“Atatürk’ü tarihten nasıl kazıyacaksınız?”

Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 81’nci yılı anısına konferans düzenlendi. Cumhuriyet ve Atatürk konulu konferansı Tarihçi Yazar Sinan Meydan verdi. Katılımın yoğun olduğu konferans, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMO) Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar, Atatürk’e duyulan özlemin artışını Anıtkabir ziyaretlerine dikkat çekerek anlattı. Atatürk’ün Çanakkale’deki kara savaşlarının kahramanı olduğunu vurgulayan Tarihçi Yazar Sinan Meydan ise, Atatürk’ü tarihten kazımaya çalışan tarihçiler olduğunu söyleyerek, “Kardeşim nasıl kazıyacaksın?” diye sordu.

ÇAVDAR’DAN DÜYUNU UMUMİYE HATIRLATMASI

Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya geldiği 1881 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi olarak iflas ettiğini hatırlatan ASMO Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar, “Düyunu Umumiye kuruldu. Devletin borçlarına karşılık alacaklılar tarafından devletin gelirlerine el konuldu. 7 kişilik yönetim kurulu vardı. İngiliz, Alman, Fransız, Avusturyalı, İtalyan’dı” diye konuştu. Düyunu Umumiye’nin sadece borçları takip etmek için kurulmadığına dikkat çeken Çavdar, “Devletin gelir kaynaklarını bizzat yönetmek, tahsil etmek için kurulmuştu. Haciz kuruluşuydu. Devletten büyük bir hale gelmişti” diyerek Düyunu Umumiye’nin yapısına işaret etti.

“OSMANLI’NIN BORÇLARINI ATATÜRK TÜRKİYE’Sİ ÖDEDİ”

Lozan Antlaşması’yla Düyunu Umumiye’nin lav edildiğini hatırlatan Çavdar, Osmanlı’nın borçlarını Atatürk Türkiye’sinin ödediğini söyledi.

“GİDEREK ALEVLENEN SEVGİNİN TARİHTE ÖRNEĞİ YOK”

17 Kasım 1953’te ziyarete açılan Anıtkabir’e, ilk gün izin verilen 1 saatte 70 bin kişinin girdiğini söyleyen Çavdar, “50’nci yıldönümünde 1 günde 500 bin kişi girdi. 75’nci yıldönümünde 1 günde 1 milyon 89 bin kişi ziyaret etti. Her yıl 5 milyon ila 8 milyon arası insan ziyarette bulunuyor. 2018 yılına kadar yaklaşık 455 milyon kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. Bu Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin toplam nüfusu kadardır” dedi. Atatürk’e yıllar geçtikçe külleneceğine giderek alevlenen bir sevgi olduğunun altını çizen Çavdar, böyle bir sevgi ve saygının insanlık tarihinde örneği olmadığını vurguladı.

“HER 10 KASIM’DA YENİDEN DOĞUYOR”

Atatürk sevgisinin her yerde görülebildiğine dikkat çekerek Atatürk’ün her 10 Kasım’da yeniden doğduğunu dile getiren Çavdar, “Mustafa Kemal, ilelebet payidardır” diyerek konuşmasını tamamladı.

“ATATÜRK’Ü ANLAMAYA BAŞLADIK”

Atatürk’e olan özlemin her geçen yıl arttığını vurgulayan Tarihçi Yazar Sinan Meydan ise, “Her geçen yıl Atatürk’e olan özlem, sevgi, ilgi artıyor, daha çok arıyoruz. Türk toplumu Atatürk’ü anlamaya, keşfetmeye başladı. Yakın zamana kadar severdik ama o sevgi bilgiye dayanmazdı. Bugün ise o sevginin altı dolu, bilgiye dayalı. Özellikle gençlerimiz Atatürk’ü okuyor, inceliyor, öğreniyor ve bilerek seviyorlar. Bilmeden de sevebilirsiniz ama bilgiye sahip olarak severseniz yeri ve kıymeti bir kat daha artar. Atatürk’ü bilerek seven bir kuşak geliyor. Bu çok önemli. Çünkü, bilirsek, düşünce zenginliklerini keşfedersek, tecrübesinden yararlanırsak yeniden ülkeyi ayağa kaldırırız” diye konuştu.

“CUMHURİYETİ TAMAMLAMA GÖREVİ BİZE DÜŞÜYOR”

Türkiye Cumhuriyeti’ni ayağa kaldıracak formülün Atatürk’ün ortaya koyduğu formül olduğunu dile getiren Meydan, şunları söyledi:

“Üstüne hiçbir şey konulmadı. Atatürk, hiçbir alanı eksik bırakmamış ama biz zannettik ki Atatürk eseri tamamladı ve öyle aramızdan ayrıldı. Atatürk eserini tamamlamamıştı. Daha yeni başlamış, temellerini atmıştı cumhuriyetin. Cumhuriyeti tamamlama görevi bize düşüyor. Biz Atatürk’ün tamamlamadan aramızdan ayrılırken yarım bıraktığı eseri tamamlayabildik mi? Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırabildik mi? Biz, 1946’da çok partili hayata geçtik ama 10 yılda bir darbe oldu. Demokratik bir ülkede 10 yılda bir darbe olur mu? Mümkün değil. Biz maalesef kendimizi kandırdık. Zannettik ki cumhuriyet pamuklara sarılıp, sarmalanıp korunması gereken bir şey. Cumhuriyet böyle bir şey değil. Cumhuriyeti korumadan önce tamamlamamız gerekirdi. Bunu fark edemedik.”

