Bugün 14 Ocak 2025 Salı
  • Antalya14 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3044.51
    %0.32
  • Dolar
    35.4859
    %-0.01
  • Euro
    36.4408
    %0.41

Eşref Ural / Journal - Konuk Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Eşref Ural / Journal - Konuk Yazar

ÖZGÜR ÖZEL’E AÇIK MEKTUP

12 Ocak 2025 Pazar 14:38

 Sayın Özgür Özel,

Sizinle şahsen hiç tanışmadık. Esasen tanışmamız da gerekmiyor, ama yine de “kimdir bu haddini bilmez densiz adam” diye merak edebilirsiniz, tek cümlede cevaplamaya çalışayım; 1994-2014 yıllarında tam yirmi sene CHP üyesi olarak siyaset yaptım. Şimdilerde partinizin üyesi değilim, ama bu ülkede yaşayan herkesi, dindarı, komünisti, ülkücüyü, Kürt’ü, Alevi’yi, Yörük’ü ve dahi herkesi tek bir aile, tek bir “halk” olarak kabul eden bir sosyal demokrat anlayışa sahibim. 

 

Sayın Genel Başkan,

Benim geçen yıllarda dile getirdiğim ve bir süre önce de yayımladığım bir tezim var, şudur; bendeniz, bu ülkede çok uzun yıllar Ege’li bir siyasetçinin siyaset arenasında etkin rol alamayacağını, genel başkan, lider vs. yapılmayacağını teorize etmiş ve bunun da tarihi, sosyolojik ve siyasi gerekçelerini formüle etmiş bulunuyorum. Ancak, siz CHP genel başkanı olduğunuz günlerde benim bu tezimden haberdar olan dostlarım benimle dalga geçtiler; “bak işte, hani olmaz diyordun, Ege’li bir adam CHP’nin başına geçti, tezin yanlış çıktı!” diyerek. Onlara cevabım şu oldu; “Evet, bakıldığında öyle görünüyor, umarım ben yanılmışımdır, ama bunun için biraz beklemekte fayda var”.

 

Artık bir yılınızı doldurdunuz, dolayısıyla, benim tezimin boşa çıkıp çıkmadığını söyleyebilirim: Üzgünüm Sayın Genel Başkan, bu konuda yanılmış olmayı çok isterdim, ama sizin CHP Genel Başkanlık pratiğinizi son derece soğukkanlı ve objektif bir gözle izlemeye çalıştım ve günün sonunda yanılmadığımı, Ege’li Özgür Özel’in değil bir siyasi lider, değil bir genel başkan, bir kasabaya belediye başkanı bile olamayacağı kanaatine vardım. Yani siz benim yıllar önce ilan ettiğim tezimi çürütmek bir yana, maalesef daha da güçlendirmiş oldunuz.

 

Özgür Bey,

31 Mart yerel seçim sonuçları televizyonlarda açıklanırken, bu ülkenin geleceğinden endişe duyan benim gibi milyonlarca insan büyük sevinç yaşadı. “Nihayet millet Ak Parti’ye kırmızı kart gösterdi ve oyundan attı, çok şükür Erdoğan dönemi sona erdi, artık Türkiye daha modern, daha çağdaş bir rotaya dönüyor” diye düşünüyorduk. Bekliyorduk ki siz bir açıklama yapacaksınız ve; “milletin mesajı açıktır, Erdoğan hükümetine çekil demiştir, siyasi iktidar milletten gelen bu güçlü mesajı görmezden gelemez!” diyeceksiniz ve derhal seçim kartını açacaksınız. Çünkü işin doğası budur, seçimden birinci çıkmış ve pek çok belediyeyi kazanmış bir partinin genel başkanı ancak ve sadece bunları söylerdi. Ama siz Sayın Genel Başkan, seçimden sonra milletin karşısına çıktınız ve hepimizi şoka sokacak bir açıklama yaparak; “millet bizden yumuşama istedi” deyiverdiniz! Evet, aynen bunu söylediniz. Ve o saatten itibaren de siyasi üstünlüğü ve önderliği yeniden Beştepe’ye iade etmiş oldunuz.

 

Sayın Özgür Özel,

Bizim bu topraklarda sürekli bariz hatalar yapan insanlara söylenen çok güzel bir deyim vardır; “bunun kırdığı yumurta kırkı geçti” derler. Bu kadar kısa sürede bu kadar zincirleme hatayı nasıl yapmayı “başardığınızı” doğrusu anlayamıyorum ve sizi hayretler içinde izliyorum. Yani bu nasıl bir ustalıktır böyle?! Bir siyasi parti genel başkanı toplumdan aldığı krediyi bu kadar kısa süre içinde

nasıl sıfırlayabilir?! Merak etmeyin geçen bir yılda “kırdığınız yumurtalarıı” burada sıralamayı düşünmüyorum, çünkü sayfalar tutar. Ama geçen hafta büyük bir tantanayla saatler öncesinden duyurduğunuz ve toplumda büyük bir merak uyandırdığınız “kırmızı kart” balonu fena halde patladıktan sonra, artık kendimi tutamadım ve bu mektubu yazmaya karar verdim.

 

Sayın Genel başkan,

Çok açık görülüyor ki bir siyasi derinliğiniz yok. Bu toprakların tarihine, sosyolojisine, dününe, bu gününe ve yarınına ömrünüzün hiçbir döneminde kafa yormadığınız anlaşılıyor. Partinizin tarihçesi hakkında bile esaslı bir bilgiye sahip olduğunuzu sanmıyorum. Vücut diliniz berbat, liderlik vasıflarının hiç birisine sahip değilsiniz, lafla peynir gemisi yüzdürebileceğinizi sanıyorsunuz. Hiçbir şekilde karşınızdaki insana güven vermiyorsunuz. Ve ayrıca, bu ülkenin ana muhalefet partisi başkanı olarak, asla muhalefet yapmıyorsunuz. Neden veya kimden çekiniyorsunuz, bunu elbette bilemeyiz, ama bir şeyler sizi korkutuyor ve sürekli ayağınız frende. Size oy veren insanlar toplum kesimleri çok büyük bir şaşkınlık ve pişmanlık içindeler.

 

Bunları söylediğim için gerçekten çok üzgünüm Özgür Bey, ama maalesef hakikat bu.  Ve bu hakikati söylemek zorundayım, çünkü ülkemizin geleceğine dair endişelerim her geçen gün artıyor. Bu günkü siyasi fotoğrafta da bu gidişatı durdurabilecek tek siyasi hareket, her şeye rağmen, CHP gibi görünüyor. Ama siz ve ekip arkadaşlarınız, muhalefet yapmak yerine “belediyecilik oynamayı” tercih ediyor, umutlarımızı karartıyorsunuz.

 

Sayın Özgür Özel,

 

Bu işi yapamadığınızı esasen sizin de gördüğünüzü tahmin edebiliyorum. Lütfen bir adım atın, bir cesaret gösterin ve partinizi bir an evvel Kurultaya götürün. Daha fazla yazmak istemiyorum, malum, lafın tamamı aptala söylenir. Bu ülkeye, bu ülkenin yurttaşlarına en küçük bir sevginiz, saygınız varsa, lütfen ana muhalefet partisi genel başkanlığından ayrılınız. İnanıyorum ki ömrünüzde bu memleket için alacağınız en hayırlı karar bu olacaktır.

 

Saygılarımla.

 

 

Bu yazı toplam 482 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim