Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya15 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2928.974
    %-2.46
  • Dolar
    34.6381
    %0.36
  • Euro
    36.4981
    %0.92
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“1.3 milyar ton ürün çöpe atılıyor”
28 Ekim 2018 Pazar 16:33

“1.3 milyar ton ürün çöpe atılıyor”

Dünyadaki her 9 kişiden 1’inin açlık çektiğini belirten FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, gıda israfına dikkat çekti.

Dünyadaki her 9 kişiden 1’inin açlık çektiğini belirten FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, gıda israfına dikkat çekti. Yaklaşık 1.3 milyar ton ürünün çöpe atıldığını bildiren Selışık, “Bu ciddi bir rakam. Çöpe atılan ürünlerin sadece 4’te 1’ini kullanarak aç olan insanları beslemek mümkün. Burada sorumluluk hepimize düşüyor” dedi.

 

9’uncu Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX kapsamında ATB ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) işbirliğinde “Sürdürülebilir gıda için yöresel ürünler” konulu panel düzenlendi. Cumartesi günü ANFAŞ’ta düzenlenen panelde ATB coğrafi işaret danışmanı Dr. Rana Demirer ile Dünya Tarım Örgütü FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, yerel üretim, yöresel ürünlerin önemi ve coğrafi işaret konularında bilgiler aktardı. Açlık, obezite ve israf konularında değerlendirmelerde bulunan Selışık, örgüt olarak gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.

 

“DÜNYADA HER 9 KİŞİDEN BİRİ AÇ”
16 Ekim tarihinin Dünya Gıda Günü olduğunu hatırlatarak, dünyada 821 milyon insanın yeterli beslenemediğini belirten FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, “Dünyada yeterince gıda üretilmesine rağmen her 9 kişiden biri kronik açlık çekiyor” dedi.

 

“1.3 MİLYAR TON ÜRÜN ÇÖPE ATILIYOR”

Dünyada yeterli gıda üretilmesine rağmen beslenemeyen insanlar olmasının büyük bir çelişki olduğuna işaret eden Selışık, “Adil dağıtım yok ama gıda kaybı da çok fazla. Yaklaşık 1.3 milyar ton ürün çöpe atılıyor. Bu ciddi bir rakam. Çöpe atılan ürünlerin sadece 4’te 1’ini kullanarak aç olan insanları beslemek mümkün. Burada sorumluluk hepimize düşüyor” diye konuştu.

 

“DÜNYADA 1.9 MİLYAR KİŞİ OBEZ”

Dünyada 1.9 milyar kişinin de obez olduğunu açıklayan Selışık, “Dünya nüfusunun dörtte biri aşırı kilolu. 672 milyon obez var. Her yıl 3.4 milyon kişi aşırı kilodan dolayı hayatını kaybediyor” açıklamasında bulundu.

 

“DOĞRU BESLENMEYİ BİLMİYORUZ”

Türkiye’de açlık olmasa da obezite sorunu olduğunu kaydeden Selışık, “Türkiye’de obezite oranı yüzde 35’i buldu. Dünyada ve Avrupa’da birinci ülke haline gelmiş. Demek ki biz doğru beslenmeyi bilmiyoruz. Beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

“TARIM ARAZİLERİ TARIMDAN ÇIKIYOR”

“Şu şartlar altında çocuklarımızın geleceğini garanti etmemiz çok zor görünüyor. Doğayı hunharca, düşünmeden tahrip edersek, mevcut kaynakları sorumsuzca kullanırsak bir gün elimizde kullanacak bir şey kalmayacak” diyen Selışık, tarım arazilerine dikkat çekti. Çeşitli nedenlerle tarım arazilerinin yok olduğuna işaret eden Selışık, “Giderek araziler tarım dışı araziler haline geliyor, tarım arazileri tarımdan çıkıyor. Kaynakların etkin kullanılması elimizde” dedi. 

 

“TARIM İNSANOĞLU İÇİN VAZGEÇİLMEZ”

Tarımın dünyadaki açlığın çözümü için çok önemli olduğunu vurgulayan Selışık, “Çiftçiler hem ürettiklerini bize ulaştırıyor hem de gelir elde ederek çocuklarını büyütüyor. Üretim yaparken hem iklim hem de ekonomik ve diğer anlamda ciddi mücadelelerle karşı karşıyalar. Dünyada krizler, iklim değişiklikleri, çölleşme, çatışmalar, ülkeler arası göç gibi birçok zorunlu durum var. Tarım her şekilde insanoğlu için vazgeçilmez. Çünkü, hayatımızı idame ettirebilmek için beslenmemiz gerekiyor” diye konuştu. 


