Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

  14 Şubat Sevgililer Günü geride kaldı. 
   Sevginin sembolü olmuş böylesi bir gün pandemi kısıtlamalarında bana göre daha bir anlam kazandı. Herkes böylesi özel ve güzel günü sevdikleriyle baş başa kutladı.
 14 Şubat deyince elbette aklıma hemen rengarenk çiçekler geliyor…
 Gül, karanfil, menekşe, orkide, zambak, leylak, lavanta, nergis, sümbül ve diğerleri…
 Örneğin ben nergisi çok severim.
 Ve papatyayı…
 Yüzyıllar boyunca sevgiyi, aşkı tanımlamada etkin bir rol üstlenen çiçekler mutlu anlarımızda her zaman anımsadığımız bir obje oldu…
 Kokusuyla, görünümüyle, benzersiz türleriyle  çiçekler her zaman ilgi odağımız olmuştur.
 Olmaya da devam ediyor.
 Hatırlayacağınız üzere kutladığımız 14 Şubat neredeyse tüm Dünya’da kutlanan özge günlerden birisi. Sevgililer Günü tam da bu anlamda sevgisini, aşkını, bağlılığını hediye ile taçlandırmak isteyenler için sembolleşen bir gün.
 Kimimiz bu özel güne bir sözle, bir davranışla, içten bir sarılmayla, bir hediyeyle ya da çiçek demetiyle anlam kattık.
 Kimimiz de imkanlar ölçüsünde bir hediye aldık.
 Her ne hediye alırsak alalım, ya da verirsek verelim elbette çiçeklerin dili çok farklı ve özge…
 Çiçeğin modası hiç ama hiç geçmiyor.
 Anlamını ve değerini kaybetmiyor!
  Bu noktada ülkemizin en büyük karanfil üretim merkezi Antalya’da  kutladığımız 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla karanfil satışlarında eski yıllardaki gibi olmasa da kayda değer bir satış yaşandı diyebilirim. 

   Öyle ki; Antalya'da örtü altında üretilen kesme çiçekler, 14 Şubat Sevgililer Günü için Avrupa ülkelerine gönderildi. Çeşitli ülkelere gönderilen çiçeklerde ağırlıklı olarak kırmızı karanfil tercih edildi. 
 Kırmızı karanfil bir anlamda 14 Şubat ile neredeyse sembolleşmiş bir çiçek…
 Kesme çiçek dendiği zaman hemen aklımıza gelen Antalya’da ihracat noktasında kesme çiçeğin büyük talep görmesi Antalya’nın da ne denli önemli bir kent olduğunu ortaya koyuyor.
 İşlerin durgunluğundan şikayetçi olan esnaf; pandemiye rağmen 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle biraz olsun teselli buldu diyebilirim.
 Diğer taraftan sevgisini, aşkını bir yaşam biçimine dönüştürenler ise mutlu.
 Verdiğimiz veya aldığımız hediyenin biçimi ve içeriği ne olursa olsun sevgimiz hiç bitmesin!..