Önyargılı olmak; peşin fikirli olmak kadar yaşamı anlamsız kılan ve zorlaştıran başka ne olabilir?
Kendini geliştiremeyen, bildikleriyle yetinen ve kendi bildiğini hep ‘’doğru’’ sanan kişilere değişik alternatifleri ve fikirleri kabul ettirmek ne zor şey!
Bir dediği, bir dediğini tutmayan o kadar çok insan var ki etrafımda; şaşırmamak olanaksız…
1 ay öncesinde farklı konuşan, şimdilerde farklı düşünen, bir önceki söylediğini “yalanlayan” kişilerin hangi kararını ya da düşüncesini “dikkate” alacağız bilemiyorum.
Önyargılardan yaşamım boyunca kaçınmışımdır hep!
Ve uzak durmaya çalıştım.
Ancak; olaylara ve yaşananlara o kadar çok önyargıyla bakan insanlar var ki etrafımda hangisini analiz edeceğimi bilemez oldum.
Daha önceki yazılarımda tek taraflı düşünmenin ve hayata bakmanın kısır döngü yapısını anlatmaya çalışmıştım.
Maalesef bugün siyasetteki tıkanmanın da en büyük nedenlerinden birisi çok yönlü düşünülememesi ve bencillikten kurtulamamasıdır.
Gerçekçi söylemlere o kadar ihtiyacımız var ki aslında…
Özellikle böylesi günlerde…
Yaşamın içerisinde ön yargılardan kurtulmanın en etkin yolu eğitimden geçiyor.
Çok kitap okumak, araştırmak, sorgulamak ve empati yapmak…
Daha sonra sosyo-kültürel yaşam içerisinde kendi değerlerimize sarılmak.
Gelişen ve değişen dünya düzenine ayak uydurmak…
Gelişmelere ve değişime ayak uydurabilmek…
Bunu yapamadığımız sürece akıntıya kürek çekmeye devam ederiz.
Bu yazı toplam 1759 defa okunmuştur.