Şurası bir gerçek ki; yanan her ağaçla, geleceğimizin de yanıp kül olduğunu sanıyorum son yangınlarla maalesef bir kez daha görmek hepimizi kahrediyor…
İzmir’de Karabağlar ilçesi’nde çıkan ve günler sonra söndürülebilen son yangın bir kere daha gösterdi ki, yana sadece ormanlarımız değil, gelecek yıllarımız. Çaresizce izlediğimiz ve 15-20 yılda büyüyebilen ağaçların dakikalar içerisinde yanarak kül olması, ormanlık alanda yaşayan hayvanların, böceklerin küle dönmüş görüntüleri gerçekten yüreğimizi yaktı. Bu görüntüler sonrasında yangının söndürülmesinin neden geciktiği, günlerce uzadığı ve ekipman sayısının neden yetersiz olduğu sorular çok fazla gündeme geldi…
Bu acı görüntüler de gösterdi ki, orman yangınlarıyla mücadele konusunda çok daha etkili ve donanımlı hale gelmeliyiz. Antalya’nın da ormanlık bir yaşam alanı olduğunu düşündüğümüzde son derece duyarlı olmamız gerekiyor. Ağustos ayının sonlarına geldiğimiz bugünlerde sanıyorum en çok dikkat etmemiz gereken olguların başında orman yangınları geliyor. Hava sıcaklığının mevcut yangınlar sonrası nasıl dayanılmaz boyuta geldiğini de bu kentte yaşayanlar olarak hepimiz gözlemledik! Ülkemizin en dikkat çekici özelliklerinden birisi orman alanlarımız… Son yıllarda büyük bir ağaçlandırma kampanyasıyla yeşil alanlarımız daha da arttırıldı. Ancak her çıkan yangın yılların birikimini, gayretini, emeğini ve özverisini bir anda kül ediyor… 15-20 yılda büyüyebilen, boy veren ağaçların yanarak kül olması gerçekten çok üzücü. Antalya; zaten yeşil dokudan yavaş yavaş uzaklaşan bir kent…
İlçelerde özellikle ormanlık alanların korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması bu bakımdan çok önemli… İhmalkarlık, tedbirsizlik ve ilgisizliği de unutmamalıyız. Ve sorumsuzluğu! Ama; böyle günleri fırsat bilen insanlıktan nasibini almamışları da göz ardı edemeyiz! Daha geniş alanlarda ve sık noktalarda kontrol merkezleri oluşturmamız gerekiyor. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler, çok daha dikkatli ve hazırlıklı olmamız gerçeğini, ve daha da önemlisi orman yangınlarıyla mücadeledeki ekip ve ekipman desteğini arttırmamız gerektiğini gözler önüne serdi.
Evet…
Orman yangınları için çok kritik günler ve haft alar içerisindeyiz… Bir ihmal, bir unutkanlık; bir sorumsuzluk, duyarsızlık ciğerlerimizin yanmasına neden oluyor. Havaların iyice ısındığı, pikniklerin arttığı, buna paralel piknik amaçlı yakılan mangalların risk taşıdığı bugünlerde hepimiz her zamankinden çok daha dikkatli ve ‘’sorumlu’’ olmak zorundayız. Bir de dikkat çekmek istediğim bir başka konu; piknik alanlarını o kadar kötü kullanıyor ve bırakıyoruz ki, gerçekten geride çok düşündüren görüntüler kalıyor.
Bu yazı toplam 584 defa okunmuştur.