Bugün 25 Kasım 2024 Pazartesi
  • Antalya12 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bbp Genel Başkanı Destici: “Emperyalist Güçler Türkiye’yi Bölgede İstemiyor”
05 Şubat 2020 Çarşamba 16:18

Bbp Genel Başkanı Destici: “Emperyalist Güçler Türkiye’yi Bölgede İstemiyor”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşın başladığı günden bu yana 4 milyon mülteciye sınır kapısını...

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşın başladığı günden bu yana 4 milyon mülteciye sınır kapısını açtığını belirterek, "Türkiye'nin bu bölgeden çıkması isteniyor. Dost olarak bildiğimiz Rusya ile birlikte İran ve Amerika Birleşik Devletleri de bunu istiyor. Çünkü emperyalist emellerine engel olabilecek tek ülke Türkiye. O yüzden Türkiye'nin o bölgeden çıkması isteniyor" dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısı düzenledi. Deprem bölgesine gerçekleştirdikleri ziyarete ilişkin Destici, "Milletimiz her daim bu tür zor hadiselerde acılı günlerde hem ferasetini hem dirayetini ama aynı zamanda da kardeşliğini her zaman ortaya koymuştur. Biz bunları yaşadığımız sürece Türk devletimiz inşallah ilelebet bu günden daha güçlü bir şekilde dünya var oldukça payidar olacaktır. Biz de Büyük Birlik Partililer ve Alperenler olarak bu sürece başından itibaren katkı verdik bu ve buna benzer bütün süreçlerde katkı vereceğimizin altını çiziyorum" dedi.

Deprem bölgesinde hasar tespiti yapılan binalarla ilgili çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğini kaydeden Destici, Elazığ ve Malatya'da başarılı çalışmalar yapıldığına dikkat çekerek, "Bu binaların süratle elden geçirilmesi yıkılacakların yıkılması, onarılması gerekenlerin onarılması ve burada yaşayan vatandaşlarımızın mutlaka ama mutlaka mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda çok güçlü bir çalışma yapıldığına da şahit oluyoruz. Bizim temennimiz ve tavsiyemiz şudur ki; deprem sadece yaşanan bölgede değil, özellikle deprem riski yüksek olan, deprem fay hatları üzerinde bulunan bütün yerleşim birimleriyle ilgili bu çalışmaların yapılması ve önceden tedbir alınmasının olası yaşanacak depremde hem can hem de mal kaybının yıkımı en az seviyeye indireceğini biliyoruz. Elazığ ve Malatya'yla birlikte deprem yaşanmayan ama deprem riski taşıyan bütün yerleşim birimleriyle ilgili bu çalışmaların ivedilikle yapılması gerekiyor" açıklamasında bulundu.

"Bütün Türk ve İslam coğrafyasındaki mazlum kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz" diyen Destici, konuşmasına şöyle devam etti:

"Doğu Türkistan 1940 yılında Kızıl Çin tarafından işgal edildiğinden bugüne kadar yani yaklaşık 71 yıldır çok ağır bir zulümle ve baskıyla karşı karşıya. Bir asimilasyon değil onun ötesinde hem fiili hem de fikri bir soykırımla karşı karşıya. Ama bütün bu zulümlere, katliamlara ve soykırımlara rağmen yaklaşık 35 milyon Müslüman kardeşimiz, canları, kanları, aileleri ve evlatları pahasına Türkistan'da varlık mücadelesi vermeye devam ediyor. Bu mücadeleyi sırf Türklük ve Müslümanlık için veriyorlar. İnançları için veriyorlar, hayatta kalmak ve varlıklarını sürdürmek için veriyorlar. Ve karşılaştıkları zulmün, soykırımın, katliamların bir tane gerekçesi var, o da Müslüman Türk olmaları. Onun için bizim onlara sahip çıkma gibi bir mesuliyetimiz var. Doğu Türkistan Uygur Türklerinindir ve 1949 yılında Çin tarafından İşgal edilmiştir. Çini savunma adına Çin'den beslenenlerin, ortaya konan tezlerin hiçbir geçerlilik tarafı yoktur. Onların Çin'i savunmasının iki sebebi var. Bir Çin'den beslenmeleri, iki aynı düşünce yani Maoculuk olmalarından başka bir şey yoktur. Bütün gayret ve çabaları bunun içindir. Onun için biz 1949'da Türk topraklarında gerçekleştirilen Çin işgali sona erene kadar, Doğu Türkistan'daki zulüm sona erene kadar, Uygur Türk kardeşlerimiz kendi vatanlarında bağımsız Türkistan devletini kurana kadar, Doğu Türkistan demeye devam edeceğiz ve sonuna kadar onların yanındayız yanında duracağız" şeklinde konuştu.

"İdlib problemiyle karşı karşıyayız"

İdlib'de yaşayan tüm insanların terörist gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Destici, "İdlib'de yaklaşık 4 milyon insan var. Bu 4 milyon insan şuanda Bosna'da yaşananlardan belki daha beterini yaşıyor. Her gün onlarca yüzlerce kadın yaşlı sivil insan rejimin hava ve kara saldırıları sonucu hayatlarını kaybediyor. Rusya, ABD, Esed ve diğer batılı güçler, 4 milyon insan teröristmiş gibi algı oluşturmak istiyor" ifadelerini kullandı.

"Emperyalist güçler Türkiye'yi bölgede istemiyor"

Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşın başladığı günden bu yana 4 milyon mülteciye sınır kapılarını açtığını belirten Destici, "Sınır bölgelerinin teröristlerden temizlenmesi, göç dalgalarının önüne geçilmesi ve Suriyelilerin kendi vatanlarında yaşamaları için harekat yapıldığını vurguladı: "Suriye rejimi bundan rahatsız Türkiye'nin bu bölgeden çıkması isteniyor. Dost olarak bildiğimiz Rusya ile birlikte İran ve Amerika Birleşik Devletleri de bunu istiyor. Çünkü emperyalist emellerine engel olabilecek tek ülke Türkiye. O yüzden Türkiye'nin o bölgeden çıkması isteniyor. Fırat kalkanı harekatı, idlib operasyonu, zeytin dalı harekatı ve barış pınarı harekatlarını biz bu amaç ve gayeyle gerçekleştirdik. Esat rejimi ayakta kalabilmek için özellikle Rusya'yla her türlü iş birliğine girdi ve Rusya'yı da Suriye'ye davet etti. Rejimden destek aldıkları kendi bölgelerini oluşturdular ama biz bunların amaç ve gayelerini biliyoruz. Türkiye bugün burada gösterdiği kararlılığını orada da göstermesi gerekiyor. Şayet, biz bugün İdlib'den çıkarsak, yarın Afrin'den çıkmak zorunda kalırız. Afrin'den sonra Tel Abyad, Resulayn ve Celabrus'dan çıkmak zorunda kalırız. Bizim çıktığımız bu yerlere katil Esad rejimi ve özellikle Tel Abyad, Resulayn, Celabrus ve Afrin bölgelerine PKK, PYD, YPG gelecek. Biz ne pahasına olursa olsun, bedeli ne olursa olsun Suriye'de iç savaş tamamen bitmeden, siyasi çözüm bulmadan biz buradan çıkamayız ve çıkmamalıyız. Bir tek gerçek var o da askeri gücümüzle sahada olacağız. Biz eğer bir adım atmışsak bunu sonuna kadar götürmeliyiz asla tereddüt yaşamamalıyız ve harekatlarımızı gerçekleştirmeliyiz. Suriye'nin kuzeyindeki terörden temizlenme hedefimize, mültecilerin durması hedefimize ya da onlara sınırlarının ötesinde güvenlik cepler ulaştırma hedefimize de ancak o şekilde ulaşabiliriz" şeklinde konuştu.

Antalya Son Haber

Bu haber toplam 1464 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim