Salgın kurbanı sağlıkçılar anıldı

Covid-19 salgını mücadelesinde hastalığa yakalanarak hayatını kaybeden hekimler ve sağlık çalışanları Antalya’da anıldı. Düzenlenen törende konuşan Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Pandemi sürecinde kaybettiğimiz sağlık çalışanları ve tüm vatandaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz” dedi.

Covid-19 salgını mücadelesinde hastalığa yakalanarak hayatını kaybeden hekimler ve sağlık çalışanları ‘Yönetemiyorsunuz Tükeniyoruz Haftası’ etkinlikleri kapsamında Antalya’da anıldı. Antalya Tabip Odası’nın çağrısıyla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde biraraya gelen sağlıkçılar hayatını kaybeden meslektaşları anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Anma törenine sağlıkçıların yanı sıra Antalya Eczacı Odası Başkanı Mehmet Ertekin, Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ve Antalya Eşgüdüm Kurulu Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar ve HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de katıldı. “Pandemi sürüyor sağlık emekçileri tükeniyor” ve “Covid-19 mücadelesinin kahramanları sizleri unutmayacağız” yazılı hayatını kaybeden sağlıkçıların fotoğrafının bulunduğu pankart açan sağlıkçılar, “Yaşatmak için yaşamalıyız” yazılı siyah kurdele taktı. “Yaşatmak için yaşamak istiyoruz, pandemi sürüyor biz tükeniyoruz, insanca yaşam onurlu meslek” şeklinde slogan attılar. Anma çok sayıda polisin gözetimi altında yapıldı.  

“SAYGIYLA ANIYORUZ”

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Naci İşoğlu’nun hekimlerin ne yapması gerektiğini iyi bildiğini belirterek mesleğe başlarken ettikleri Hipokrat yeminini hatırlattığı törende konuşan Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Pandemi sürecinde kaybettiğimiz sağlık çalışanları ve tüm vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz” dedi.

“VEFA BORCUMUZ”

Hekim ve sağlık çalışanlarının temel görevinin hastalıkların önlenmesi, tedavi edilmesi ile bireylerin ve toplumun sağlık hakkının korunması, geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Şahin, “Bunu mesleklerinin evrensel değerlerine dayanarak her zaman canla başla yapmaktadırlar. Türk Tabipleri Birliği’nin salgına yönelik bilimsel verilere dayanan uyarı ve önerileri toplumun sağlık ve yaşam hakkı için kamuoyu ile paylaşması evrensel, yasal ve etik sorumluluğudur. COVID-19 salgınında kaybettiğimiz meslektaşlarımızı siyah kurdele ile anmak ve başka kayıplar olmasın diye çabalamak ise kaybettiklerimize ve yakınlarına karşı vefa borcumuzdur” diye konuştu.

“YAŞAMIMIZIN KORUNMASINI SAĞLAYAN KOŞULLARI BEKLEMEK EN DOĞAL HAKKIMIZ”

Hekim ve sağlık çalışanlarının görevlerini yerine getirirken kendi sağlıklarının, yaşamlarının korunmasını sağlayacak koşulları beklemenin en doğal hakları olduğunu vurgulayan Şahin, “Yaşatmak için yaşamalıdırlar. Bu hakların sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması, önlemlerin alınması, uygun çalışma ortamlarının oluşturulması, emeklerinin karşılıklarının sağlanması ise devletin asli sorumluluğudur” açıklamasında bulundu.

“ANTALYA’DA İZLENEN YAKLAŞIK 4 BİN 500 POZİTİF VAKA VAR”

Türkiye’de 6 ay önce başlayan salgının şiddetlenerek devam ettiğini dile getiren Şahin, “Resmi rakamlara göre bugüne kadar 296 bin vatandaşımız hastalanmış ve 7 bin 249 vatandaşımız vefat etmiştir. Sağlık çalışanları arasında ise hasta sayısı 30 bini bulmuştur. 31’i hekim olmak üzere 91 sağlık çalışanı ne yazık ki bu mücadelede kaybedilmiştir. Pandemi sürecinin şeffaflıkla yönetilmemesi ve bu nedenle kesin rakamlara ulaşılamamakla birlikte sahada çalışan meslektaşlarımızdan edindiğimiz bilgilere göre Antalya’da da halen yaklaşık 4 bin 500 Covid pozitif vaka izlenmekte olup son dönemde günde 400-500 arası yeni vaka tespit edilmektedir. Ayrıca bir meslektaşımızı da Covid-19 nedeniyle kaybetmiş olmanın acısını yaşamaktayız. Resmi rakamlar göz önüne alındığında oransal olarak toplumdaki bireylere göre sağlık çalışanlarının 10 kat daha fazla hasta olduğu görülmektedir. Bu da açıklıkla gösteriyor ki Covid-19 sağlık çalışanları için bir meslek hastalığıdır ve bu konuda gerekli hukuki süreç yürütülmelidir.”

“HİÇBİR SALGIN SADECE VATANDAŞLARIN BİREYSEL ÇABASIYLA ÖNLENEMEZ”

Sağlık hizmetlerinin en önemli basamağının koruyucu hizmetler olduğunu vurgulayan Şahin, “Covid-19 gibi bulaşıcı ve salgın hastalıklarda toplumun korunabilmesi için koruyucu hizmetlerin önemi bir kat daha artmaktadır. Ancak yine bilmekteyiz ki iktidarın sağlık hizmetlerini metalaştırarak kâr elde etme aracı olarak görmesinin sonucu tedavi edici hizmetler öncelenmektedir. Salgın bilimini dikkate alan, aklın ve bilimin ışığında bir salgın yönetimi yaşama geçirilebilse Covid-19’un önlenebilir bir hastalık olduğu görülecektir. Tüm dünyada salgının halen devam etmesinin temel nedeni, merkeze halk sağlığı ve bilimi değil de ekonomik gerekçeleri alan yaklaşımdır. Hiçbir salgın sadece vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez. Kamusal sağlık otoritesi şu anda maske, mesafe ve el hijyeni uyarıları dışında bütün alanlardan kendisini çekmiştir. Covid-19 yayılımından sadece yurttaşların suçlu olduğu algısı yaratılmaktadır. Bireysel tedbirler ancak merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici, halkın sosyal gereksinimlerine çözüm getiren kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olacak ve sonuç verecektir” diye konuştu.

“BİZİ KORUYAMAZSANIZ TOPLUMU HİÇ KORUYAMAZSINIZ”

“Bizler olağandışı durumlarda da mesleğimizin doğasında yer alan fedakarlığı ve özveriyi yerine getirmeyi başarmış bir mesleğin mensuplarıyız” diyen Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Pandemiye karşı en ön saflarda mücadeleyi yürüten hekimler ve bütün sağlık çalışanları ölüm – kalım savaşına dönüşen COVID-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını ve korunacaklarını bilmek istiyor. Bu insanüstü çabalarının farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz. Salgınla mücadeleyi sürdürürken kendi sağlığımızın, hastalığı sevdiklerimize ve diğer hastalarımıza taşımanın, yaşamımızı kaybetmemiz durumunda geride bıraktıklarımızın geleceğinin kaygısını yaşamak istemiyoruz. Yöneticilerin, hastanelerin salgınla kuşatıldığı bu günlerde, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sesine, haykırışına kulak vermeleri zorunluluktur. Tüm sağlık çalışanlarında fiziksel ve ruhsal olarak yaşanmakta olan çöküş ve tükenmişliğin pandemi sürecinde yaratabileceği moralsizlik ve zaaflar konusunda yetkilileri uyarmak istiyoruz. Hekimleri ve sağlık çalışanlarını korumayı başaramaz, maddi ve manevi desteği sağlayamazsanız, toplumu hiç koruyamazsınız.”

“CAN SİPERHANE ÇALIŞIYORUZ”

Şahin’den sonra konuşan Antalya Eczacı Odası Başkanı Mehmet Ertekin ise, Antalya’da 1235 eczane ve 3500 çalışanla hizmet verdiklerine dikkat çekti. Hiçbir zaman maddi gerekçeler ve mesai kavramlarıyla hizmet sunumuna gitmediklerinin altını çizen Ertekin, “7/24 can siperhane şekilde halkımıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Başlangıç noktası tabiplerimiz. Önlemleri gazete veya televizyon haberleriyle almamalıyız. Bu işin profesyoneli olan, etkin çalışan ekiple beraber hareket ederek almalıyız. Sadece rakamlarla değil, bilimsel verilerle yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Siyasal söylem ve görseller bizler için değildir. Biz meslek odalarının halk sağlığının dışında bir hizmeti yoktur. Bunun ötesini düşünen, farklı amaçlara sürükleyen yapılar halk sağlığına zarar verir” şeklinde konuştu.

ANT İÇİLDİ

Törende, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz ile HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de birer konuşma gerçekleştirdi. Törende “Tehdit ediliyor olsak bile mesleğimizi kararlılıkla, özgürce ve onurumuz üzerine yerine getireceğimize ant içiyoruz” denilerek ant içildi. HABER: YUSUF KATRAĞ