Bugün 26 Kasım 2024 Salı
  • Antalya6 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Büro emekçileri TİS taleplerini açıkladı
12 Temmuz 2019 Cuma 16:16

Büro emekçileri TİS taleplerini açıkladı

Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, büro çalışanlarının Ağustos ayında başlayacak olan toplu iş sözleşmesi görüşmelerindeki taleplerini açıkladı.

Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, büro çalışanlarının Ağustos ayında başlayacak olan toplu iş sözleşmesi görüşmelerindeki taleplerini açıkladı. Talepleri tüm iş yerlerinde dağıttıkları talep toplama formlarıyla elde ettiklerini bildiren Mol, “Kayıplarımızın karşılandığı, taleplerimizin dikkate alındığı bir toplu sözleşme istiyoruz” dedi.

 

Kamu emekçileri ve emeklilerinin 2020 - 2021 yıllarında alacağı zam ve sosyal destek ödemelerinin belirleneceği toplu iş sözleşme (TİS) görüşmeleri önümüzdeki Ağustos ayında başlayacak. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonra 3 milyonun üzerinde kamu emekçisiyle 2 milyondan fazla memur emeklisinin merakla beklediği zamlar belirlenecek. Görüşmeler başlamadan önce harekete geçen Büro Emekçileri Sendikası (BES), büro çalışanlarının toplu  sözleşmeden beklentilerini, tüm iş yerlerinde dağıttığı ‘Kararlı Mücadele, Kazanımlı Toplu Sözleşme İçin TİS Taleplerimiz’ Talep Toplama Formları aracılığıyla belirledi. Belirlenen talepler dün sendika binasında düzenlenen toplantıda BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol tarafından açıklandı.

 

“KAMU EMEKÇİLERİNİ ENFLASYONUN ALTINDA EZEN ZAMLARI KAZANIM OLARAK AÇIKLADILAR”

“Toplu sözleşme süreci, kamu emekçilerinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük, mesleki hak ve çıkarlarının tümünü kapsamalı. Grev hakkının kullanıldığı bir süreç olmalı” diyen Mol, sözleşme masasında yetkili olan Memur Sen’e yüklendi. Daha önceki üç toplu sözleşme döneminde yetkili olarak masaya oturan Memur-Sen’i eleştiren Mol, “Öteden beri mücadele ile kazandığımız ne varsa kaybetmemizin sorumlusu oldu ve kamu emekçilerini enflasyonun altında ezen zamları bile kazanım olarak açıklamakta bir sakınca görmediler” ifadelerini kullandı.

sam_8514.jpg

“TİS MASASINDA TALEPLERİN GÜNDEMLEŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”

2020 - 2021 dönemi toplu sözleşme dönemine ilişkin büro emekçilerinin toplu iş sözleşmesinden ne beklediklerini öğrenmek için tüm şube ve temsilciliklerle beraber, bütün iş yerlerinde talep toplama kitapçıkları dağıttıklarını belirten Mol, “İş kolumuzda çalışan büro emekçilerinin tamamı ile bir araya gelmeye çalıştık. Sendikamızın toplu iş sözleşmesinden neler beklediğini ve çalışanların taleplerinin ne olduğunu öğrenmek için görüş alışverişinde bulunduk. TİS Talep Toplama Formları aracılığı ile çalışanların görüşlerini yazılı olarak aldık. Her şubemiz bu formda yazılanları rapor haline getirerek Genel Merkezimize gönderdi. Bu raporları büro emekçilerinin Toplu İş Sözleşmesi Genel Talepleri ve İş Kolu Talepleri şeklinde kamuoyu ile paylaşarak ve konfederasyonumuz KESK’e göndererek Hükümetle oturulan TİS masasında gündemleştirilmesini istedik” diye konuştu.

 

GENEL TALEPLER

Büro çalışanlarının 2020 - 2021 dönemi toplu iş sözleşmesinden bekledikleri genel taleplerini 22 ana başlıkta özetleyen Mol, şunları söyledi:

“Kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkı önündeki yasal ve fiili engeller kaldırılmalı, özgür bir toplu sözleşme düzeni yaratılmalı. OHAL KHK’ları ile hukuki deliller ve mahkeme kararları olmadan ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmeli. Kamuda sözleşmeli istihdama son verilmeli, sözleşmeli olanlar kadrolu istihdam edilmeli. 2018-2019 toplu sözleşme dönemine ilişkin ekonomik kayıplar hesaplanarak ödenmeli ve söz konusu fark, kamu emekçileri ve emeklilerin taban aylığına yansıtılmalı. Yılın ikinci yarısında maaşlarda yaşanan erimenin önüne geçilebilmesi için vergi dilimine son verilmeli. Açlık sınırı altındaki ücretlerden vergi, sigorta gibi kesintiler kaldırılmalı. Yüzde 15 olan 1’nci gelir vergisi dilimi yüzde 10’a indirilmeli. Yoksulluk sınırına kadar olan maaşlarda gelir vergisi, birinci vergi diliminde sabitlenmeli. Zorunlu Bireysel Emeklilik uygulamasından vazgeçilmeli. Temel ücretler arttırılmalı, en düşük ücret yoksulluk sınırının üzerinde olmalı. Her türlü ek ödemenin emekli aylığına yansıması sağlanmalı. 2020 itibariyle ortalama kira bedeli olan 1.000 TL kira yardımı ödenmeli. Yılda bir olmak üzere 1.500 TL giyim yardımı ödenmeli. Eş ve çocuk yardımı 750 TL olmalı. Kamu emekçilerine, yılda iki kez tam maaş tutarında ikramiye ödenmeli. Çalışmayan eş için yapılan aile yardımı emeklilikte de devam etmeli. Kamuda yöneticilerin belirlenmesinde ve ilk atamalarında sendikal, siyasal referanslar değil liyakat temel alınmalı. Ek göstergelerde güncelleme yapılarak en az 3600 ek gösterge tüm büro emekçilerine verilmeli. Sözleşmeli büro emekçilerine görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına girme hakkı verilmeli. Eşit işe eşit ücret ilkesi gereği 4/b'li emekçilerin 4/a'lı emekçiler kadar ek ödeme alması sağlanmalı, görevde yükselme, kıdem, izin gibi özlük ve sosyal hakları iyileştirilmeli.”

 

KADINCA TALEPLER

Kadın büro çalışanlarının ayrıca talepleri olduğuna dikkat çeken Mol, öne çıkan kadın taleplerini ise şöyle sıraladı:

“Kadınların işyerlerinde maruz kaldığı cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılık ile taciz ve mobbingi önleyici politikalar ve mekanizmalar oluşturulmalı. Taciz ve mobbingin açığa çıkmasını kolaylaştırıcı, failleri caydırıcı ve mağdurları koruyucu tedbirler alınmalı. Kadın emekçilere yönelik işlenen her türlü eril suçta kadının beyanı esas alınmalı, herhangi bir belgelendirme istenmeksizin gerekli soruşturma ve kovuşturma başlatılmalı. Boşanma aşamasında veya boşanmış olan, mobbinge, şiddete, tacize, tecavüze uğrayan kadın emekçilerin tayin ve yer değiştirme talepleri, beyanları esas alınarak, herhangi bir belgeye gerek kalmaksızın ve bekletilmeden yerine getirilmeli. Kadınlar için kurgulanan esnek zamanlı çalışma biçimleri terkedilmeli. Güvenceli ve tam zamanlı hak kayıpları yaratmayan çalışma esas alınmalı. Ev ve bakım sorumluluklarını yalnızca kadına yükleyen anlayıştan uzaklaşılmalı, bu anlayışı ortadan kaldıracak politikalar geliştirilmeli. Her işyerinde kreş açılmalı. Doğum öncesi ve sonrasında kadının ihtiyacına göre kullanabileceği en az 24 ay ücretli doğum izni uygulanmalı. Analık izni bitiminden çocuğun ilköğretim yaşına kadar anneye ve babaya ayrı ayrı ücretli ve devredilemez en az 1’er yıllık ebeveyn izni hakkı verilmeli. Süt izinlerinin kullanımının önündeki her türlü yasal ve fiili engel kaldırılmalı.” YUSUF KATRAĞ’IN HABERİ

Bu haber toplam 5071 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim