“38 kuruşunuz alın sizin olsun”
Halkevci Kadınlar, Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek 2025 yılı bütçesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ayrılan bütçeden paylarına günde 38 kuruş düşmesini protesto etti. Kadınlar basın açıklaması yaparken, ezan okunmaya başladı. Bu sırada bir vatandaş ezan okunurken açıklamaya devam edilmesine tepki gösterdi. “Asgari ücretle Mehmet Şimşek geçinsin, emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir, yaşasın feminist mücadelemiz” şeklinde slogan atan Halkevci Kadınlar adına konuşan Ebru İntibay, “2025 yılı bütçe görüşmeleri tamamlandı. Asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Açlık sınırı ise asgari ücrete ulaştı. Peki bu bütçeden bizim, kadınların payına ne mi düştü? Daha fazla yoksulluk, daha fazla bakım emeği yükü düştü. Şiddet karşısında daha korunaksız bir yaşam, daha fazla geleceksizlik, daha fazla yorgunluk düştü. Tabii bir de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ayrılan bütçeden payımıza günde 38 kuruş düştü. Her gün kadınlar öldürülürken toplumsal ve ekonomik nedenlerle şiddet gördükleri evlerden çıkamazken, açlıkla, yoklukla mücadele ederken, barakalarda çocukları yangınlarda ölürken AKP iktidarı kadınları yoksullaştırdıklarını, güçsüzleştirdiklerini kabul ediyor sadaka gibi 38 kuruş veriyor” dedi.
“38 KURUŞLA NE ALABİLİRSİN?”
“2025 yılı bütçesi belirlenirken iktidar ‘Ailenin korunması ve güçlendirilmesi’ için 16 milyar 666 milyon 881 bin lira ayırırken; ‘Kadının güçlendirilmesi’ için ise 5 milyar 941 milyon 139 bin lira ayırdı. Yani ‘Ailenin korunması’ için ayrılan bütçe ‘Kadının güçlenmesine’ ayrılan bütçeyi neredeyse 3’e katladı” diyen İntibay, “Ayrılan bütçeyi kadın nüfusu ile karşılaştırdığımızda bir kadına yıllık yaklaşık 139.3 TL bütçe düşüyor. Günlük bütçe ise 38 kuruş. Mehmet Şimşek’e soruyoruz? 38 kuruşla ne alabilirsin? Biz söyleyelim günlük 38 kuruşla bir ayda bir ekmek alınabiliyor. Aile Bakanlığı bütçesinde kadının güçlendirilmesine ayrılan pay Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesinin sadece binde 8,67’si. İktidar bir kez daha ailenin güçlenmesini kadınların güçlenmesinin önüne koyuyor. Peki o güçlendirdikleri ailede ne oluyor? Aileyi güçlendiren politikalar kadınları canları pahasına aileye hapsediyor. Kadınlar en çok aile içinde kendi evlerinde öldürülüyor” açıklamasında bulundu.
“22 BİN 104 LİRA ASGARİ ÜCRET, KADINLAR İÇİN DAHA FAZLA YOKSULLUK VE GÜVENCESİZLİK DEMEK”
“22 bin 104 lira asgari ücret demek kadınlar için şiddet karşısında daha savunmasız kalmak demek” diyen İntibay, şöyle konuştu:
“Çünkü ekonomik zorluklar, geçinememe, barınabilecek ev bulamama, çocuğunu kreşe gönderememe kadınların şiddet gördüğü evlerden çıkmasına engel oluyor. Yoksulluk, aileyi güçlendiren politikalarla birleşince kadınlar aileye zorunlu hale geliyor. Birçok kadın kendi başına kurmuş olduğu hayatı terk edip aile evine hatta şiddet gördüğü evlere dönmek zorunda kalıyor. 22 bin 104 lira asgari ücret demek biz kadınlar için daha fazla yoksulluk, daha fazla güvencesizlik demek. Çünkü bu ülkede kadınların çok büyük bir bölümü asgari ücret ve daha altında ücretlerle çalışıyor. Kadınların yüzde 41’i i asgari ücret dahi alamıyor. 22 bin 104 lira asgari ücret demek kadınlar için daha da ağırlaşan emek yükü, bakım emeği demek. Çünkü asgari ücretin asgari ihtiyaçları satın almaya yetmediği koşullarda birçok temel ihtiyacı kadınlar evde üretmek zorunda kalıyor. Ucuz gıdaya ulaşmak için pazar pazar, market market dolaşan yine kadınlar oluyor.”
“KADINLARIN GÜÇLENMESİ TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇELEME İLE MÜMKÜN”
Kadınların güçlenmesinin toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme ile mümkün olduğunu söyleyen İntibay, “Kadınların güçlenmesini istiyorsanız, kadın sığınaklarının sayısını ve niteliğini artırın. Kadınların üstündeki bakım emeği yükünü almak için kamusal kreş ve yaşlı bakım evleri açın. HPV aşısını, hijyenik pedi ücretsiz hale getirin” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim