Vekillere mektup var: “Öğretmenlerin taleplerine kulak verin”
Türk Eğitim Sen tarafından, önümüzdeki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine gelecek olan yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesi nedeniyle tüm Türkiye’de her ilin milletvekillerine ayrı ayrı mektup gönderildi. Kanunda yer almasını istedikleri talepleri milletvekillerine mektupla ileten Türk Eğitim Sen, “Bu kanunun öğretmenlerin taleplerine kulak verilerek hayata geçirilmesi noktasında bizlere destek olmanızı istirham ediyoruz. Bu nedenle kanunda yer almasını arzuladığımız düzenlemelere biz eğitimcilerle birlikte sahip çıkmanız en büyük temennimizdir” dedi. Antalya’dan, Yeşil Sol Parti milletvekili hariç diğer 16 milletvekiline mektuplar Güllük PTT’den gönderildi. Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, kanunda beklentileri karşılayacak düzenlemelere yer verilmesi gerektiğini vurguladı.
“ÖĞRETMENLERİN TALEPLERİNE KULAK VERİLEREK HAYATA GEÇİRİLMELİ”
İlk kez 2018 yılında 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nin tanıtım toplantısında dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından kamuoyuna duyurulan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili Öztürk, Türk Eğitim Sen olarak öğretmenlere yönelik bir kanunun çıkarılmasını olumlu bulduklarını belirterek, kanunun içerisinde öğretmenlerin tabi olduğu tüm süreç ve mevzuatın yer alması gerektiğini bildirdiklerini ve 5 yıllık süreç içerisinde kanunda neler olması gerektiğine dair ciddi bir gayret ortaya koyduklarını hatırlattı. Kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki süreçte, Anayasa Mahkemesi’nin Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı maddelerini iptal ettiğine dikkat çeken Öztürk, “Bu gelişmenin ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın kanunun yeniden düzenlenmesi için çalışma başlattığını belirtti. Yeni ÖMK düzenlenmesinin kamuoyuna duyurulmasına kısa bir süre kala, milletvekillerinden öğretmenlerin taleplerine kulak vererek hayata geçirilmesi noktasında destek beklediklerini kaydeden Öztürk, “Bu nedenle kanunda yer almasını arzuladığımız düzenlemelere biz eğitimcilerle birlikte sahip çıkmaları en büyük temennimizdir” dedi.
“MESLEKİ AÇIDAN BİR GEREKLİLİK”
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran ve mesleğin statüsünü sağlam bir zemine kavuşturacak şekilde düzenlenmesinin mesleki açıdan bir gereklilik olduğunun altını çizen Öztürk, “Bu kapsamda, tüm öğretmenlerin sadece kadrolu istihdam edilmesi, öğretmen atamalarının mülakat olmadan ve KPSS başarısı esas alınarak yapılması, kariyer basamaklarının sınav yerine hizmet yılı esasına göre belirlenmesi, mazeret tayinleri başta olmak üzere, tayinlerde yaşanan problemleri giderecek nakil sistemi kurulması, liyakati esas alan ve adalet zemininde yürüyen yönetici atama sisteminin yasal zeminde ihdas edilmesi, öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimleri için gerekli tedbir ve teşviklerin hayata geçirilmesi son derece önem arz etmekte” açıklamasında bulundu.
“BEKLENTİLERİ KARŞILAYACAK DÜZÜNLEMELERE YER VERİLMELİ”
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak düzenlemelere yer verilmesinin gerekliliğine dikkat çeken Öztürk, şöyle konuştu:
“Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenebilmesi için, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda mutlaka cezaların artırılmasına, şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmasına, özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalı. Öğretmenlik mesleğine yönelik genel kaygılar ortadan kaldırılmalı, buna ek olarak maaş ve özlük hakları günümüz ekonomik koşullarına ve öğretmenlik mesleğinin itibarına uygun şekilde belirlenmeli. Türkiye’de öğretmen istihdamı ile ilgili ihtiyaç analizi yapılmalı. Bu konuda MEB ve YÖK koordineli bir şekilde süreci yürütmeli eğitim fakültelerinin sayısı ve kontenjanları buna göre belirlenmeli. Sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalı ve tüm öğretmenlerin kadrolu şekilde istihdam edilmesi sağlanmalı. Öğretmen liseleri tekrar hayata geçirilmeli. Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenler ekonomik ve özlük hakları açısından teşvik edilmeli. Zorunlu hizmet alanlarında görev yapan eğitim çalışanlarına 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde vaat edildiği üzere teşvik ödeneği ödenmeli. Öğrenim özrü, kendi alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans ve doktora öğrenimine devam edenler için geri getirilmeli. Özellikle eş durumu atamalarında anayasanın koruması altında olan aile bütünlüğünün sağlanması açısından toplumu oluşturan ailenin bir arada tutulması zamana ve şarta bağlanmamalı, özür grubu atamalarında kolaylık sağlanmalı.”
