Çetin’den Antalya Lisesi tepkisi

Antalya’nın bilinen ilk eğitim öğretim kurumu olma özelliği taşıyan Antalya Lisesi’nin bir kısmının Dışişleri Bakanlığı tarafından istenmesine tepki gösteren ATSO Başkanı Davut Çetin, “Antalya Lisesi gibi yerlerin Antalya halkı için bir hatıra değeri vardır. Halkın hatıraları, kentin hafızasında yer etmiş yerler aynı şekilde yaşatılmalıdır” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısı, dün oda meclis salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, kent gündemine de değindi. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararla Kalekapısı’ndaki faytonların kaldırılacak olmasının sevindirici olduğunu kaydeden Çetin, “Hem hayvan hakları hem de Kalekapısı’ndaki koku açısından karar iyi olmuştur” dedi. Antalya Lisesi’nin bir kısmının Bakanlıklar tarafından talep edildiğinin de basına yansıdığını hatırlatan Çetin, “Bakanlıklarımız Kaleiçi’nde bir yer alıp restore edebilirler ve böylece Kaleiçi de daha güzel olur. Antalya Lisesi gibi yerlerin Antalya halkı için bir hatıra değeri vardır. Halkın hatıraları, kentin hafızasında yer etmiş yerler aynı şekilde yaşatılmalıdır” diye konuştu.

“GAZETECİLERE SALDIRILAR ARTTI”

Son günlerde gazetecilere fiili saldırı olaylarının arttığına işaret eden ATSO Başkanı Çetin, “Bu olaylar basın özgürlüğüne ve hukuka saygının azaldığını göstermektedir.  Hukuk millet ve devlet olmanın temelidir. Bu olaylar ülkenin ve kentlerin itibarını düşüren olaylardır” diye konuştu.

“5 AY ÖNCE SÖYLEDİKLERİMİZ BUGÜN DE GEÇERLİ”

Sürekli olarak ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunarak uyarılar yaptıklarını vurgulayan Çetin, Aralık ayında ekonomide küçülmenin devam edeceği uyarısında bulunduğunu hatırlattı. Önümüzdeki 4-5 ay daha ekonomide yavaşlamanın devam edeceğini belirten Çetin, “2019 yılı dünya ekonomisinde yavaşlamanın başlayacağı bir yıl olmaya aday. Dışardan sermaye girişi için Türkiye’nin dünyaya güven vermesi gerekmekte. Türkiye için reformlardan başka bir yol da yoktur. Vergi reformu, imar rantının vergilendirilmesi, kayıtdışı istihdamın azaltılması, SGK prim indirimi, kamu yönetimi reform gibi reformların yerel seçimlerden sonra 2-3 ay gerçekleştirilmesi gerekir” dedi. Çetin, “5 ay önce söylediklerimiz bugün aynen geçerlidir. Bugün ekonomide geldiğimiz durum artık daha ciddi boyutta. Türkiye ekonomisi 1990 yılında dünyada 19. sıradaydı, sonra 17, hatta 16. sıraya geldik. Bu yıl 20. sıraya geriledik” ifadelerini kullandı.

“SEÇİM TARTIŞMALARININ EKONOMİYE MALİYETİ ÇOK YÜKSEK”

“Piyasalarda 31 Mart yerel seçimi sonrasında bir düzelme hareketi görmüş ve dipten dönüş başladı diye umutlanmıştık” diyen Çetin, iyileşmenin kısa sürdüğünü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi tartışmalarının ekonominin yönünü yeniden aşağı döndürdüğünü söyledi. İstanbul seçimi tartışmasının Tüketici Güven Endeksi tablosunu bozduğunu belirten Çetin, tüketici güveninin dibe vurduğunu dile getirdi. Seçim tartışmasının ekonomiye maliyetinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Çetin, “70 yıldan bu yana seçim yapan bir ülkede böyle bir sorun yaşanmamalıydı. Suçlular varsa cezasını çekmelidir. Bizim için hangi seçimi kimin kazandığı önemli değildir, önemli olan ülkenin durumudur. Ülke kaybederken, hiçbir makam ve mevkinin değeri yoktur” dedi.

“SANAYİ ÜRETİMİNDE YAVAŞLAMA SİNYALİ VAR”

Reel Sektör Güven Endeksi’nde de benzer bir durumun olduğunu belirten Çetin, Nisan’da başlayan toparlanmanın Mayıs’ta tekrar düşüşe geçtiğine dikkat çekti. Mart ayında ümit veren sanayi üretiminin de yavaşlama sinyalleri verdiğini kaydeden Çetin, sanayi ve ticarethanelerde elektrik tüketiminin düşmesinin önemli bir gösterge olduğunu belirtti.

“ASIL MESELE KISIR DÖNGÜNÜN KIRILMASI”

Verilecek olan kredi desteklerine dikkat çekerek bu desteklerin önemli olduğunun altını çizen Çetin, “Makine üretimi, yem, sera yatırımlarına destek olumludur. Fakat bunlar kısa vadede ekonomiyi canlandırmak için yeterli değildir. Ekonomide  asıl mesele enflasyon-kur-faiz artışı kısır döngüsünün kırılmasıdır” dedi.

“TARIMDA YAPISAL DÖNÜŞÜMDEN BAŞKA ÇARE YOK”

Tarımda plansızlığın sonucunda üretimi azalan ürünlerin fiyatının arttığını, üretimi çok artan ürünlerin ise fiyatının düştüğünü belirten Çetin, hal kanunu ve kooperatifler gibi adımlarla tarımdaki sorunun çözülemeyeceğini kaydetti. Tarımdaki sorunun kırsal kesimin boşalması ve eski köylü üretici nüfus yerine başka bir modelin getirilmemesi olduğunu vurgulayan Çetin, köylerin bakımsız olmasından dolayı gençlerin köyde kalmadığını dile getirdi. Tarımın, kırsal kalkınmayla birlikte ele alınması gerektiğinin altını çizen Çetin,  artık yapısal dönüşümden başka çare olmadığını açıkladı.

“ANTALYA, TURİZMLE NEFES ALIYOR”

2019 yılı ilk dört ayındaki verilere de dikkat çeken Çetin, perakende satış hacminin yüzde 5, otomobil satışlarının yüzde 48, beyaz eşya satışının yüzde 8 ve konut satışının yüzde 16 düştüğüne işaret etti. Antalya ekonomisinde de benzer sorunlar yaşandığını kaydeden Çetin, Antalya’nın turizmle nefes alabildiğini belirti. Turizmde yüzde 35 artış olduğunu hatırlatan Çetin, Antalya’nın Türkiye genelinden daha iyi olmasını ümit ettiklerini söyledi.

“İNŞAAT SEKTÖRÜNDE SIKINTI DEVAM EDİYOR”

Antalya’da konut kredisi hacminin iki yıl önceki düzeye gerilediğini açıklayan Çetin, “Yapı ruhsatlarında geçen yıl 5 milyon metrekareye düştük. Daire sayısında 21 bine gerilemişiz. Daire ruhsatlarında 2018 yılı 2005’den sonraki en düşük yıl olmuş. 2009 krizi bile geçilmiş. Sektörde sıkıntılar devam ediyor. Antalya'ya göç ve yabancı alımı olmasa çok daha zor durumda kalacağız” ifadelerini kullandı. Antalya’da nüfus artışı nedeniyle  yılda 30 bin civarında yeni konut talebi olduğunu belirten Çetin, arz talep dengesi bozulduğu zaman sıkıntı doğduğunu söyleyerek inşaatta bile planlı olunması ve belediyelerin imar konusunda bilinçli davranması gerektiğini kaydetti.

“AVM’LER ELE ALINMALI”

Gerçekleştirdikleri faaliyetleri de anlatarak komite raporlarına da değinen Çetin, ticaretle ilgili komitelerde AVM kiralarının yüksekliğinden yakınmalar olduğunu söyledi. Antalya’da cadde ticareti kalmadığı için bütün normal ticaretin AVM'lere sıkıştığını kaydeden Çetin, artık AVM’lerin ele alınması gerektiğini ifade etti. Demo mücevher satışı, ruhsatsız tüpgaz satışı, hanutçuluk gibi komisyonlardan gelen diğer şikayetlere de dikkat çeken Çetin, yöresel ürünler adı altında yapılan ticaretin yeniden artmaya başladığına işaret etti. HABER: YUSUF KATRAĞ