Bugün 23 Kasım 2024 Cumartesi
  • Antalya14 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3005.805
    %1.82
  • Dolar
    34.5348
    %0.14
  • Euro
    36.0249
    %-0.48
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Prof. Dr. Murat Dinçer’den, Kanser Hastalarına Covid 19 Aşısı Çağrısı
06 Kasım 2021 Cumartesi 11:53

Prof. Dr. Murat Dinçer’den, Kanser Hastalarına Covid 19 Aşısı Çağrısı

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, kanser hastalarında aşılanmanın son derece önemli olduğunu belirterek, "Ülkemizde mevcut...

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, kanser hastalarında aşılanmanın son derece önemli olduğunu belirterek, "Ülkemizde mevcut olan Covid 19 aşılarının hiçbirisi canlı aşı olmayıp tamamı kanser hastalarında güvenle kullanılabilmektedir. Tedavisi bitmiş takip hastalarında olduğu gibi, tedavi almakta olan tüm hastaların takip eden hekimleri ile görüşerek zaman kaybetmeden aşılarını yaptırması gerekmektedir" dedi.

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği'nce düzenlenen 8. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde gerçekleştirildi.

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Bir Önceki Dönem Başkanı 8. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, 900'ü aşkın katılımcının takip ettiği kongrede, 5 paralel salondaki oturumların büyük bir ilgiyle izlendiğini bildirdi.

Yönelik tedaviler hakkındaki gelişmelerden bahseden Turhal, Moleküler profilleme ile kanserli dokudan alınan parça üzerinde moleküler genetik analiz yapılarak hangi yolla tümör hücrelerinin çoğaldığı ve hangi hedefe yönelik tedaviye imkan sağladığını saptama tekniğidir. Bu yöntem gittikçe daha yetkin bir şekilde yapılmaya, daha geniş sayıda moleküler bozukluğu saptamaya ve sonrasında da buna yönelik tedavi imkanları keşfedilmesine imkan tanıyor. Bu işlem gittikçe daha ucuz, kolay ve hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Üstelik artık kan örneği ile tümör hücrelerini saptayıp, alınan kanda az sayıda tümör hücresi olsa bile bu moleküler profilleme işlemini hastadan parça alınmasına gerek kalmaksızın yapabilme imkanı da olabiliyor" diye konuştu.

Hedefe yönelik tedavilerle ilgili tedavi yaklaşımı değişimi hakkında da bilgiler veren Turhal, "Bu grup ilaçların, kanseri tamamen çıkarılan bireylerde, ameliyat sonrası süreçte, koruma amaçlı olarak kullanabileceğimize yönelik elimizde kanıt yoktu. Ama son kongremizden bu yana, bu tedavilerin, örneğin akciğer kanserinde, uygun moleküler genetik bozukluk varsa, hap şeklinde verilen bir ilaçla ve hiç kemoterapiye gerek kalmadan, mikroskopik düzeydeki kanserin yok edilmesini başarabildiği gösterildi" dedi.

"277 ilaca ulaşıldı"

Akıllı ilaç tedavilerinin kombinasyon halinde kullanılmasına da değinen Turhal, "Bu yaklaşım ile ilgili daha çok bilgi ve yetkinlik sahibiyiz. Daha etkili, uygun ve az yan etkileri olan ikili tedaviler tasarlayabiliyoruz. Artan bir hızla yeni hedefe yönelik tedaviler bulunuyor, klinik deneyleri tamamlanıyor ve hastalarda kullanımı için onay alınıyor. Onun için bir önceki kongremizi yaptığımız zamandan bu yana hedefe yönelik tedavi ilaçları 30'un üzerinde kanser türünde 277 ilaca ulaştı ve yaklaşık dört kat artmış oldu. Bu da geleceğe yönelik olarak bireyselleştirilmiş tedavilerin daha yaygın ve yetkin bir şekilde yapılabileceği konusundaki beklentilerimizi artırıyor" ifadelerine yer verdi.

