Küçük gibi görünen ayrıntılarda gizlidir çoğu zaman çözüm. Ayrıntılara dikkat etmeyen ise resmin bütününe bakamaz.
Yaşantımızın her evresinde mutlaka başarısızlıklar vardır. Başarıya giden yolda başarısızlıkların verdiği yaşamsal tecrübeler hayati önem taşır.
Herkes bakmak ve görmeyi aynı sanıyor.
Oysa; küçük ayrıntılarda o kadar çok yalın gerçek var ki!
Dün olduğu gibi bugün de alışkanlıklarımızı değiştirecek pozitif bir bakış açısını sorunların çözümüne yönelik yansıtabilmeliyiz.
Alışkanlıklarımızı bir tarafa bırakarak resmin bütününe bakmayı akıl edemiyoruz ne yazık ki…
İddialı olmak güzel bir huy; ancak körü körüne iddiacı olmak çok farklı bir şey!
Bencillikten ödün vermediğimiz sürece doğruları, güzellikleri ve en önemlisi haklı olmayı başarabilmemiz olası değil!
Mutlaka sizler de fark etmişsinizdir; son dönemlerde en büyük gereksinimimiz olan değerlerden anlayış ve saygı kavramını maalesef kaybettik.
Öyle bir noktaya geldik ki; herkes bakmak istediği pencereden görmek istediğini görüyor…
Ve ön yargılı bir yaklaşım var.
Yaşantımızın her alanında bu olumsuzluğu görmek mümkün.
Siyasetten spora kadar her alanda.
Sağlıklı düşünebilmek için fazla bir çabamız yok!
Neden? ve Nasıl? sorularını kendimize sormuyoruz.
Ve hatayı sürekli karşımızdakilere yüklüyoruz.
Bu anlamda empati kurmak ve ön yargılardan uzakta değerlendirmeler yapmak her geçen gün daha da “zor”laşıyor…
Sorgulamak, karşılaştırmak ve düşünmek…
Anlık kararlar vermek yerine, olaylara tüm yönleriyle bakmak…
Ve en önemlisi tahammül gösterebilmek…
Hoşgörü dilini kullanabilmek…
Bu yazı toplam 592 defa okunmuştur.