle kiralık daire bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Mevcut kiralık dairelerin fiyatı da neredeyse asgari ûcrete yaklaştı!.
Diger taraftan en fazla konut satışında birinciliği hiç kimseye kaptırmayan (!) Antalya’da doğal doku tahribatı ve betonlaşma yarışı gelecek adına tehlikeli sinyaller veriyor.
Hızla bir yapılaşmanın gözlemlendiği ve yeşil dokunun giderek azaldığı Antalya’da tarım alanlarının daralması ile çarpık yapılaşma dikkat çekici boyuta gelirken, betonlaşma yarışı ile birlikte kent adeta nefes alamaz hale geldi.
Geçmişte de, bugün de Antalya’nın en önemli sorununun “betonlaşma” yarışı olduğunu sık sık dile getirenlerdenim.
Bu konudaki düşüncem hiç değişmedi.
Bu kentin hangi aşamalardan nerelere geldiğini çok iyi bilen birisi olarak, doğal doku tahribatının en fazla zararı bu kentte yaşayanlara vereceğini de çok iyi biliyorum.
Hafta sonları vatandaşlar dalında meyve görebilmek için kilometrelerce uzaklığa, köylere gidiyorsa burada durup düşünmek gerek!
Yapısal tıkanıklık nedeniyle hava sıcaklığı değişkenliği ve azalan yağışlar hissedilir biçimde kendini hissettirirken, yeşil doku tahribatına artık son verilmeli.
‘’Yeşil Antalya’’ maalesef son 30 yılın yanlışları ve imar planlarındaki ciddi yanlışlar sonucu ‘’Beton Antalya’’ haline geldi.
İnanın Antalya’yı gezmeye gelen ziyaretçilerin en çok şikayetçi olduğu ve hatalı olduğu konuların başında çarpık yapılaşma geliyor.
Bu sorunu trafik izliyor…
Şurası bir gerçek ki; yeşil doku konusuna gelince hepimiz çevreciyiz, ancak doğal dokuyu koruma adına somut ve kararlı adım atan yok.
Bu kentte alınan kararlar hep siyaseten alınıyor. Antalya’yı düşünen yok.
Sürekli yanlışlarda ‘’ısrar’’ etmenin artık bu kente ve bu kentte yaşayanlara zarar veriyor...
Bu yazı toplam 888 defa okunmuştur.