“Falezleri korumak herkesin ortak sorumluluğu”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı odalardan oluşan Antalya İl Koordinasyon Kurulu (İKK), falezler üzerindeki yapılaşmaya dikkat çekti. Dün sabah Yavuz Özcan Parkı’nda bir araya gelen TMMOB’ne bağlı oda başkan ve temsilcileri, Antalya’nın en önemli simgelerinden falezlerdeki yapılaşma tehdidine işaret ederek, falezleri korumanın herkesin görevi olduğunu vurguladı. ŞPO Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, MMO Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca, HKMO Antalya Şube Başkanı Serter Kocababa, İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, PMO Antalya Şube Başkanı Gülsüm Kıldan, KMO Antalya Şube Başkanı Sacit Tayfun, Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Yüksel Karaman, İçmimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Güner Onaran ve diğer oda temsilcilerinin katıldığı açıklamayı TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri EMO Antalya Şube Başkanı Şaban Tat yaptı. Antalya’nın eşsiz doğal mirası falezlerin tehdit altında olduğunu kaydeden Tat, “Antalya’nın falezlerini ve doğal mirasını korumak, bu şehri seven herkesin ortak sorumluluğu” diyerek çağrıda bulundu.

“EKOSİSTEMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ SAĞLIYOR”

Antalya’nın jeolojik açıdan dünyanın en önemli ve eşsiz doğal miraslarından birine ev sahipliği yaptığının altını çizen Tat, “Milyonlarca yıllık süreçler sonucunda oluşmuş travertenler ve falezler, sadece şehrin doğal güzelliklerini değil, aynı zamanda ekosisteminin sürdürülebilirliğini de şekillendiren kritik unsurlar arasında yer almakta. Doğuda Aksu Çayı, batıda ve kuzeyde Beydağları, güneyde Akdeniz ile çevrili olan Antalya travertenleri, 630 kilometrelik geniş bir alanı kapsamakta ve dünyanın en büyük tufa çökeltilerinden biri olarak kabul edilmekte. Bu doğal mirasın ayrılmaz bir parçası olan falezler ise Karpuzkaldıran’dan Konyaaltı Plajı’na kadar uzanan 13 kilometrelik kıyı şeridi boyunca yer alarak Antalya’nın simgesi haline gelmiştir. Falezler, sadece estetik değerleriyle değil, aynı zamanda ekosisteme sağladıkları katkılarla korunması gereken benzersiz doğal oluşumlardır. Bölgenin jeolojik tarihini ve doğal süreçlerini yansıtan bu oluşumlar, adeta birer doğa laboratuvarı niteliğindedir” dedi.

“GELECEK NESİLLERE AKTARILMASI HAYATİ ÖNEME SAHİP”

Falezlerin ve travertenlerin korunmasının, Antalya’nın turistik cazibesini sürdürmekle sınırlı kalmayıp ekosistemlerin sürdürülebilirliği ve jeolojik mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından da hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Tat, “Antalya’nın doğal zenginlikleri, yerel veya küresel çıkarlar doğrultusunda şekillendirilemez. Doğal mirasın korunması, yalnızca bugünün değil, geleceğin de sorumluluğu” diye konuştu.

“GEREKTİĞİ GİBİ KORUNAMIYOR”

Antalya Falezlerinin, eşsiz flora ve faunası nedeniyle “Doğal Sit Alanı” ilan edildiğini ve büyük ölçüde kesin yapı yasağına tabi tutulduğunu hatırlatan Tat, “Ancak koruma statüsüne rağmen alanlar gerektiği gibi korunamamakta ve kent siluetine yakışmayan yapılaşmalar ortaya çıkmakta. Falezlerdeki izinsiz yapılar ve altyapılar, doğal morfolojik yapıyı bozmakta ve bölgenin ekolojik dengesini tehdit etmekte. Son dönemde kamuoyunda dikkat çeken asansör inşaatları ve özel işletmelerin kıyı işgalleri, falezlerde geri dönülemez tahribatlara yol açmakta. Kesilen ecrimisil cezalarının kira bedeli gibi algılanması, işletme sahiplerinin hukuksuz kullanımlarını meşrulaştırmakta. Ayrıca beton plajlar, ışık ve ses kirliliği gibi kent estetiğine aykırı unsurlar, falezlerin doğal dokusuna zarar vermekte” açıklamasında bulundu.

“DOĞAL DOKUYA AYKIRI HER TÜRLÜ YAPILAŞMAYA KARŞIYIZ” DİYEREK SORUMLULARA ÇAĞRIDA BULUNDU

Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği’ne bağlı meslek odaları olarak, falez kıyı bandındaki doğal dokuya aykırı her türlü yapılaşmaya karşı olduklarını vurgulayan Tat, “Falezler üzerindeki kaçak yapılar, doğal süreçlere engel olmakla birlikte olası doğal afetlerin etkilerini de artırmakta. Sorumlu idarelerden beklentimiz, doğal dokuya zarar veren yapılaşmaların hiçbirine taviz verilmemesi, etkin denetimlerin ivedilikle yapılması ve gerekli müdahalelerin gerçekleştirilmesidir” dedi.

DUYARLILIĞA DAVET

Tat son olarak, “Unutulmamalıdır ki kıyılardan yararlanmada herkes eşittir ve Anayasa’ya göre vatandaşlarımızın sahil bandını ücretsiz kullanma hakkı özel işletmeler tarafından engellenemez. Antalya’nın falezlerini ve doğal mirasını korumak, bu şehri seven herkesin ortak sorumluluğudur. Falezlerin doğal ve kültürel değerlerini gelecek nesillere aktarmak için tüm yurttaşlarımızı ve yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. HABER: ÖMER ALİ YETGİN