“ÖĞRETMEN KARİYER BASAMAKLARI SİSTEMİ SINAVSIZ OLMALI”
“Liyakati esas alan yazılı sınav esasına dayalı yönetici atama sistemi kurulmalı. Sınavla öğrenci kabul eden okullara yönetici ve öğretmenler de yazılı sınavla alınmalı” diyen Öztürk, diğer talepleri şöyle sıraladı:
“Eğitim kurumu yöneticilerine; yönetici olarak il dışı tayin hakkı verilmeli. Eğitim kurumu müdürlüğü ikinci görev kapsamından çıkarılarak asli görev haline getirilmeli. Doğal afet durumlarında afete maruz kalan bölgelerdeki öğretmenlere teşvik edici tedbirler alınmalı. Her yıl öğretmen atamaları standart bir takvim doğrultusunda gerçekleştirilmeli ve 1 Eylül’de göreve başlayacak şekilde düzenlenmeli. Öğretmen kariyer basamakları sistemi sınavsız olmalı. Mesleki kıdemi 5 yıl olan öğretmenlere Uzman, 5 yılını tamamlamış Uzman Öğretmenlere de Başöğretmen unvanı verilmeli. Yüksek lisans ve doktora öğrenimi bu sürelerden düşülmeli. Hiçbir öğretmen Başöğretmen unvanı almadan emekli olmamalı. Mesleki kıdemi 20 yıl ve daha fazla olan öğretmenlerin uzman öğretmenlikte bekleme süresi kaldırılmalı, Başöğretmen unvanı verilmeli ve tazminatı ödenmeli. Öğretmenlik kariyer basamakları sisteminin getirmiş olduğu mali haklar emeklilik sistemine de yansıtılmalı. GİH sınıfında görev yapan yöneticilere görev ve sorumlulukları gereği, ücret dengesizliğini önlemek için, kıdemlerine bağlı olarak uzman öğretmen ve başöğretmen tazminatları yansıtılmalı.”
“ÇALIŞANLARIN MOBBİNGE MARUZ KALMAMASI İÇİN DÜZENLEMELER YAPILMALI”
Kanunda çalışanların mobbinge maruz kalmaması için de düzenlemelerin yer alması gerektiğine işaret eden Öztürk, taleplerini şöyle tamamladı:
“Ücretli öğretmenlik, özel öğretim kurumlarında geçen süreler, PİKTES kapsamında görev yapılan süreler, uzman ve başöğretmenlik için gerekli kıdem hesabında sayılmalı. Kariyer basamaklarında ilerlemek için, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almamış olma şartı kaldırılmalı, eğitim programı ve asgari çalışmaları tamamlama zorunluluğuna yer verilmemeli. Eğitim kurumu çalışanlarının mobbinge maruz kalmaması için bu hususta düzenlemeler yapılmalı. Başarıyı esas alan, objektif kriterlere dayalı ödül sistemi getirilmeli. Mesleki ve kişisel gelişimlerine destek olmak amacıyla, hizmet içi eğitim fırsatından her öğretmen faydalanmalı. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına bir asgari ücret tutarında ödenmeli. MEB Yönetici Akademisi kurulmalı, eğitim kurumları müdürleri EKYS sonrası burada yetiştirilmeli. Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saati 15 saat olmalı.”
MEKTUBUN SONUNDA TEŞEKKÜR EDİLDİ
Türk Eğitim Sen’in milletvekillerine gönderdiği mektupta taleplerin sıralanmasının ardından, “Öğretmenlerimizin talep ve beklentilerinin kanun düzenlemesinde yer alması hususunda hassasiyet ve destekleriniz için şimdiden tüm meslektaşlarımız adına teşekkür ediyoruz” denildi. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim