Bugün 30 Ocak 2025 Perşembe
- IMKB
% - Altın
3209.402
%1.14 - Dolar
35.7656
%-0.10 - Euro
37.3323
%0.15
- 17:43 - Alanya Belediye Başkanı Özçelik, çocuklar ile sahili temizledi
- 17:23 - Antalya’da "Doğal Tozlaşma için Bombus Arıları" toplantısı
- 16:20 - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’ya geliyor
- 16:14 - Antalya’nın sorunlarını TBMM’de dile getirdiler
- 16:10 - AK Parti Kepez’den Erdoğan mesaisi
- 14:23 - Bakan Tekin’den özel okullara fahiş fiyat uyarısı: "Kapatmaya kadar gider, çekinmeyiz"
- 12:33 - CW Enerji’den 7.5 milyon dolarlık panel satışı
- 12:23 - Demre’de 300 metrede 3 gündür mahsur kalan keçi operasyonla kurtarıldı
- 10:43 - Bebeklerde Kalp Hastalıklarına Dikkat, Erken Belirtileri Tanıyın
- 19:23 - Antalya’da domates üretimi düşüyor, hal işlem miktarları alarm veriyor
- 18:43 - MÜSİAD Antalya’dan Stratejik Yönetim Kampı
- 17:23 - Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, vatandaşın sorun ve taleplerini dinledi
- 16:30 - “Çiftçilerimizin zararı tazmin edilmeli”
- 16:24 - “Zincir marketler piyasa dengelerini olumsuz etkiliyor”
- 15:43 - Isparta’da usulsüz ve ruhsatsız ördek avı yapan bir şahıs yakalandı
Binali Efe / KONUK YAZAR
Yapay Zeka Çağındayız!..
26 Ekim 2018 Cuma 12:05
Bilimsel ARGE araştırmaları gelişmiş ülkelerde tüm hızla devam ederken, bizimkiler Müspet bilimi referans almak yerine, insanları değer verdikleri sembolleri veya inançları üzerinden oy devşirip idare etmeye kalkmakla ülkemiz sizce Dünya ile ciddi manada rekabet edebilecek düzeye gele bilirler mi? Avrupalılar; Matbaa gibi ulusların kaderini değiştiren buluşunu dahi bile; Müslümanlar 300 sene sonra anlaya bildiler.
Batılılar 15’inci ve 16’ncı yüz yılarında Rönesans (Yeniden doğuş) devrimiyle sanat, bilim, ilim, düşünce ve güzel sanat alanında dev adımlar atarken bizimkiler Saray Hareminde yan yatıp keyifl erini çatıyorlardı! Yirminci asrın sonlarına gelmek üzere olan Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler halen bilim, ilim şöyle dursun, Mezhep savaşlarıyla bir birlerini öldürmekle meşguller. Bizimkiler; “Uyanmaları gerekirken uyuyor, uyumamaları gerekirken uyutuluyorlar. Örneğin; Çağımızın en büyük icattı “Yapay Zekâ” gelişimleri tıpkı Matbaa icattı kadar önem arz etmekte olduğunu,
Türkiye ve diğer Müslümanlar tarafından hiçe sayılıyor ve ciddiye alınmıyor. Başta hükümet olmak üzere, Siyasi Partiler ve STÖ gibi ülkenin bütün sınıfl arı çağın gereksinimlerini fark edip kendilerini yenilerlerse bilemem? Aksi takdirde yakın bir zaman diliminde tarih önünde dün olduğu gibi bugün yaptıkları hatalarıyla yargılanacaklar. Artık bu çağda, benimsediğiniz ideolojinizden çok benimsemediğiniz ideolojilerin bilim konusunda ki konumlaması yapılmaktadır. asıl mesele. Kırmızıçizgi ise ideolojinizin “pozitif hukuk” taraft arı olup olmaması ile alakalıdır. (Din’i ideoloji olarak saymıyorum, çünkü bana göre ideolojileştirilmiş bir din, dini vasfını yitirmiştir) Özel hayatınızda öncelikleriniz faklı olabilir, ama ülke yönetiminde öncelikli referans noktanız nedir? İdeolojiniz mi, inancınız mı, yoksa bilimin/ilimin gereği mi? “Batı’da öncelikli referans noktası sırasıyla bilim, ideoloji, inanç gibi dururken biz de sırası ile
inanç, ideoloji, bilim gibi durmakta. Güç odakları tarihler boyu ‘gelecek endişesi’ yaşatarak onun kaçınılmaz sonucu olan ‘korkular’ üzerinden toplumları yönetmişlerdir. Eskisi kadar olmasa da, Dünya bu ilkel anlayışla bugün bile hala büyük ölçüde yönetilmektedir. Sizce, toplumu endişelere sevk ederek korku üzerinden yönetenler mi, yoksa o yaşadığımız korkuların nedenselliğini dahi bize en ince detaya kadar izah edebilen müspet bilim odaklı yönetim biçimleri mi insanlara fayda sağlar? Bir toplumun bilim ile pozitif hukuka dayalı bir yönetim anlayışı ile yönetildiğinde, o toplumun gelecek endişenin ve korkularının aynı oranda azalması sizce tesadüf mü? Gelişmiş ülkelerde insanları artık sadece vaatlerle, umutlarla yönetmeniz mümkün değil, çünkü referans noktaları bilim.
Onun için hayatlarını nesnel gerçeklik dışı vaatlerle, boş umutlara teslim etmezler. Korkulara değil özgür akla ve vicdana, tekleştirmeye değil çoğulcu demokrasiye itibar etmektedirler. Üretime dayalı gerçek bir kalkınma bir toplumun bilime ne derece itibar ettiğine bağlı. Sanıldığının akdine siyaset kurumu her sorunu çözemez, hele hele bilim hiç üretemez, zaten görevi de değil.
Siyaset kurumu olaylara yön verir, ideolojik algısına veya kapasitesine göre bilimin önünü ya tıkar, ya Frenler ya da teşvik eder. Siyaset kurumunun her derde deva gibi görülmesi de yanlıştır. Mesele toplumun ortalama bilinç düzeyidir. İdareye yansıyanda odur, o ortalama yükseldikçe siyasi kurumlarda o derece kendine çeki düzen verir, nicelik düşer nitelik artar. Aklı gereksiz endişelerden, ruhu gereksiz saplantılardan kurtarıp, yani çağımız gereği bu her iki nesneyi de özgür kılmadan size desem ki; “Buna rağmen ülkemiz isteğimiz ölçüde kalkınacak” ne kadar gerçekçi olur bilememe? Nesnel gerçeklik dışı olan umut etmekten başka?
Bu yazı toplam 1666 defa okunmuştur.
- Antalya’da niye yok?Ömer Yetgin
- ŞEHİRLEŞME- 3.Muharrem Yellice
- “ ANTALYA’DAKİ BELEDİYE UYGULAMALARINA FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI”Eşref Ural
- Park sayıları yetersizMustafa Yetgin
- TAMAMGürsel Kaya
- Tatilde okullardaki oturma gruplarının bakımı yapılmadıİSA KAVLAK
- Düşmeyiz ama Takviye ŞartKahraman Köktürk
- GÖMÜLÜ MALİ YÜKÜMLÜLÜKLER GELECEKRaziye Gök Aktaş
- NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
- Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
- MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
- CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
- Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
- SEÇİMEyüp Koçak
- Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
- Antalya’da "Doğal Tozlaşma İçin Bombus Arıları" Toplantısı
- Antalya’da Domates Üretimi Düşüyor, Hal İşlem Miktarları Alarm Veriyor
- Müsi̇ad Antalya’dan Stratejik Yönetim Kampı
- Adana’nın Şalgamı Dünyaya Açılıyor
- Anfaş’ta ’Food Product’ Heyecanı
- Matso’dan Manavgat’a Lezzet Atağı: Yerel Ürünler Markalaşacak
- Antalya Osb Sanayicileri Yeni İşbirlikleri İçin Japonya’da
- Antalya’da Erzurum Günleri
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim