Buğday üretiminde yerimizde sayıyoruz

Geçtiğimiz yıl dünyada yaklaşık yüzde 5 buğday üretimi artışı olurken Türkiye’deki üretimin yüzde 5 düştüğüne dikkat çeken Antalya Ticaret Borsası Meclisi ve Hububat ve Mamülleri Meslek Komitesi Üyesi Nuri Büyükselçuk, Türkiye’nin buğday üretiminin son 30 yıldır sabit kaldığına işaret etti.

Geçtiğimiz yıl dünyada buğday üretimi yüzde 5 büyürken Türkiye’de yüzde 5 küçüldüğünü belirten Antalya Ticaret Borsası Meclisi ve Hububat ve Mamülleri Meslek Komitesi Üyesi Nuri Büyükselçuk, dünya genelindeki buğday üretimiyle Türkiye’deki buğday üretimini karşılaştırdı. Son 30 yıllık periyoda dikkat çekerek dünyada buğday üretiminin yüzde 40 civarında büyüdüğünü, Türkiye’de ise sabit kaldığını kaydeden Büyükselçuk, Rusya’nın buğday üretimini 30 yılda yüzde 100 artırdığını söyledi. Köydeki nüfusun tarımsal üretimden uzaklaştığının altını çizerek ekilebilir alanların azaldığını ve efektif kullanılmadığını ifade eden Büyükselçuk, bunun gelecekte Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olacağını vurguladı.

“GEÇEN YIL DÜNYADA ÜRETİM BÜYÜRKEN, TÜRKİYE’DE KÜÇÜLDÜ”

Geçtiğimiz yıl dünyada buğday üretimi büyürken, Türkiye’de küçüldüğünü kaydeden Büyükselçuk, “Dünyada yıllık buğday üretimi yaklaşık 750 milyon ton civarında. 2019 yılında dünyada yaklaşık 30 milyon ton buğday üretimi artışı oldu. Bu oran olarak yaklaşık yüzde 5’e tekabül ediyor. Geçen yıl dünya buğday üretiminde yüzde 5 büyürken maalesef Türkiye yüzde 5 küçüldü. 2019 yılını 19 milyon tonluk bir buğday üretimiyle bitirdik” dedi.

“SON 30 YILDA DÜNYADA ÜRETİM YÜZDE 40 BÜYÜRKEN BİZDE SABİT”

“Türkiye’nin bu 19 milyon tonluk buğday üretimi 1990 yılında 20 milyon tondu. Son 30 yıldır biz 19-20-21 milyon ton arasında geziyoruz” diyen Büyükselçuk, “Son 30 yılda ülkemizin nüfusunun ve bu süre içerisinde ülkemize gelen turist sayısının ne kadar arttığı ortada. Yaklaşık 4-5 milyon mültecimiz var. Bütün bu artışlara rağmen maalesef biz ülke olarak bu artış oranında üretimimizi artıramıyoruz. Bilakis ekilebilir alanlarımız da azalıyor. Dünyadaki buğday üretimi 1990 yılında 550 milyon ton civarında. Dünyadaki üretim 30 yılda 550 milyon tondan 750 milyon tona gelmiş. Bizde sabit kalırken dünyada buğday üretimi yaklaşık yüzde 40 büyümüş” şeklinde konuştu.

“BUĞDAY TARIMINI İLK YAPAN ÜLKE OLARAK ARTIK BUĞDAY İTHAL EDİYORUZ”

Rusya’nın son 30 yılda buğday üretimini yüzde 100 artırdığına dikkat çeken Büyükselçuk, “Rusya, üretimini yaklaşık 37 milyon tondan 70 milyon ton civarına çıkarmış. Geçtiğimiz yıl dünya buğday üretimindeki 30 milyon tonluk artışta en büyük artışı sağlayan ülke Rusya oldu.  Türkiye’nin üretimde geri kalması maalesef bizi tarımsal sanayi rekabeti anlamında ciddi şekilde geri bırakıyor. Bunun sonucu olarak geçen sene Türkiye, buğday ithalatında rekor kırdı. Haziran ayı başından Aralık ayı sonuna kadar 7 aylık buğday ithalatımız yaklaşık 7 milyon ton. Gelecek Haziran ayına kadar da yaklaşık 2 buçuk milyon ton daha buğday ithalatı öngörülüyor. Yani 1 yılda yaklaşık 9 buçuk milyon ton buğday ithalatı yapmış olacağız. 10 bin yıl önce buğdayı ıslah ederek buğday tarımını ilk yapan ülke olarak biz artık buğday ithal ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“İTHALAT YAPMADAN İHRACAT YAPABİLECEK POTANSİYELE SAHİBİZ”

Bardağın dolu tarafından bakarak buğday ithalatına karşılık un ihracatı yapıldığına da işaret eden Büyükselçuk, “Tabii ki buğday ithalatının tamamı kendi ihtiyacımız değil, karşılığında çok ciddi bir un ihracatımız var. Bardağın dolu tarafından baktığımızda un ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında dünya ikincisiyiz. Bisküvi gibi diğer ürünlerde de ciddi ihracatlarımız var ve ithal edilen buğdayın büyük bir kısmı oraya kullanılıyor ama biz Türkiye’deki ekilebilir alanlarımızı efektif kullanarak verimimizi artırabilirsek ithalat yapmadan da ihracat yapabilecek potansiyele sahip bir ülkeyiz. Maalesef hem ekilebilir alanlarımızı efektif kullanamadığımız hem de kırsaldaki nüfusu kırsalda tutamadığımız için hububat üretiminde ciddi şekilde geriye gidiyoruz” açıklamasında bulundu.

“ASIL SORUN EKİLEBİLİR ALANLARIN AZALMASI VE KÖYDEKİ NÜFUSUN TARIMSAL ÜRETİMDEN UZAKLAŞMASI”

Buğday üretimindeki düşüşün bir kısmının da Antalya gibi güneydeki iklimi müsait olan şehirlerde katma değerli ürünlere doğru gidilmesi olduğunu belirten Büyükselçuk, “Bardağın dolu tarafına baktığımızda üreticimiz aynı alandan 5 bin lira kazanacağına 50 bin lira kazanacağı ürün üretsin. Biz gidip buğdayı dışarıdan alalım. Bunda bir sorun yok ama bardağın boş tarafından baktığımızda ekilebilir alanlarımızda ciddi bir azalış var. Ekilebilir alanlarımızı artırdık, ekilebilir durumdaki her yeri ektik ama ona rağmen buğday üretimimiz düştü, demek ki buğday yerine çok daha verimli, katma değerli ürünler ekmişiz diyebilsek sorun yok. Asıl sorun, ekilebilir alanlarımızın azalması ve köydeki nüfusu tarımsal üretimden uzaklaştırmak. Bu gelecekte Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olacak” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