Antalya’nın hava kirliliğinin korkutucu boyutlara geldiğini sık sık bu sütunlardan siz okurlarımla paylaşıyorum.
Hava kirliliğinin her geçen gün daha da kötüye gittiğini vurgulayan okurlarımız ısrarla bu kirliliğe karşı neden önlem alınmadığını soruyor.
Örneğin; Antalya’ya tatil yapmak için gelen turistler; ulaşım sorununun da önünde görmüş olacak ki hava kirliliğini ve çevre düzenlemesi eksikliğini, kent yönetiminde söz sahibi olanları bu temel sorunlara karşı dikkatini çekiyorlar.
“Antalya’da hava kirliliği korkulacak boyutta değil” ya da, “Hava kirliliği normal değerlerde” türünde açıklamalar mevcut olan sorunu ikinci plana bırakmaz.
Öyle ki; saat 18.00 – 24.00 arası yoğunluklu olarak tüm kente inen is bulutu, sağlığımızı ciddi biçimde tehdit ediyor.
Antalya’daki yerli ve yabancı turistler bile önceki yıllara oranla Antalya’da hava kirliliği tehlikesi olduğuna vurgu yapıyorlar.
Hava kirliliği, yeşil dokunun tahribatı ve trafik…
Şubat ayının artık sonlarına doğru yaklaştığımız bu günlerde hava kirliliği tehlikesine karşı kamu kurum ve kuruluşlar ile Büyükşehir Belediyesi kaçak kömür kullanımının, kalitesiz kömür kullanımının önüne geçmek için denetimlerini sürdürüyorlar.
Bununla birlikte yıllardan beri süre gelen eksiklikler var.
Çarpık yapılaşma da hava kirliliğini arttıran önemli bir faktör.
Doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması, ilçelerde de bu çalışmaların arttırılması, alternatif enerji kaynaklarına yönelmek gerekiyor.
Çevreyi kirleten atıklar, kalitesiz kömür kullanımı, trafiğe çıkan araç sayısının artması ve kalitesiz yakıt kullanımı gibi faktörler hava kirliliğini tetikliyor.
Bu hususlarla daha çok mücadele edilmeli.
Bu yazı toplam 711 defa okunmuştur.