Antalya; tatil cenneti diye lanse edilirken, bu şehirde yaşayanlar tatil kavramı ile ne kadar barışık?
Ya da kendi yaşadığı şehirde çok yıldızlı otellerden birinde tatil yapmamış, yapamamış binlerce kişi var.
Ağır yaşam koşulları, ekonomik zorluklar yaşadığımız şehirde tatil seçeneğini ortadan kaldırırken, maddi durumu iyi olan yerli ve yabancı turistler için Antalya revaçta olma özelliğini koruyor.
Deniz, kum, güneş, tarihi doku, iklim ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkan Antalya’da turizm tesisleri özellikle bu yıl hedefini yakaladı diyebilirim.
Yabancı turistler için iyi bir sezon yaşanırken, yerli turizm hareketi ise yine durgun…
Her zaman dile getirdiğim üzere yükselen aşırı fiyatlar nedeniyle turizm tesislerinde yerli turistlerin konaklaması, tatil yapması giderek zorlaşıyor…
Öte yandan Antalya kendi içinde ikilemleri yaşayan, potansiyelinin farkında olmayan bir şehir.
Çok yıldızlı oteller cenneti diye tanımlanan bu şehri sadece turizmle ilişkilendirmek ne kadar doğru?
Ya da doğru mu?
Bu anlamda ciddi potansiyelleri olan Antalya’da 649 km. sahil şeridine sahip bir olgudan söz ediyorum.
Özellikle yılın 8 ayı oldukça hareketli geçen, çok yıldızlı otelleri eğer istikrarlı bir fiyat istikrarı oluşturulmuşsa dolan, Antalya merkezden çok Belek, Side, Kemer, Manavgat, Alanya gibi ilçe ve tatil merkezleri büyük rağbet gören bu şehrin en büyük eksikliği; ciddi anlamda deniz potansiyelinin harekete geçirilememesi…
Antalya’nın deniz ulaşımından hiç yararlanamadığımızı söylersem; doğru bir tespit yapmış olurum.
Antalya bir deniz şehri… Denizle iç içe olan, özellikle kıyı bölgeleri oldukça hareketli bir şehir.
Deniz şehrinde yaşamamıza rağmen denizden ne kadar yararlanıyoruz?
Bence yararlanamıyoruz.
Şurası bir gerçek ki; Antalya’lı deniz ulaşımını çok önemsiyor ve büyük bir isteği var.
Bu konuda bir sinerji oluşturulmalı artık.
Antalya gibi denizle iç içe olan bir kentte doya doya balık yiyemediğimiz gibi, deniz ulaşımından da yararlanamıyoruz.
Burada bir eksiklik, bir yanlış var.
Belediye başkanlığında isimler ve partiler değişse de bu eksikliğin giderilmesi aşamasında “değişen” bir şey olmuyor…
Bu yazı toplam 477 defa okunmuştur.