ATSO’da tadilat gerginliği

Başkan Davut Çetin’in makam odasında yapımı devam eden 218 bin liralık tadilat ATSO Meclis üyeleri arasında gerginliğe yol açtı. Bazı meclis üyeleri kriz döneminde yapılan masrafa karşı çıkarken bazıları krizin harcamaların devam etmesiyle aşılabileceği gerekçesiyle destek verdi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ekim ayı olağan meclis toplantısı dün oda binasında gerçekleştirildi. Toplantıya Başkan Davut Çetin’in makam odasında yapılan tadilat damga vurdu. ATSO Meclis Üyesi Ahmet Kasapoğlu’nun kriz döneminde yapıldığı için tadilata karşı çıkan sözleriyle başlayan tartışma diğer meclis üyelerinin de katılmasıyla uzun süre devam etti. Bazı meclis üyeleri tadilatın kriz döneminde yapılmaması gerektiğini belirterek nefes kredisi olarak verilebileceği gerekçesiyle karşı çıkarken, kriz dönemlerinin harcamadan kısılmadan aşılabileceğini ve Başkan Çetin’in hedef alındığını belirtenlerse tadilata destek verdi. Meclis üyesi Yaşar Topatan’ın karşı çıkanlara yönelik kullandığı ‘azınlık’ söylemi ise, salonda tansiyonun yükselmesine neden oldu.

“GÖNLÜM RAZI DEĞİL”

Arka arkaya konkordatoların geldiği, ekonomik krizin ve esnafın zor durumda olduğu bir dönemde Başkan Çetin’in odası için 300 bin liraya yakın harcama yapılmasının kendisini vicdanen rahatsız ettiğini söyleyen Meclis Üyesi Ahmet Kasapoğlu, konuyu meslek grubunda izah etmekte zorluk çektiğini belirtti. “Köklü odamızın israfla anılmasına gönlüm razı değil” diyen Kasapoğlu, “Gelin parayı kendi aramızda toplayarak bu imajı ortadan kaldıralım” ifadelerini kullanarak öneride bulundu. Kasapoğlu’nun sözlerine bazı meclis üyeleri de katılarak destek verirken diğerleri karşı çıktı.

 

“AZINLIK” SÖYLEMİ GERGİNLİĞİ ARTIRDI

Ufacık suda fırtınalar yaratıldığını belirten Meclis üyesi Yaşar Topatan ise, piyasanın darlığının ATSO’nun bütçesiyle boy ölçüşemeyeceğini kaydetti. Olayın medyaya servis edilmesiyle ATSO ve Başkan Çetin’in hedef alındığını ileri süren Topatan’ın “Burada terör estirmeye gerek yok. Azınlığın çoğunluğa hükmetmesine asla izin vermeyin Başkan” sözleri salonda gerginliği tırmandırdı. Yaşanan tartışmalardan sonra Topatan, meclis üyelerinden özür diledi.

“ŞERHİ BEN KOYDUM”

Yönetim Kurulu’nun tadilatla ilgili kararına şerhi kendisinin koyduğunu hatırlatan Yönetim Kurulu Üyesi Murat Totoş ise, “Bugüne kadar kimsenin adamı olmadım. Ne Davut Çetin’in ne de Ali Bahar’ın. Düne kadar Çetin’le aynı ekipteydik. Bugünkü seçimlerde Bahar ile olmuş olmamız bir suç değil. Herkes bir taraf seçiyor. Herkes bir tarafın adamı şeklinde algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ben oda yapımına karşı değilim. Sadece zamanlamanın yanlış olduğu, devletin kemer sıkma politikası varken bunu şimdi yapmayalım, nefes kredisi ihtiyacı olan üyelerimize daha fazla kaynak sağlayalım düşüncesindeyim. Daha sonraki bir dönemde yapılmasının uygun olacağını Başkan’a ilettim. Ben bu kararın altına şerhi koymak durumundaydım. Burada kimse art niyetli değil. Benim amacım Yönetim Kurulu’nu ve ATSO’yu korumaktır. Kimseyi suçlayıcı durumda değiliz. Sadece tavsiyemiz dikkate alınmadı ve şerhimizi koyduk” diye konuştu.  

“ÖDÜL ALDIK, TEBRİK ETMEYİ DÜŞÜNMÜYOR MUSUNUZ?”

Azınlık, çoğunluk söyleminin talihsiz bir açıklama olduğunu kaydederek Başkan Davut Çetin’in ‘Seçim unutulmadı’ şeklinde söylemleri olduğunu belirten Berkay Bahar ise, “Seçimi bir kenara bırakmak istiyorsanız, unutulmadığını düşünüyorsanız eğer yapmış olduğunuz icraatlara bakın. Biz firma olarak dünyada en önemli enstitüden ödül aldık. Başkan zannediyorum atladı, hiç tebrik almadık. Ben Antalyaspor A.Ş. Yönetimine seçildim, biriniz çıkıp tebrik etmeyi düşünmüyor musunuz? Bunları neden atlıyorsunuz. Bu mecliste hepimiz birsek önce birliği siz sağlayacaksınız. Ondan sonra karşınızdan bekleyin. Yönetim kurulu olarak önce şapkayı önünüze koyun, sonra her türlü suçlamayı yapmakta özgür hale gelin” diyerek yönetim kuruluna çağrıda bulundu. Bu sözler üzerine Meclis Başkanı Süleyman Özer, Bahar’ın Antalyaspor Yönetim Kurulu’na üye olduğundan haberinin olmadığını belirtti.   

