Talasemi Önleme Projeleri, Hasta Sayısını Azalttı

AKDENİZ Kan Hastalıkları Vakfı (AKHAV) Başkanı Prof. Dr. Duran Canatan, Türkiye'de kayıtlı talasemili hasta sayısının 6 bin olduğunu belirtti. Prof. Dr. Canatan, Sağlık Bakanlığı'yla birlikte yürütülen talasemi önleme projeleri sayesinde talasemili sayısının azaldığını kaydetti.

AKHAV Başkanı Prof. Dr. Duran Canatan, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. 1987 yılında kurulan Dünya Talasemi Federasyonu'nun 60 ülkede 98 üyesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Canatan, Dünya Talasemi Günü'nün federasyona üye ülkelerde 19 yıldır çeşitli etkinliklerle kutlandığını söyledi. Türkiye'de kayıtlı talasemili sayısının 6 bin olduğunu aktaran Prof. Dr. Canatan, son 16 yıldan beri uygulanan önleme projeleri sayesinde hasta sayısının azaldığını kaydetti. Prof. Dr. Canatan, "Eğer bu projeler yürütülmeseydi, hasta sayısı 10 bini bulacaktı" dedi.

TALASEMİDE BİNİN ÜZERİNDE TİP VAR

Talaseminin ırsi olarak geçen, tedavisi zor ve pahalı olmasına karşın önlenmesi kolay ve ucuz kalıtsal bir kan hastalığı olduğunu anlatan Prof. Dr. Canatan, sağlıklı bireylerde kanda oksijen taşıyan ve kana kırmızı rengi veren hemoglobin molekülünün 2 alfa ve 2 beta zincirinden oluştuğunu söyledi. Prof. Dr. Duran Canatan, "Alfa yapılamaz ise alfa-talasemi, beta yapılamaz ise beta-talasemi, her iki zincire ait bozukluklara da anormal hemoglobin denir. Moleküler yönünden bakıldığında beta talaseminin 200 tipi, alfa talaseminin 80 tipi ve anormal hemoglobinlerinde binin üzerinde tipi vardır" dedi.

EVLİLİK ÖNCESİ TALASEMİ TESTİ

Prof. Dr. Canatan, "Talasemi hastaları her ne kadar düzenli tedavi ve izlemle normale yakın bir yaşam sürse de zor ve pahalı bir hastalıktır. Buna karşın talasemi, toplum eğitimi, evlilik öncesi tarama ve doğum öncesi tanı testleri ile önlenebilen bir hastalıktır. Anne ve baba adayları bebek sahibi olma kararı aldıklarında talasemi testini yaptırmayı ihmal etmemeli" uyarısında bulundu.

ANTALYA'DA KAYITLI 700 TALASEMİ HASTASI

Antalya'daki durumu değerlendiren Prof. Dr. Duran Canatan, "Türkiye genelinde talasemi taşıyıcılığı yüzde 2.1 iken, sahil bölgelerinde yüzde 4.3, Antalya sahil bölgelerinde yaşayan yerli halkta yüzde 10 sıklıkta bulunmuştur. Bu nedenle ülkemizde ilk talasemi merkezi Antalya Devlet Hastanesi bünyesinde 1994 yılında kurulmuştur. Antalya bölgesinde 700 civarında hasta yaşamaktadır. Son 20 yıldan beri talasemi önleme projesi uygulanmasaydı hasta sayısı 1500 civarında olacaktı" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI