Turizm için artık ‘’durgun’’ geçecek zaman sürecine girdik.
Birçok otel tadilat işlerine girerken, personellerini de ya yıllık izine ayırdı, ya da yeni turizm sezonu başlayıncaya kadar çıkış verdi.
Böyle bir tabloda yine hedefler daha iyi bir sezon için yapılacak ve planlama bu şekilde işleyecek.
Turizmde rakamların iyi olması için yerli ve yabancı turist sayısının ‘’belirgin’’ biçimde artması gerekiyor. Sayısal çoğunluk rakamlarda rekor olarak lanse edilirken, kişi başına bir turistin tatil yaptığı süre içerisinde ne kadar harcama yaptığı önemlidir.
Yani; şehrimize tatil için gelen bir turist otel dışına çıkarak ne kadar alış veriş yaptı?
Zamanını en çok hangi aktivite ile geçirdi?
Bu günlerde sayı olarak sayı olarak iyice azalan yabancı turistler 5 yıldızlı otellerin farklı konseptlerinden ‘’fırsat bulabilerek’’ kısıtlı da olsa alışveriş yapıyorlar.
Bu görüntüler olumlu.
Ancak… Kış aylarında akşam saatlerindeki hareketliliği yine arayıp duracağız.
Bugünlerde Kazım Özalp Caddesi diye tanımlanan Kapalı Yol, Işıklar ve Atatürk Caddesi gibi alanlarda kısmen canlılık gözlemleniyor.
Ama ya diğer cadde ve sokaklar?
Aynı şeyi şehrin bütünü için söylemek mümkün değil!
Turizmin lokomotifi Antalya’da akşam ticaretinin yıllardan beri yaygınlaştırılamaması en büyük eksiklik olarak gösteriliyor.
Kazım Özalp, Güllük ve Atatürk Caddesi hariç Antalya’nın büyük bir bölümünde akşam ticaretinin yok denecek kadar az olması, esnafın turizmden yeteri şekilde yararlanmasını engelliyor.
Akşam ticaretinin sürdürülebilir olması için şehrin, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerle desteklenmesi gerekiyor.
Bu noktada Antalya’da maalesef akşam ticareti yok denecek kadar az. Hatta yok. Durum böyle olunca turistler ‘’Herşey Dahil’’ sistemine bağlı olarak otellerde kalmayı tercih ediyor. Yerli turisti de şehir merkezine çekecek bir proje yıllardır hayata geçirilemedi.
Yeni çekim merkezleri oluşturma konusunda aslında kaybedecek zaman yok…
Bu yazı toplam 490 defa okunmuştur.