“GERÇEKTEN İHYİTAÇ OLDUĞU İÇİN YAPILIYOR”

ATSO’nun 136 yıllık kurumsal bir oda olduğunu vurgulayan Başkan Davut Çetin de, “Ben 20 senedir buradayım. Neyin harcanıp neyin harcanmayacağını herkesten daha iyi bilirim. Burası Antalya’nın dünyaya açılan penceresi. Şuanda ödenmiş 50 bin lira avans var. Fatura gerçekleşince 218 bin 120 lira. O odanın ne halde olduğunu daha önceki arkadaşlar gayet iyi bilir. Artık ATSO’nun kurumsal yapısına yakışmayan bir odaydı. Bu seneki bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda masraflar yüzde 57. Biz 45 bin üyenin sorumluğuyla mümkün olduğu kadar iktisatlı davranmaya çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu odayı ben kendime yapmıyorum, ATSO’nundur. 10 yıldır o oda kullanılmıştır, giderken de burada kalacaktır. Türkiye’ye en çok heyetin geldiği ATSO sizin kurumunuzdur. Burada bir şey yapılıyorsa gerçekten ihtiyaç olduğu içindir. Şaşaalı bir oda yapılmıyor. Bozulmuş mobilyalar, deriler değiştiriliyor. Hepsi de 218 bin lira” dedi.

“TÜRKİYE’YE SAYGISIZLIK”

Çetin, yaptığı meclis konuşmasında gündeme ve ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Suudi Arabistan’lı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’dan özel uçakla gelen 15 kişi tarafından Türkiye’de barbarca öldürülmesinin Türkiye’nin egemenlik hakkına saygısızlık olduğunu söyleyen Çetin, Amerikalı rahip Brunson davasının şeklinin de Türkiye’nin itibarını zedelediğini kaydetti.

“KONKORDATO FURYASI BAŞLADI”

“Çoğunluk olarak halen dövizi, faizi, pos makinası komisyonlarını, alacak tahsilatını, elektrik faturasını kredi kartıyla ödemeyi konuşuyoruz” diyen Çetin, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerle ilgili de şunları dile getirdi:

“Piyasada elbette sorunlar artmış durumdadır. Dövizde hareket azaldı ama tüketici güveni azaldığı için birçok sektörde ciddi durgunluk başladı. İçeride halen güven kaybı devam etmekter. Fiyat artışları halkı ürkütmüştür. Döviz düşünce döviz alımları artmakta. Eylül’de otomobil ve hafif ticari araç satışı yüzde 67 azaldı, 9 ayda düşüş yüzde 26 oldu. Beyaz eşya satışı Eylül’de yüzde 37 düştü. İnşaat yatırımlarında da ciddi bir yavaşlama söz konusu. Kredi için bankalarda kaynak yok, olsa bile faizleri yüzde 40’ları buldu. Konkordato ilanları çok arttı. Türkiye'nin rekabet gücünü azaltan bir konunun alacak tahsilatı olduğunu gördük. Eskiden karşılıksız çek sorunu büyüktü, bir dönem İflas erteleme artmıştı, şimdi de konkordato furyası başladı. Elbette dövizden ve girdi maliyetlerinden dolayı zor duruma düşen şirket çok, fakat yine de konkordatoların kötüye kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Bu durgunluk maalesef bir süre devam edecek. Ekonominin toparlanması zaman alacaktır. Şu anda en önemli konu ertelenen kredilerin, geri dönmeyen döviz kredilerinin yaratacağı yüktür. Bankalar bu yükten nasıl kurtulacak, devlet bankaların yükünü nasıl karşılayacak? henüz bilmiyoruz.”

“ANTALYA, TÜRKİYE ORTALAMASINDAN DAHA İYİ”

Antalya verilerine bakıldığında Antalya’nın turizm sayesinde Türkiye ortalamasından daha iyi olduğunun görüldüğünü belirten Çetin, “Örneğin bu yıl dokuz ayda Türkiye’de vergi tahsilatı artışı yüzde 19’dur, Antalya’da yüzde 28’dir. Dokuz ayda dahilde alınan KDV artışı Türkiye’de yüzde 11, Antalya’da yüzde 54’tür. Çek ile ilgili veriler Türkiye genelinden daha iyi. Konut satışındaki farklılık Eylül ayında da devam etmiştir” dedi.

“HARCAMA YAPILMALI Kİ ÇARK DÖNSÜN”

Reklam ve fuarcılık grubunun durgunluk dönemlerinde firmaların reklamları kestiğini belirterek tam tersine daha fazla reklam yapılması gerektiğini bildiren Çetin, “Bu uyarıda haklılar. Şu anda en önemli mesele topluma güven vermek. Çünkü parası olan da harcamıyor. Halen gidip döviz alan var. Oysa parası olan harcamalıdır ki, çark dönsün. Herkes yapabildiği kadar satış kampanyası yapmalı. Üç kuruş pahalı da olsa Antalya firmaları tercih edilsin” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