Bir tarım kenti olan Antalya’da en önemli sorunlardan birisi de kuşkusuz ki su sorunu.
Sulama suyunun belirli aylarda iyice azalması şüphesiz çiftçiler için önemli bir sıkıntı oluyor.
Sulama sorununu tam anlamıyla çözmemiz için öncelikle su kaynaklarını kurutmamamız ve yeni yatırımlar yapmamız gerek.
Bazı ilçelerimizdeki toprak öyle verimli ki, bir de su sorununu çözsek daha büyük mesafeler alırız.
Son yıllarda atıl durumdaki arazilerde tarıma öncelik verilmeye başlanırken bu konudaki en büyük sorun olan susuzluğun aşılması için daha kapsamlı projeler üretilmesi isteniyor.
Ekili arazilerin imara açılmasıyla birlikte tarımdaki potansiyelin düşmeye başladığı Antalya’da atıl durumdaki arazilerin tarım amaçlı kullanılmaya başlanmasının umut verici olduğunu söyleyen vatandaşlar, özellikle son 2 yıl içerisinde artan tarla fiyatlarının bunda etkili olduğunu söylüyorlar.
Susuzluk sorununun bir an önce aşılması için projeler üretilmesi gerektiğini de söyleyen vatandaşlar, ekili alanların artmasıyla ikinci plana atılan tarımın yeniden ayağa kaldırılabileceğini belirtiyorlar.
Bence de haklılar.
Özellikle kuraklık tehditinin ilçe köylerini ciddi anlamda etkilediğini, barajlardaki su seviyesinin yetersiz olduğunu söylemek mümkün.
Susuzluk sorunu aşılabilirse ve bilinçli tarım politikasıyla atıl durumdaki araziler ekonomiye kazandırılırsa Antalya turizme bağımlı olmaktan kurtulur. Tarımın desteklenmesi ve en önemlisi teşvik edilmesi kaçınılmaz. Öyle atıl durumdaki arazilerimiz var ki bu alanlarda patates bile ekilse Antalya ekonomisi kazanır, üretici kazanır.
Böyle olunca vatandaş da memnun olur.
Üreticilerimize bol kazançlar diliyorum.
Bu yazı toplam 821 defa okunmuştur.