“Savunma hakkının teminatı ve güvencesiyiz”

5 Nisan Avukatlar Günü, Antalya’da törenle kutlandı. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törende saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı’nı okuyan avukatlar, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Ülkede son yaşananlar sebebiyle Anıtkabir’de sona eren Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen “Savunmanın Bağımsızlığı ve Hukuka Saygı Yürüyüşüne” katılmak üzere Antalya’dan çok sayıda avukatın Ankara’ya gittiğini bildiren Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, mesleğin içinde bulunduğu zorluğa dikkat çekti. Bozaner, avukatların savunma hakkının teminatı olduğunun altını çizdi.

“ZOR ZAMANLAR GEÇİRİYORUZ, GELECEĞE UMUTLA BAKAMIYORUZ”

Avukatlık mesleğinin zor zamanlar geçirdiğini söyleyen Bozaner, “Ülkenin yaşadığı hukuksuzluk süreçleri bir yana ekonomik olarak da günden güne zorlandığımız, sorunlarımızın had safhaya ulaştığı bir zamandayız. Stajyer meslektaşlarımızın en temel geçim kaynaklarına ulaşamadığı, işçi avukatların geleceğe umutla bakamadığı, kamudaki meslek mensuplarımızın eski özlük haklarından çok uzak olduğu, artık neredeyse her yaş ve kıdemde meslektaşlarımızın geçim kaygısı yaşayarak geleceğe umutla bakamadığı zamanları yaşıyoruz” dedi.

“BU ZORLU GÜNLERİ AZİM VE KARARLILIKLA AŞACAĞIZ”

Avukatlığın kadim bir meslek olarak ne kadar zorlu koşullardan geçerse geçsin mutlaka hak ettiği değeri göreceğini ve hak ettiği günleri yaşayacağını söyleyen Bozaner, “Hak ettiğimiz değeri göreceğimiz günleri mutlaka hep birlikte yaşayacağız. Fakat bu süreye kadar her kim ki yorulursa, geride kalırsa, içinde yaşadığı ekonomik özlük sorunlar sebebiyle zorlanırsa, bu zorlu günleri dayanışma içinde omuz omuza aşma azim ve kararlılığında olacağız. Bu kentin bir Barosu var. Bu kentin, birbiriyle dayanışma halinde zor günleri aşma iradesini gösterecek avukatları var” şeklinde konuştu.

“BÜYÜK BİR MÜCADELE VERİYORUZ”

“Mesleki olarak zorlu zamanları yaşarken, CMK’da angaryalara maruz kalırken, özlüğümüzle ilgili yeterli hakların sağlanmadığı durumlarda dahi avukatlar, yine tarihin getirdiği sorumlulukla, cumhuriyetin kendilerine verdiği hak ve yükümlülükle birlikte oldukça büyük bir mücadeleyi vermekte” diyen Bozaner, “Mussolini’nin ‘Avukatlar olmasa İtalya’yı çok daha rahat idare ederdim’ dediği zamanlarda Cumhuriyeti kuran kadrolar, Ankara Hukuk Fakültesi’ni açarken Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ‘Bu girişimde yaşadığım heyecanı ve mutluluğu çok az zamanda yaşadım’ demek suretiyle Cumhuriyetin hukukçulara, yeni gelecek adaletin neferlerine verdiği önemi ve değeri göstermiştir” ifadelerini kullandı.

“SERT VE ORANTISIZ GİRİŞİMİN FARKINDAYIZ”

Bozaner şunları dile getirdi:

“Son zamanlarda sadece avukatlara değil, yurttaşlara, üniversite öğrencilerine, sesini yükseltmeye çalışan herkese karşı oldukça sert ve orantısız bir girişim yapıldığının da farkındayız. 147 yıllık İstanbul Barosu Başkanı ve yönetimi, bir Asliye Hukuk Hakimi’nin tek bir sözüyle görevden alınmış, 301 tane gencimiz bayramlarını aileleriyle birlikte geçirmek yerine cezaevinde geçirmek durumunda kalmışlardır. İnsanlar Anayasal haklarını kullandıkları için orantısız bir kamu müdahalesine maruz kalarak ciddi bir hukuksuzluğun içinde bulunmuşlardır. Sadece boykot paylaşımı yaptıkları ve yine Anayasal haklarını kullandıkları için işlerinden edilmemiş, özgürlükleri de elinden alınmıştır. Depremde o kadar insanın ölümüne sebebiyet verenler, Bolu otel yangınında 78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olanlar bile yargı önüne çıkartılmamış, hukuki ve cezai sorumluluk altında bulunmamışken, sadece Anayasal haklarını kullandıkları, kendilerini ifade etmek için daha güzel ve özgür bir ülke iradesiyle sokaklara çıkan yurttaşlarımız, üniversite öğrencilerimiz cezaevine girmek durumunda kalmışlardır.”

“SAVUNMA HAKKININ TEMİNATIYIZ”

“Özlük anlamında zor günler geçiren meslektaşlarımız, bu konuda da haklının ve halkın yanında yer almış, kendileri bile en zor koşullara göğüs germeye çalışırken yurttaşların, üniversite öğrencilerinin gözaltılarında, soruşturmalarında, sorgularında yer alarak, avukatların sesi kesilirse onların nefesi kesilir dedirtmiş, bunu göstermek için ve aynı zamanda savunma bir hak ise bu hakkın teminatının, güvencesinin avukatlar olduğunu bir kez daha ortaya koymuşlardır” diyen Bozaner, günümüzde 5 Nisan’ın kutlanacak bir gün olmasa bile mücadele günü olduğunu söyledi. Bozaner konuşmasını şöyle tamamladı:

“5 Nisan, her türlü zorlu şartlara rağmen Cumhuriyetin kendisine verdiği sorumluluğu yerine getirecek adalet neferlerinin daha kararlı, cesur ve ilerici adımlar atacağı günleri beraberinde taşımakta. Adalet bir sonuç değil, bir süreçtir. Bu adalet sürecinin adil bir şekilde olmasını sağlayan, insanların savunma haklarını yerine getiren, adil yargılanma hakkının teminatı olan hukukçular, mutlaka adaletin hüküm sürdüğü günlerde özlük haklarına kavuştuğu, meslek ve meslektaş olarak gerçekten değer gördüğü zamanlarda, asıl kutlama zamanlarımıza kadar bunun bir mücadele günü olarak değerlendirilmesini isteriz. Her türlü ekonomik zorluğa, hukuksuzluğa göğüs geren, kendi yaşadığı zorlukları bir kenara bırakarak toplumsal meselelerde de büyük bir kararlılıkla ve cesurca adımlar atan tüm meslektaşlarımızın mücadelesini saygıyla selamlıyorum. Avukatların toplumsal rolünün, toplum için ne ifade ettiğinin son zamanlarda bir kez daha herkes tarafından görüldüğünü görmek ve göstermek hepimiz için büyük bir onur ve gurur kaynağıdır.” HABER: YUSUF KATRAĞ