“Ciddi tedbirler alınmalı”

Bilim Kurulu’nun alacağı kararların çok önemli olduğunu vurgulayan Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, “Öğrenci, öğretmen, veli üçgeni düşünüldüğünde ciddi tedbirler almadan eğitim öğretime geçilemez. Bilim Kurulu’nun alacağı kararlar çok önemli. Bu kararlar doğrultusunda kamu desteği ile ciddi tedbirler alınarak yüz yüze eğitime geçilmeli” dedi.

Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, yaklaşan eğitim öğretim dönemi süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bugün sendika binasında basın açıklaması yapan Iltar, okullarda Korona Virüs tedbirleri konusunda sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. Okul ismi vermek istemediğini belirterek 24 Ağustos’ta başlayan öğretmenlere yönelik seminerden bu yana Antalya’da 30 civarında öğretmen veya yöneticinin karantinaya alındığını iddia eden Iltar, “Vaka çıkan okullarda şu ana kadar öğretmenler okula devam etmekte. Öğrenci ve veliler kayıt işlemleri için okula gelmekte. Liselerde yapılacak olan sorumluluk sınavları okullarda gerekli önlemlerin alınmadığı taktirde vaka sayısı katlanarak artacak” dedi. Okulların bütün ihtiyaçlarının veliler ve öğretmenler tarafından temin edildiğini kaydeden Iltar, çözüm önerilerini de dile getirdi.

“CİDDİ TEDBİRLER ALINMALI”

Eğitimde en etkili öğrenme yönteminin yüz yüze eğitim olduğunu vurgulayan Iltar, “Bugün milyon ile ifade edilen sayılarla öğrenci ve öğretmen bu ateşin içindedir. Öğrenci, öğretmen, veli üçgeni düşünüldüğünde ciddi tedbirler almadan eğitim öğretime geçilemez ve bu ortam oluşturulamaz. Bilim kurulunun alacağı kararlar çok önemli. Bu kararlar doğrultusunda kamu desteği ile ciddi tedbirler alınarak yüz yüze eğitime derhal geçilmeli. Bilim kurulunun 1 buçuk metre mesafesi okullarda 1 metreye indirilmiştir. 18 milyonluk öğrenci ve yaklaşık 1 milyonluk eğitim çalışanı düşünüldüğünde tüm toplum bir anda bu hastalığın kucağına itilmiş olacak” uyarısında bulundu.

“VAKA SAYILARI KATLANARAK ARTACAK”

Öğretmen ve yöneticilere yönelik 18 Eylül tarihine kadar devam edecek olan seminer döneminin 24 Ağustos’ta başladığını hatırlatan ve seminerler başladığından bu yana Antalya’da 30 civarında öğretmen ile yöneticinin Korona nedeniyle karantina altında olduğuna dikkat çeken Iltar, “Bugün bir çok okulda temizlik yapacak hizmetli yok.  Öğretmenler kendi aralarında topladıkları paralar ile temizlikçi yardımcı personel tutarak görev yaptıkları okullarını temizletmekte. Hatta bazı okullarda da öğretmenler ve veliler birlikte kendileri temizlik yapmak zorunda kalıyorlar. İlimizde değişik okul ve kurumlarda seminer dönemi başladığı günden bu yana 30 civarında öğretmen ve yönetici Korona nedeni ile ya hastanede yada karantina altında. Bu sayı önümüzdeki günlerde hızla artacaktır. Vaka çıkan okullarda şu ana kadar öğretmenler okula devam etmekte, öğrenci ve veliler kayıt işlemleri için okula gelmekte. Liselerde yapılacak olan sorumluluk sınavlarıyla okullarda gerekli önlemler alınmadığı taktirde vaka sayısı katlanarak artacak” diye konuştu.

“ÇALIŞANLARIN HAYATLARI CİDDİYE ALINMIYOR” 

Vaatlerin  aksine, okulların bütün ihtiyaçlarının veliler ve öğretmenler tarafından temin edildiğini vurgulayan Iltar, “Kısacası sağlık çalışanları ve eğitim çalışanlarının hayatları  ciddiye alınmıyor. Bakanımız bizzat maskeleri vereceklerini vaat etmesine rağmen bugüne kadar okullara hiç maske verilmemiştir. Öğretmenler maske, dezenfektan, siperliklerini kendi imkanları ile çözmeye çalışmakta. Eğitimin ve eğitimcilerin sağlığı için 3 temel ilke çok önemli. Hijyen, sosyal mesafe ve maske” açıklamasında bulundu.

“SINIF MEVCUTLARI 10 KİŞİYİ GEÇMEMELİ”

Çözüm önerilerini de sıralayan Iltar, “Var olan okullarda mevcutları seyreltmek için yanlış planlama ile boş tutulan okul ve binalar kullanıma açılmalı. Salgın nedeni ile ekonomik krizden kapanan özel okul binalar kamulaştırılarak devlet tarafından hizmet verilmeli. Kapalı köy okulları hizmete açılmalı. Daha önce düşünülmeden sınıf yapılan lavabo ve tuvaletler yeteri kadar ve temiz bir şekilde hizmete sunulmalı. Öğretmen açığı olan okullara acilen atama yapılmalı. Okul ve kurumların hijyeni için yerel yönetimlerle işbirliği yapılmalı. Her eğitim kurumunda bir sağlık görevlisi bulundurulmalı. Öğrenci ve öğretmenler her gün sağlık kontrolünden geçirilmeli. Temizlik malzemeleri ve korunma araç gereçleri kamu tarafından karşılanmalı. Öğrenciler uzman kişilerce bilgilendirilmeli. İkili öğretim yapılan okullarda risk faktörü çok yüksek. Sınıf mevcutları 10 kişiyi geçmeyecek şekilde planlanmalı. En iyi okul eve en yakın olan okuldur, prensibi ile servis ve toplu taşım araçlarından kaçınılmalı. Okullarda hastalıklara karşı tedbir olarak yedek öğretmen bulundurulmalı. Bu konular hassasiyetle önem arz ediyor” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZIN SAĞLIĞI GELECEĞİMİZİN SAĞLIĞIDIR”

Son olarak, “Salgın nedeni ile yüz yüze eğitim yapılamaz ve uzaktan eğitim zorunlu olur ise eğitimde fırsat eşitliği göz önüne alınarak dünya ülkelerinde olduğu gibi tüm aile ve öğrencilere imkan sunulmalı. Ücretsiz internet ve gerekirse bilgisayar ortamı sunulmalı” ifadelerini kullanan Iltar, “Çocuklarımızın sağlığı geleceğimizin sağlığı demektir. Bilimsel, laik, demokratik, adil, eşit bir eğitim tüm eğitim çalışanlarının görüşleri dikkate alınarak sağlanır” diyerek sözlerini tamamladı. HABER: YUSUF KATRAĞ