Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya12 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2928.974
    %-2.46
  • Dolar
    34.6381
    %0.36
  • Euro
    36.4981
    %0.92
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Andımızı hafızalardan çıkaramayacaksınız”
28 Ekim 2018 Pazar 16:27

“Andımızı hafızalardan çıkaramayacaksınız”

Danıştay 8. Dairesi’nin Andımızla ilgili kararına destek vererek, tepki gösterenleri sert sözlerle eleştiren Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğlu, “’Türk’üm demekle Türk olunmaz’ diyorlar ancak bilmiyorlar ki, Türk’üm demeyi engelleyerek de T

Danıştay 8. Dairesi’nin Andımızla ilgili kararına destek vererek, tepki gösterenleri sert sözlerle eleştiren Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğlu, “’Türk’üm demekle Türk olunmaz’ diyorlar ancak bilmiyorlar ki, Türk’üm demeyi engelleyerek de Türk milleti yok olmaz. Türk milletinin hafızasından, andımızı söküp çıkaramayacaksınız” dedi.

 

Türkiye Kamu Sen Antalya İl Temsilciliği,  Kapalı Yol havuz başında bir açıklama yaparak, Danıştay’ın Öğrenci Andı kararına tepki gösterenlere sert çıktı. İlköğretim okullarında okutulan Öğrenci Andı’nın kaldırılmasının çözüm sürecinin bir ürünü olduğuna işaret eden Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğlu, ABD’de bağlılık yemini okutulduğunu, Almanya’da yaşayanlara Alman, Fransa’da yaşayanlara Fransız, İtalya’da yaşayanlara İtalyan dendiğini hatırlatarak, “Herkes bilsin ve kabul etsin ki, bu topraklarda yaşayana da Türk denir” dedi. Açıklama sırasında Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk’ün öncülüğünde hep birlikte Andımız okundu.

 

ÇÖZÜM SÜRECİDE DİKKAT ÇEKTİ

“Ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz ve bugünlere taşıdığımız Devletimizin bu coğrafyadaki varlığı, millet olma özelliğimiz ve etrafında kenetlendiğimiz değerlerimizin korunmasıyla mümkündür” diyen Türkiye Kamu Sen Antalya İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğlu, “Nitekim daha birkaç yıl önce, adına ‘Çözüm Süreci’ denilen, gerçekte ise çözülüm süreci olan birtakım uygulamalarla milli kimliğimiz yok edilmek istenmiş, bu topraklardan Türk adı silinmeye çalışılmıştır. O dönemde milli değerlerimizin içinin boşaltılmasının, milli kimliğimizin yok edilmesinin, bizleri tek bir millet olarak bir arada tutan değerlerin yağmalanmasının karşısında durmuş, sürecin ülkemizi bir felakete sürüklemekte olduğu gerçeğini haykırmıştık” ifadelerini kullandı.

 

“KURUCU DEĞERLERLE HESAPLAŞMA ARZULARINI IRKÇI SAFSATASI İLE GİZLEME ÇABASINDALAR”

1933 yılından beri okullarda okutulmakta olan Andımızın, 2013 yılında kaldırılmasının da milli değerlere saldırının bir halkası olduğunu belirten Danabaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nitekim, yaşadığımız acı tecrübeler sonunda, yanlış yoldan dönüldü ama bu yanlışlar, hendek operasyonlarında 793, Fırat Kalkanı Harekatı’nda 71 ve Zeytin Dalı Harekatı’nda 53 vatan evladının şehadetine mal olurken içimizde de onulmaz ve unutulmaz yaralar açtı. Hatırlanacağı üzere o tarihlerde gerek bireysel gerekse Türk Eğitim-Sen olarak açtığımız davalarla, sözde çözüm sürecinin bir parçası olan Andımızın kaldırılmasını, Danıştay nezdinde yargıya taşımıştık. Danıştay 8. Dairesi de 24 Nisan 2018 tarihli kararıyla Öğrenci Andını kaldıran işlemi hukuka aykırı bularak, 1933 yılından 2013 yılına kadar 80 yıl boyunca okullarımızda okutulan Andımızın yeniden okutulmasının önünü açtı. Ne hikmetse bir anda ülkemizde kıyamet koptu; ne kadar açılımcı ne kadar çözülümcü varsa meydanlara fırlayıp, Andımız üzerinden yeniden Türk milli kimliğine karşı saldırıya geçti. Bu kesim, içinde yaşattığı Devletin kurucu değerleriyle hesaplaşma arzusunu, Öğrenci Andının ırkçı söylemler içerdiği safsatası ile gizleme çabası içine girdi.”

 

“MEB’İN 2009’DAKİ GÖRÜŞLERİNE UYGUN DAVRANMASINI İSTİYORUZ”

Danıştay’ın kararında “Metinde yer alan kavram ve ilkeler, Anayasamızda anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu gibi milli eğitim sistemimizin Kanun ve Yönetmelikte belirlenen temel amaçlarını da ortaya koymaktadır” ifadelerinin yer aldığını hatırlatan Danabaşoğlu, “Yani yargı kararı dedi ki; Öğrenci Andı ayrıştırıcı değil bilakis Türk milli kimliği oluşturulması açısından birleştirici bir unsurudur. Kaldı ki bu karar, Danıştay’ın Öğrenci Andı konusunda verdiği ilk ve tek karar değildir. 2002 yılından beri Andımızın kaldırılması için açılan pek çok davada Danıştay, Öğrenci Andı’nın kaldırılmaması yönünde görüş bildirmiştir. Bu süreçte özellikle 2009 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın Öğrenci Andı ile ilgili yaptığı savunma, hepimizin görüşlerine tercüman olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 2009 yılındaki Andımızla ilgili bu savunmasını hiçe sayarak Danıştay’ın kararına itiraz etmesi bizleri ayrıca üzmüştür. MEB’in 2009’daki görüşlerine uygun davranmasını, itirazından vazgeçerek okullarda Öğrenci Andı’nın yeniden okutulması için gerekli düzenlemeyi yapmasını beklemekte ve istemekteyiz” diye konuştu.  

 

EĞİTİM BİR SEN’E TEPKİ

Danıştay’ın Öğrenci Andı kararına ilk tepki gösterenler arasında 81 ilde basın açıklaması yaparak Eğitim Bir Sen’in yer aldığını hatırlatan Danabaşoğlu, Danıştay kararına tepki gösteren Eğitim Bir Sen’e yönelik eleştirilerde bulundu. “Bunlar iki yılda bir ortaya çıkar, memuru toplu sözleşmede pazarlar, sonra iki yıl boyunca ortalarda görünmezler” diyen Danabaşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Yüzde 4+3,5 zamma imza atıp yüzde 24,5 enflasyona karşı gıkını çıkarmazlar. Memurlar ek gösterge beklerken tek kelime edecek takati göstermezler. Dolar 7 TL’ye ulaştığında, alım gücünün korunmasına karşı bir tedbir önermezler. Mülakat denen kıyım sistemiyle hak yenirken sus pus olurlar. Aileleri parçalanmış sözleşmeli personel için tek kelime etmezler. Memurun, sözleşmelinin, emeklinin mağduriyetlerini sorun etmezler. Ek zam istemeye hiç cesaret edemezler. Kısacası memur sorunlarına karşı kafalarını kuma gömerler. Bunlar Andımızı, Türkiye Cumhuriyeti ve Devletimizin kurucu kadrosuyla hesaplaşmanın aracı yaparlar.”

 

“ARTIK GERÇEĞİ GÖRME ZAMANI GELMEDİ Mİ?”

Kamu görevlilerine seslenen Danabaşoğlu, “Artık gerçeği görmenin zamanı gelmedi mi? Daha ne kadar Devletimizle, Devletimizin kurucularıyla, Türklükle, milli kimlik ve birliğimizle sorunu olan bu zihniyete destek vermeye devam edeceksiniz?” diye sordu. “Konu memur olduğunda rahat koltuklarından kalkamayanlar, iş milli değerlerimize ve kavramlarımıza savaş açmaya geldiğinde, ihanet bayrağını kapıp en önde meydanlara koşuyorlar” diyen Danabaşoğlu, “Milli ve manevi değerlerine önem veren tüm kamu görevlilerini artık maskesi düşmüş, deşifre olmuş, tescilli memur düşmanı bu sendikalardan istifa etmeye ve Konfederasyonumuz çatısı altında birlik olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