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, kanserin Türkiye'de ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığına dikkat çekti.

"5 ölümden biri kanser"

Küresel olarak yaklaşık her 6 ölümden biri, Türkiye'de ise her 5 ölümden birinin kanser nedeniyle olduğunu işaret eden Dinçer," Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri; başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktörlerinden kaynaklanmaktadır. Tütün kullanımı, yüksek vücut kitle indeksi (fazla kilolu ya da şişman olma), meyve ve sebzeyi az tüketme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol kullanımı. Tütün kullanımı kanser için en önemli risk faktörüdür ve kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 22'sinden sorumludur. Ülkemizde en sık üç kanser sırasıyla erkeklerde akciğer, prostat ve kolon kanseri iken kadınlarda sıralama meme, tiroid ve kolon kanseri şeklindedir" dedi.

"Covid 19 aşısı çağrısı"

Dinçer, Covid 19 döneminin başlarında pek çok hastanın sağlık kurumlarına başvurma konusunda tedirginlik yaşadığını ve zaman zaman teşhis ve tedavide aksamalar yaşandığını belirtti.

Tüm toplumda olduğu gibi kanser hastalarının da aşılanması son derece önemli olduğunun altını çizen Dinçer, "Ülkemizde mevcut olan Covid 19 aşılarının hiçbirisi canlı aşı olmayıp tamamı kanser hastalarında güvenle kullanılabilmektedir. Tedavisi bitmiş takip hastalarında olduğu gibi, tedavi almakta olan tüm hastaların takip eden hekimleri ile görüşerek zaman kaybetmeden aşılarını yaptırması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

"Akciğer kanseri ilk sırada"

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri, 8. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Sekreteri Doç. Dr. Özlem Sönmez, akciğer kanserinin hem Türkiye'de hem dünyada, kansere bağlı yaşam kayıplarının ilk sebebi olduğuna dikkati çekti.

Sönmez, son verilere göre, dünyada 1 yılda ortaya çıkan yeni akciğer kanseri vaka sayısının 2.09 milyon iken bu kansere bağlı yaşam kaybı sayısı 1.79 milyon olarak hesaplandığını kaydetti.

"Akciğer kanseri ve tütün"

Türkiye'de her yıl 30 bin yeni akciğer kanseri vakasının görüldüğünü aktaran Sönmez, "Akciğer kanserinden korunmak için alabileceğimiz en önemli önlem tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmaktır. Yanımızda sigara içiliyorsa bile maalesef risk altında olduğumuzu unutmayalım. Akciğer kanseri yüzde 90 tütün veya diğer tütün ürünleri kullanımı nedeniyle gelişir. Bu yüzden özellikle genç yaşlarda sigara içmeye başlayanlar, uzun süre sigara kullananlar, günlük sigara tüketimi yüksek olan kişilerin erken tanı için düzenli doktor kontrolünde olmaları önerilmektedir.

"Taramanın önemi"

Sönmez, 30 yıldır günde bir paket sigara içen ve 55 yaşını dolduran herkesin düşük doz akciğer tomografisi ile erken tanı amacıyla mutlaka taranması gerektiğini bildirdi.

Akciğer kanseri en yeni gelişmelerin olduğu ve en yeni tedavilerin kullanıldığı kanser türü olduğunu ifade eden Sönmez, "Tümörün genetik haritasının çıkarılması ile o kişideki kansere neden olan genetik değişiklik bulunabilmekte ve o geni etkisiz hale getiren en uygun tedavi verilmektedir. Bu ilaçlar halk arasında akıllı ilaçlar veya sihirli mermiler olarak biliniyor. Eskiden vücuda yayılmış ileri evre akciğer kanseri hastaları 1 yılın altında yaşarken bu ilaçları kullanabildiğimiz hastalar uzun yıllar aktif yaşamlarını sürdürebiliyor" değerlendirmesini yaptı.

Antalya Son Haber

Bu haber toplam 4767 defa okunmuştur
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim