“Yasal düzenleme istiyoruz”

Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto eden Eğitim Bir Sen üyesi öğretmenler, şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenleme yapılmasını istedi. Üyeler adına konuşan Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, “Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti lanetliyoruz” dedi.

İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde okuldan atılan eski bir öğrenci tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle Eğitim Bir Sen tarafından dün 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. Ayrıca, “Eğitimciye şiddete karşı sonuç alıcı, caydırıcı ve cezalandırıcı mahiyette bir yasal düzenleme” yapılması için imza kampanyası başlatılarak basın açıklaması yapıldı. Antalya Valiliği önünde buluşan Eğitim Bir Sen üyesi öğretmenler, 17 Mayıs’a kadar bir hafta sürecek imza kampanyasını başlatırken, ilk imzayı Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran attı. “Kınama mesajı değil şiddet yasası istiyoruz” yazılı pankart açan öğretmenler, “Eğitimciye şiddete dur de, kınama mesajı değil şiddet yasası istiyoruz haykırıyoruz” yazılı dövizlerle dikkat çekerek, “Şiddete dur de, kınamayı bırak yasamızı çıkart, öğretmen ölüyor Meclis uyuyor, duy Meclis duy sesimizi duy, gör Meclis gör halimizi gör, canımız yanıyor kanımız akıyor, öğretmeni şiddete teslim etmeyin, susma haykır şiddete hayır” şeklinde slogan attı.

“YILLARDIR YETKİLİLERE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ”

Eski öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan’a rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı dileyen Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, “Kanayan bir yara haline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalındı” diye konuştu.

“GEREKLİ ADIMLAR İVEDİLİKLE ATILMALI”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Genel Başkanları Ali Yalçın’a davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmaları önemli bulduklarını belirten Miran, “Bakanlıkta yapılan ortak basın açıklamasının ardından, genel başkanımızın katılımıyla TBMM önünde gerçekleştirdiğimiz geniş katılımlı eylem, eğitimcilere şiddeti önlemeye dönük kararlılığımızın ve şiddet olaylarının oluşturduğu büyük üzüntünün bir tezahürüdür. Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı. Eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalı” dedi.

“TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

“Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz” diyen Miran, “Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep ettik. Son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı belki bugün daha farklı konuşmak mümkün olacaktı. Genel Başkanımız Ali Yalçın ile görüşmesinde Sayın Bakan’ın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘Şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

“CEZAİ VE HUKUKİ TEDBİRLERİN ALINMASI ELZEM”

“Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun haline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır” diyen Miran, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hale getirmekte. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.” HABER: ÖMER ALİ YETGİN