 

“TÜRK’ÜM DEMEYİ ENGELLEYEREK TÜRK MİLLETİ YOK OLMAZ”

Andımızla ilgili karara “Türk’üm demekle Türk olunmaz” sözleriyle karşı çıkılmasına da sert tepki gösteren Danabaşoğlu, “Doğrudur Türk’üm demekle Türk olunmaz, ancak bilmiyorlar ki, Türk’üm demeyi engelleyerek de Türk milleti yok olmaz” dedi.

 

“ABD’DE Kİ BAĞLILIK YEMİNİNDEN HABERLERİ YOK MU?”

Amerika Birleşik Devletleri’nde bağlılık yemini okutulduğuna dikkat çeken Danabaşoğlu, “Demokrasi adına, bu topraklardan Türk kimliğini kazımaya çalışanların, bir milliyeti olmayan ABD’de, 1892 yılından beri okullarda okutulan bağlılık yemininden haberleri yok mudur? O yeminde, bölünmez vatana, tek millete, bayrağa ve devlete bağlılık yer almaktadır.  Türk milletini öz yurdunda garip bırakma, öz vatanında parya yapma gafletine düşen ve Türk milli kimliğini yok edebileceğini sanan, 81 ilde Andımıza karşı eylem yapan bu sendika ve bu anlayış, çok kısa zamanda bu milletin Ergenekon’dan çıkarcasına Türklüğe koştuğuna, Türk kimliğine sarıldığına da şahit olacaktır” diye konuştu.

 

“TÜRKLÜK ÜST KİMLİKTİR”

Anayasa’nın 66. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” dendiğine işaret eden Danabaşoğlu, “Öyleyse Türklük, bu ülkede yaşayanların üst kimliği, birliğinin adı ve anahtarıdır. Almanya’da yaşayana Alman, Fransa’da yaşayana Fransız, İtalya’da yaşayana İtalyan deniyorsa, herkes bilsin ve kabul etsin ki, bu topraklarda yaşayana da Türk denir. Türk denecektir” dedi.

 

“TEK MİLLETİN ADINI NEDEN KOYMUYORSUNUZ?”

“Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet” sözlerine de atıfta bulunan Danabaşoğlu, “Biz de soruyoruz, o tek milletin adı yok mu? Neden adını koymuyorsunuz? Kimden çekiniyor, neden gocunuyorsunuz? Ne yazık ki, Türklüğün etnik bir unsur olduğunu iddia edenler, Öğrenci Andı ile Milli Marşımızı karşı karşıya getirerek tehlikeli bir ayrımcılığa girişmektedir” diye konuştu.

 

“TÜRK MİLLETİNİN HAFIZASINDAN ANDIMIZI SÖKEMEYECEKSİNİZ”

“Mazisinden, milli ve manevi değerlerinden koparılmış milletler yok olmaya mahkumdur” diyen Danabaşoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:

“Bugün milletimizi köklerinden kopararak tarihini, atasını unutmuş, dostunu düşmanını bilmeyen, geleceği göremeyen bir toplum yaratma arzusu, bir anda yeniden hortlamıştır. Ne olursa olsun bu girişimler Türk milletinin; tek vatan, tek devlet, tek millet, tek dil, tek bayrak ülküsü karşısında yok olmaya mahkumdur. İnanıyorum ki Türk memuru, içinden çıkan ve kendisine cephe alan bu mankurtlaşmış sendikaları da bertaraf edecektir. Ruhunu İslam’dan, mücadele gücünü damarlarındaki asil kandan alarak, milli ve manevi değerlerimizden bir an olsun kopmadan, Türklük şuurundan en ufak bir sapma göstermeyen Türk milletinin hafızasından, andımızı söküp çıkaramayacaksınız. Türk kimliğini yok etme gayreti içinde, her türlü fitneye başvuranlara inat, biz işte burada bir kez daha haykırıyoruz. Türk’üm, doğruyum, çalışkanım. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türk’üm diyene.” (HABER MERKEZİ)

Bu haber toplam 1210 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim