“Öğretmen memurların kadroları MEB’e kaydırılmalı”

Milli Eğitim Bakanlığı ölçütlerine göre öğretmen olup mezuniyet dışı unvanlarda çalışmak zorunda kalan kamu personelinin devlet için yetişmiş beyin gücü israfı ve verimsiz insan kaynakları planlaması olduğunu vurgulayan İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, bu durumdaki memurlardan isteyenlerin kadrolarının Milli Eğitime öğretmen olarak kaydırılması gerektiğini söyledi.

İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada Devlet Memurları Kanunu'nda sayılan (a) ve (b) kadro memurluklarına girişte belirlenen 35 yaş sınırının kaldırılmasını istedi. Görev yapmakta olan tüm rehber öğretmenlerin psikolojik danışma kadrolarına aktarılması gerektiğini de belirten Bahşi, öğretmen olduğu halde mezuniyet dışı unvanlarda çalışmak zorunda kalan kamu personelinin de devlet için yetişmiş beyin gücü israfı ve verimsiz planlama olduğunu söyledi. Bu kişilerin kadrolarının Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) öğretmen olarak kaydırılması gerektiğinin altını çizen Bahşi, bunun tam gün eğitim öğretime geçme planındaki yeni öğretmen ihtiyacı sorununu büyük ölçüde çözüleceğini kaydetti. Bahşi, çırak ve stajyer öğrenci olarak çalışmaya başlayanların, bu sürelerinin sigortalı sayılması gerektiğini de kaydetti.

“YAŞ SINIRI KALDIRILSIN”

Devlet Memurları Kanunu'nda sayılan (a) ve (b) kadro memurluklarına girişte belirlenen 35 yaş sınırının Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerle uyumlu hâle getirilmesi gerektiğini dile getiren Bahşi, “Liyakat sahibi, kamu ve özel sektör iş tecrübesine sahip kişilerin bu kadrolarda daha fazla istihdamına imkan sağlamak, terör örgütlerince oluşturulmuş veya eğitim hakkı ihlalleri sebebiyle oluşan mağduriyetleri giderebilmek için yaş sınırının kaldırılmasını talep ediyoruz. Anayasa'nın kamu hizmetine girme hakkını düzenleyen 70'inci maddesinin birinci fıkrasında ‘Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir’ denilmiş. İkinci fıkrasında ise ‘Hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez’ hükmüne yer verilmiştir. Kamu görevlileri hakkında kanunlarda öngörülen kısıtlamaların, hizmetin etkin ve verimli bir biçimde yürütülebilmesi amacına uygun olması gerekmektedir. Yani kısıtlamayla yürütülen hizmet arasında günün koşullarına ve gerçeklerine uyan ve zorunlu bir neden-sonuç bağının kurulması ve hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak da adalet ve hakkaniyet ölçüsünün zedelenmemesi gerekmektedir. Bundan dolayı gerek sosyokültürel ve ekonomik koşullardaki gelişmeler gerek emeklilik yaşının yükselmesi göz önüne alınarak bu düzenlemenin hayata geçirilmesi gerekmekte” dedi.

“REHBER ÖĞRETMENLER PSİKOLOJİK DANIŞMA KADROLARINA AKTARILMALI”

“Hızlı toplumsal değişmeyle çocuk ve gençlerin uyuşturucu, şiddete yönelme, evden kaçma, okul başarısızlığı ve okula devamsızlık gibi problemlerinde artma olmuştur” diyen Bahşi, “Çağdaş eğitim sisteminde, özellikle eğitim kurumlarında psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerine duyulan gereksinim bu nedenle kaçınılmaz olmuştur. Ancak öğrencinin merkezde olduğu bir rehberlik anlayışı kurumsal düzeyde konuyla ilgilenen herkeste benimsenirken uygulamadaki aksaklık ve sorunların bir türlü üstesinden gelinememektedir. Rehberlik ve psikolojik danışma uzmanlarının rol ve işlevlerinin de hâlâ tartışılmakta olduğu görülmekte. Bundan dolayı, görev yapmakta olan tüm rehber öğretmenlerin psikolojik danışma kadrolarına aktarılması gerekmekte” ifadelerini kullandı.

“DEVLET İÇİN YETİŞMİŞ BEYİN GÜCÜ İSRAFI”

Öğretmen olduğu halde veri hazırlama kontrol işletmeni, bilgisayar işletmeni, şef, zabıt katibi, icra memuru, gümrük muhafaza memuru, ambar memuru, gişe görevlisi, adliye çalışanı, infaz koruma memuru, itfaiyeci, şoför, kaloriferci, hizmetli gibi mezuniyet dışı unvanlarda çalışmak zorunda kalan kamu personelinin bulunduğuna dikkat çeken Bahşi, “Bu, devletimiz için maalesef yetişmiş beyin gücü israfı, verimsiz insan kaynakları planlamasıdır. 15 Temmuz 2016 sonrası olağanüstü hâl döneminde KHK'lerle meslekten ihraçlar sonucu binlerce öğretmen açığı ortaya çıkmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda ikili eğitimden vazgeçip tam gün eğitim öğretime geçme planı yeni öğretmen ihtiyacı da doğurmakta. Ayrıca, bütçe olanaklarının kısıtlılığı sebep gösterilerek atama yapılmadığı gerçeği de ortada. Bundan dolayı Milli Eğitim Bakanlığı ölçütlerine göre öğretmen olup başka unvanlarda memurluk yapanlardan isteyenlerin kadrolarının Milli Eğitime öğretmen olarak kaydırılması sorunu büyük ölçüde çözülecektir” diye konuştu.

“ÇIRAKLIK, STAJYERLİK SİGORTALI SAYILSIN”

Çıraklık veya stajyerlik döneminin sigortalı sayılması gerektiğini de belirten Bahşi, “Çırak ve stajyer öğrenci olarak çalışmaya başlayan insanlarımızın sorunlarına değinmek istiyorum. Çırak ve stajyer öğrenci olarak çalışmaya başlayan insanlarımız, bu sürelerinin sigortalı sayılmasını istemekte ve borçlanma hakkı beklemekte” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