KÜÇÜK ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ 
Yerel üretim yapanların dünyada küçük çiftçiler olduğunu belirten Selışık, sürdürülebilir tarım ve açlıkla mücadele için küçük çiftçinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini kaydetti.  Ayşegül Selışık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küçük üretici desteklensin ve bilgilendirilsin ki üretimden vazgeçmesin. Küçük çiftçi ürettiğini pazara ulaştırmalı. Bu konuda oda borsalar, yerel yönetimlere büyük görev düşüyor. YÖREX gibi fuarlar, yerel üreticinin kendini ifade ettiği, tanınırlığının arttığı platformlar. Bankacıların tarımın finansmanını biraz daha ele alması gerekiyor. Pazara ulaşmada kooperatifler, birlikler çok önemli. İsraftan kaçarak bilinçli tüketim de desteklenmeli. Sağlıklı beslenmeye özen göstermemiz gerekiyor. Bireysel davranış değişikliğiyle ekonomik yükü azaltmak mümkün.”


“AİLE İŞLETMECİLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ”
FAO olarak gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında da bilgiler aktararak aile işletmeciliğini önemsediklerini vurgulayan Ayşegül Selışık, sözlerine şöyle devam etti:

“Aslında bizim gıdamızı üreten insanlar küçük üreticiler. Dünyada kırsalda yaşayanların yüzde 50’si küçük aile çiftçisi. Küçük üreticiler dünya tarımsal üretiminin yaklaşık yüzde 56’sını gerçekleştiriyor. Kırsal geçim kaynaklarının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Aile çiftçiliği sadece yereldeki ürünlerin üretilmesini desteklemek adına değil, biyo çeşitliliğin korunması adına da önemli. Onlar yerel tohumlara, geleneksel metotlara sahip çıkıyorlar ve geleceğe taşıyorlar.”

 

“SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA İÇİN YÖRESEL ÜRÜNLER VE COĞRAFİ İŞARETLER ÖNEMLİ”
Coğrafi işaretlerin yöresel ürünlerin korunmasında çok önemli olduğunu kaydeden Selışık, “Coğrafi işaretler yerel ürünlerin hem ulusal hem uluslararası pazarda yer almasını sağlıyor. Coğrafi işaretle siz üretim metodunu tescil ettiriyorsunuz, ürününüzün farkındalığını artırıp pazarlarken ekonomik değerini artırıyorsunuz. Sürdürülebilir gıda için yöresel ürünler ve coğrafi işaretler çok önemli. Bugün coğrafi işaretli ürün sayası 382’ye ulaşmış. Başvuru aşamasında 417 tane daha ürün var. Bunlara devam etmek, mümkün olduğu kadar bu sayıyı artırmak lazım” dedi. 

 

“YÖRESEL ÜRÜNLERİN ÖN PLANA ÇIKMASI SEVİNDİRİCİ”

YÖREX ile yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin ön plana çıkmasının sevindirici olduğunu da belirten Selışık, ürünlerin gerçek değerinden pazara ulaşarak ekonomiye katkı sağlamasının, üreticilerin verdikleri emeğin karşılığını almasının önemli olduğunu vurguladı.


COĞRAFİ İŞARET YEREL ÜRÜNE DEĞER KATIYOR
Coğrafi işaret uzmanı Dr. Rana Demirer ise, coğrafi işaretin ürüne kattığı değeri anlatırken, üretici için önemine vurgu yaptı. Dünyada “yöresel ürün piyasası” diye bir değerden bahsedildiğini belirten Demirer, artık coğrafi işaret konusunda ciddi bir farkındalık olduğunu ancak bunun denetimi aşamasında sıkıntı yaşandığını kaydetti. Demirer, coğrafi işaretin üreticiyi ve tüketiciyi koruyan bir zırh olduğunu vurguladı ve katılımcıların sorularını yanıtladı. 

rana-demirer.jpg

PLAKET VERİLDİ
Panelin ardından ATB Başkan Yardımcısı Halil Bülbül tarafından Selışık ve Demirer’e katılımından dolayı teşekkür plaketi verildi. HABER: YUSUF KATRAĞ

271020181558595.jpg

Bu haber toplam 1683 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim