Gazetelerde gördüğüm bir başlık; aslında geliyorum diyen tehlikenin somut yansımasıydı. Şöyle yazıyordu : ‘’Gençler Turizmden Uzaklaşıyor’’
Gerçekten de ; yıllardır süren yanlışlar zincirinin bir uzantısı aslında bu sonuç…
Turizm sektörünü yaşamının geleceğine koyamayan, uzun soluklu düşünemeyen gençlerimizin bu bakış açısı turizmde aslında neleri yanlış yaptığımızın da bir sebep – sonuç ilişkisi…
Kasım ayının ortalarındayız ve pandemiye rağmen kısmen iyi sonuçlanan turizm sezonunda yine binlerce turizm çalışanını işsiz günler ve aylar bekliyor…
Kalifiye personel sayısının hızla azaldığı, ‘’Sezon kapandığında bir dahaki sezon açılışına kadar nasıl geçinirim? Sorularının yanıt bulamadığı turizmde maalesef planlı ve proğramlı bir yapılanmadan söz edemiyoruz.
Oysa ki; Antalya turizmde her türlü potansiyeli bünyesinde barındıran bir şehir olarak çok daha fazlasını verebilecek güçte.
Ve bu sektöre umut bağlayamayan gençlerimizin, işsizlerimizin sesine kulak vermeliyiz.
Bu sektörü 12 aya yayacak sinerjiyi ve istikrarı sağlamalıyız…
Pandemiye rağmen bunu başarmalıyız.
Çünkü pandemide bile bu sektör, diğer sektörlerimize ilaç gibi geldi.
Ancak; turizme umut bağlamayı düşünen insanlarımızın sayısı artacağına hızla azalıyor.
Artık çok yönlü düşünmenin ve geleceğe dönük istikrarlı bir yapılanmanın zamanı çoktan geldi, hatta geçiyor…
Turizmi nedense hep başka ülkelerden gelen yabancı turistler ölçekli düşünürüz. Bunun için de yerli turizm kavramına uzak kaldık.
Turizm deyince Dünyanın farklı ülkelerinden gelen turistlerin potansiyeli elbette ki çok önemli.
Ya yerli turizm?
Bu olguyu ikinci plana atmamak gerek.
Ve aslında iç turizmi daha da canlı tutacak projelere yönelmek gerek…
Şurası bir gerçek ki; Türkiye, hem kültürel değerleri hem de doğası açısından dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi. Bunları gün yüzüne çıkartıp, ürün haline getirdiğimiz zaman Türkiye’nin tüm noktasında turizm sinerjisi artar.
Önemli olan faktör turizmi çeşitlendirebilmek.
Kültür turizmi konusunda son yıllarda yapılan çalışmalar yeterli değil. Aynı şekilde inanç turizmi, spor turizmi, yayla turizmi gibi kavramlara yönelmeliyiz.
Hem de acilen…
Bu yazı toplam 868 defa okunmuştur.