(KONUK YAZAR)
Dolar dört, Euro beş liraya dayandı. Baş döndürücü yükselişi durdurmak için önlem alınmış olsa da nafile!.
Döviz…
Türk Lirası, döviz karşısında değer kayıp ettikçe, döviz karşılığı borçlu olan sanayici ve iş adamları iflas etmemek için direnmeye çalışıyorlar. Ama nereye kadar?
Bir ülkenin dış devletlere yapmış olduğu ihracatı az İthalatı çok ise dövize olan talep artıkça dövizin yükselmesini kimse durduramaz
Enflasyon…
Enflasyon almış başını gidiyor. Bugün çarşıda aldığını birkaç gün sonra Pazar da alamayacak duruma geliyor. Fakir fukara zaten geçinemiyor. Emekliler almış oldukları maaşla zor şer yaşamaya çalışıyor. İşçi zaten bir gün çalışıyor üç gün yatıyor. Akraba desteği olmasa durumu daha da vahim hal alır.
Memur…
Almış olduğu maaşın yarısı kira, diğer yarısı çocukların giderine gidiyor. Valla nasıl geçiniyorlar bilmem ama? Şeytanın dahi bile çözmeyeceği bulmaca gibi.
Çiftçi.
Çiftçi, ektiğinin karşılığını alamıyor. Hayvancılık soracak olursanız çok daha büyük tehlike arz etmeye devam ediyor. Almış oldukları önlem veya geliştirmeye çalışmakta oldukları projeler günü birlik olması nedeniyle başarı sağlanmaz oluyor. Devlet acil, kalcı ve uzun soluklu çözüm üretmediği müddetçe çiftçinin hali bugünkünden daha da kötü duruma dönecek.
Zam da zam!
Dünyada akaryakıtı en pahalı kullanan ülkeyiz.
Elektrik ha keza! Gün geçmiyor nerdeyse her gün zam da zam. Vergiler artıyor, ama bütçe açığı çığ gibi büyümeye devam ediyor,
Özelleştirme.
Cumhuriyet kurumları bir bir satılıyor. Kısa dönem içinde, yoktan var edilen ne kadar kurum varmış meğer sat sat bitmiyor…
Bu gidiş iyi bir gidiş değil?
Bana İki bin yılları öncesi halkın temel ihtiyaç olan ekmek, benzin ve diğer yiyecek kuyruklarını hatırlatıyor.
Ülkemiz de tabii ki çalışmış, çabalamış, üretmiş, satmış ve zenginleşmiş mutlu, mesut ve paralar içinde yüzen bir avuç şanslı insanlar elbette vardır.
Ancak; Başka mutlu, yarına umutlu bakan insanlar da vardır. Torpile İhaleler alanlar, devletin cebine elini sokanlar, hatta hak etmeyip çalanlar ve yetim hakkı yiyenler de vardır. “Mutlak bir gün çıkar aheste aheste” elbette.
Binali Efe
Bu yazı toplam 2305 defa okunmuştur.