“CUMHURİYETLE YÖNETİLMİYORUZ”

“Bugün geldiğimiz noktada cumhuriyetle yönetilmiyoruz” diyen Meydan, “Türkiye bugün 3. Meşrutiyet rejimiyle idare ediliyor. Meşrutiyet şartlı yönetimdir. Egemenlik kayıt ve şartla milletindir. Meşrutiyette meclis, anayasa göstermeliktir, saray yönetir. Cumhuriyet, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu rejimdir. Meclis vardır, anayasa vardır. Meclisin üstünde herhangi bir otorite yoktur” ifadelerini kullandı.

“MİRASA SAHİP ÇIKAMADIK, MİRASYEDİYİZ”

“Atatürk’ün en büyük eserim dediği cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandıramadığımız gibi koruyup kollayamamışız. Atatürk’ün kırmızı çizgisi olan laiklik, sanayi devrimi, eğitim devrimi yok edilmiş” ifadelerini kullanan Meydan, “Biz mirasa sahip çıkamadık. Biz mirasyediyiz. Hâlâ yiyoruz bitiremedik. Geride öyle bir birikim var ki inanın bitmez ama artık üstüne bir şey koymamız lazım. Atatürk’ü anarken önce bu gerçekle yüzleşmeliyiz” dedi.

“ÇOCUKLARINIZA İKİNCİ MUSTAFA KEMAL OLMAYI ÖĞRETİN”

Atatürk’ü en güzel anlama yolunun kendi sözleri olduğunun altını çizen Meydan, Atatürk’ün fani olarak geçici olduğunun bilincinde olduğuna işaret etti. Atatürk’ün yaptıkları şeyleri hiçbir zaman kendisiyle özdeşleştirmediğinin altını çizen Meydan, sözlerine şöyle devam etti:

“Her şeyi, hatta kendini bile milletle özdeşleştiriyor. Yeni bir Atatürk gelmeyecek bunu kabul etmek lazım. Atatürk’ün de söylediği gibi ikinci Mustafa Kemal olmaya çalışmak lazım. Atatürk, çalışan, üreten herkes ikinci Mustafa Kemal’dir. O ölümsüzdür diyor. Onun için çocuklarınıza ikinci Mustafa Kemal olmayı öğretin.”

“ATATÜRK KADAR ETKİLEYEN BAŞKA BİR ÖLÜMLÜ YOK”

Atatürk etkisinden de bahseden Meydan, şunları dile getirdi:

“Türkiye’yi emperyalist işgalden, sarayın, sultanın baskısından ve geri kalmışlıktan kurtaran etkidir. Emperyalizme karşı verilen savaşla bir vatana sahip olduk. Egemenliğimizi geri aldık. Geri kalmışlığa karşı uygarlık mücadelesi verildi. Türkiye tarihinin son 400 yılına bakarsanız Atatürk etkisi kadar derinden etkileyen başka bir etkiye rastlayamazsınız. Türk milletini Atatürk kadar etkileyen başka bir ölümlü yok. Yaşanmış, bitmiş, tarih olmuş bir etki değildir. Diridir, canlıdır. Hâlâ kurtuluş reçetesidir. Onu harekete geçirecek olan hepimiziz.”

“TÜRK MİLLETİNİN HAYATINA İLK KEZ ÇANAKKALE’DE DOKUNDU”

Atatürk’ün Türk milletinin hayatına ilk kez 25 Nisan 1915 tarihinde Çanakkale’de dokunduğunu söyleyen Meydan, inisiyatif alarak Arıburnu sırtlarında Anzak askerlerini durdurarak milletin kaderini değiştirdiğini kaydetti. Atatürk Arıburnu sırtlarına gelmeseydi Çanakkale savaşlarının kaybedileceğini dile getiren Meydan, rütbesinin yükseltildiğini ve bölgedeki kuvvetlerin komutanlığına getirildiğini hatırlattı.

“ÇANAKKALE’DEKİ ROLÜ ANLATILMIYOR”

Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’deki rolünün söylendiği kadar olmadığını söyleyenlere sert çıkan Meydan, şöyle konuştu:

“Bence Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki rolü anlatılmıyor. Yarbay olmasına rağmen Çanakkale’de Liman von Sanders Paşa’dan sonra en uzun süre, en büyük kuvveti komuta eden kişidir. Bu 25 Nisan sabahı gösterdiği kahramanlık, sonrasında devam eden askeri deha nedeniyledir. Alman komutan, Mustafa Kemal Paşa’ya Anafartalar bölgesindeki yaklaşık 10 tümenin komutasını veriyor. Bu dünya savaş tarihinde çok az görülen bir şeydir.”

“ÇANAKKALE SAVAŞI’NIN İKİ TÜRK KAHRAMANINDAN BİRİ”

Çanakkale savaşlarının nasıl kazanıldığını Mustafa Kemal Atatürk’ün resminin de bulunduğu 29 Ekim 1915 tarihli bir gazeteyi göstererek anlatan Meydan, kahraman Mehmetçiği komuta eden ve büyük başarılara imza atan iki Türk komutandan birinin deniz zaferinin kahramanı Cevat Çobanlı Paşa, diğerinin kara savaşlarının kahramanı Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.

“NASIL KAZIYACAKSINIZ?”

Mustafa Kemal Atatürk’ü tarihten kazımaya çalışan tarihçiler olduğunu vurgulayan Meydan, onlara seslenerek “Kardeşim nasıl kazıyacaksın? Belgelerdeki fotoğrafı çıkarıp yerine başka birini mi yapıştıracaksın? Tarih yazmış” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