Cumhurbaşkanı’na bisikletli mektup
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekerek şiddetin önlenmesini ve caydırıcı müeyyidelerin getirilmesini isteyen Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştırılmak üzere hazırlanan mektubu postaneye bisikletle götürdü.
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla etkili tedbirlerin alınması ve caydırıcı müeyyidelerin getirilmesi için yasa teklifi hazırlayarak geçtiğimiz hafta Milliyetçi Hareket Partili TBMM Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül’e teslim eden Türk Eğitim Sen, bugün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 81 ilden 81 mektup gönderdi. Antalya’dan gönderilen mektup, Kapalı Yol havuz başında yapılan basın açıklamasının ardından postaneye bisikletle gönderildi. Üyeler adına açıklama yapan Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, yarın da Twitter üzerinden hectank çalışması yaparak eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti gündeme getirmeye devam edeceklerini bildirdi. 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde Cuma günü Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan tarafından Türkiye genelinde yapılan eğitim çalışanlarına yönelik anketin açıklanacağını söyleyen Öztürk, “Malum hafta sonu Öğretmenler Günü. Bekleyip göreceğiz. Yine boş vaatlerle, süslü sözlerle mi geçiştirilecek yoksa sesimize kulak verilecek mi?” diye konuştu.
“ÖĞRETMEN SAHİPSİZ BIRAKILMAMALI”
Öğretmenler ve eğitim çalışanlarının neredeyse her gün sözlü ya da fiziksel saldırıya uğradığını söyleyen Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, “Görevimizin başında öldürülüyoruz. Sopa, tekme ve yumruklarla dövülüyor, bıçaklanıyoruz. Artık son noktada, sözün bittiği yerdeyiz. Bizler endişe içinde günü bitirdiğimizde mutlu olacak hale geldik. Şiddet gittikçe artıyor. Artık ölüyoruz. Bunun nedeni, öğretmenin etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi, korunup, kollanmamasıdır. Öğretmenlerin çok maaş alıp, az çalışıyor algısı, öğretmenlerin özlük haklarının yeterince gözetilmemesi öğretmeni savunmasız hale getirmekte. Cefakâr öğretmenlerimizi hor görenler okullarda öğretmene uygulanan şiddetin bir numaralı sorumlularıdır. Öğretmeni itibarsızlaştıran, saygınlığını ortadan kaldıran bu anlayış bir an önce değiştirilerek öğretmene gereken değer verilmeli ve öğretmen sahipsiz bırakılmamalıdır” dedi.
“EĞİTİMDE ARTAN ŞİDDET BİR AN ÖNCE MERCEK ALTINA ALINMALI”
“Bizler bu ülkenin eğitimcileriyiz, gelecek nesilleri yetiştiriyoruz. Bir yandan karşı karşıya kaldığımız asılsız, isimsiz soruşturmalarla kaybolan itibarımız diğer yandan maruz kaldığımız şiddet giderek artıyor. Toplumdaki bu şiddetin önüne geçmek sadece eğitim çalışanlarıyla başa çıkılacak bir durum değildir. Hep beraber sorunun çözümü için acilen çalışmalıyız” diyen Öztürk, yetkililerin bir an önce eğitimde artan şiddeti mercek altına alması gerektiğinin altını çizdi.
“HERKES SORUMLULUK ÜSTLENMELİ”
Eğitim çalışanlarının saldırılara karşı savunmasız kaldıklarına dikkat çeken Öztürk, “Bugün okullarımızda halen Milli Eğitim Bakanlığınca alınması gereken güvenlik tedbirlerinin alınmaması sonucunda öğretmenlere saldırı her geçen gün artmakta, sorumluluk yöneticilerimize, öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına bırakılmaktadır. Eğitim çalışanlarına şiddetin durdurulması için herkesin sorumluluk üstlenmesi, bu kötü gidişin durdurulması için harekete geçmesi gerekmekte. Bilinmeli ki öğretmenin mağduriyet yaşadığı, itilip kakıldığı, ciddiye ve dikkate alınmadığı bir ülkenin ayakta kalabilmesi oldukça zordur” açıklamasında bulundu.
“ÖĞRETMENE SAYGI VE DEĞERİ ÖNE ÇIKARAN YAYINLARA ÖNCELİK VERİLMELİ”
“Bir öğretmenin, öğrencileri tarafından pompalı tüfekle öldürülmesi, bıçaklanması öğretmenin öğrencinin kulağını çekmesi kadar gündem bile oluşturmuyor” diyerek medya kuruluşlarının öğretmenlerin itibarını rencide edici haberlerden kaçınmaları, öğretmene saygı ve değeri öne çıkaran yayınlara öncelik vermeleri gerektiğini belirten Öztürk, bunun öğretmene şiddet olaylarının önlenmesine katkı koyacağını söyledi.
“BU NOKTAYA NASIL GELDİĞİMİZ TARTIŞILMALI”
Öğretmene uygulanan şiddetin temelinde; öğretmene olan saygı ve sevginin azalmasının payının çok büyük olduğunu dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk emri oku olan bir dinin mensupları olarak ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyen, ‘Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’ diyen bir medeniyetten Osman Beyin Şeyh Edebali'ye, Yıldırım'ın Eyüp Sultan'a, Fatih'in Ak Şemseddin'e ve Yavuz'un Hasan Can'a duyduğu saygıdan bu noktaya nasıl geldiğimiz tartışılmalıdır. Eğitim çalışanlarına şiddet olayları bize göstermiştir ki, gerekli önlemler alınmadığı takdirde eğitim çalışanlarına yönelik bu tarz saldırılar ilk olmadığı gibi sonda olmayacaktır.”
“ARTIK YETER”
Uygulamalardaki ve yönetmeliklerdeki yanlışların da öğretmene şiddette etkili olduğuna işaret eden Öztürk, şunları dile getirdi:
“Artık yeter diyoruz. Çıkarılan disiplin yönetmelikleri okullardaki disiplini alt, üst etmiş. Öğretmen ders işleyemez duruma gelmiş. Öğrenciyi uyarmak bile şiddet kabul edilmiştir. Bizzat bakanlıkça öğretmen ve okul yöneticisi şikâyet hattı Alo 147 kurulmuştur. Bu uygulamalar idarecileri sindirmiş, öğretmenleri korkutmuş, bazı öğrencileri şımartmış, velileri hak ve sorumluluklarını bilmez hale getirmiştir. Hemen her gün bu tür şiddet olaylarını duymamız olasıdır. Öğrencisini öz evladından farklı görmeyen fedakâr öğretmenlerimiz maalesef öğrenci ve velilerimizin potansiyel düşmanı haline getirilmiştir. Bugün okullarımızda halen özel güvenlik tedbirlerinin alınamaması, velilerimizin ihmalkâr davranması, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda şiddete yönelik gerekli tedbirleri almaması öğretmenlere saldırıyı her geçen gün artırmaktadır. Özellikle okullarımızın giriş kapılarında zaman zaman adli olaylar meydana gelmekte öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, eğitim çalışanlarımız ve okul yöneticilerimiz darp edilmektedir. Bu nedenle okullarımızın giriş kapılarında yaşanacak olası adli olayların önüne geçilmesi, caydırıcılık sağlanması, yabancı şahısların okula alınmaması için okul girişi kapılarında görevlendirilmek üzere özel koruma ve güvenlik görevlileri alınmalı ve okullarda güvenliğin sağlanması, okula giriş ve çıkışların bir düzene bağlanması konusunda bir takım çalışmaların ivedilikle yapılması gerekmekte.”
YETKİLİLERE VE AİLELERE SESLENDİ
Eğitim çalışanlarının sahiplenilmesini isteyerek yetkililere seslenerek ailelere de çağrıda bulunan Öztürk, “Öğretmenlere, okul idarecilerine, eğitim çalışanlarına uygulanan şiddeti durdurun. Onların can güvenliğini sağlayın. Öğretmene kaybettiği itibarı kazandırın. Biz öğretmenler, öğrencilerimiz için varız. En büyük sevinç ve gurur kaynağımız, öğrencilerimizin başarı ve mutluluğudur. Münferit hadiseler üzerinden öğrencilerimize karşı duyduğumuz sevgi ve sahiplenme hissiyatımızdan kimse şüphe etmesin. Çocuklarınız, çocuklarımızdır. Onları daha güzel bir geleceğe hazırlamak için en az sizler kadar istekli olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Takdir edersiniz ki, eğitim, okul, aile ve çevre ile bütün olarak yürütülen bir süreçtir. Sizden tek arzumuz; öğrencilerimizle aramızda oluşturduğumuz sevgi ve saygıya dayalı beraberliğimize katkı sağlamanızdır. Bu konuda yetkililere, velilere ve eğitim kurumlarına çok iş düşüyor. Herkes şunu bilmelidir ki, öğretmen asla sahipsiz değildir” diye konuştu.
“BÜTÜN GÜCÜMÜZLE EĞİTİM ÇALIŞANLARININ YANINDAYIZ”
Türk Eğitim Sen olarak bütün güçleriyle eğitim çalışanlarının yanında olduklarını vurgulayan Öztürk, “Şiddeti nefretle kınıyor, reddediyor, telin ediyoruz. Öğretmene şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının yekvücut şekilde dimdik ayakta olduğunu tüm Türkiye kamuoyuna ilan ediyor yetki sahibi olanların, eğitim çalışanlarına yapılan şiddeti sadece kınamakla yetinmesini bir zafiyet olarak gördüğümüzü ve kendilerinden daha somut adımlar atmalarını da beklediğimizin bilinmesini istiyoruz. Terörde kör kurşuna şehit verdiğimiz Aybüke Yalçın, hain pusularda şehit verdiğimiz Necmettin Yalçın öğretmenimizi rahmetle anıyor, şiddete maruz kalmış meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyor, öğretmene şiddeti lanetlediğimizi kararlılıkla ifade ediyor ve bir daha benzeri hadiselerle kamuoyu gündemine gelmemesini diliyoruz. Biz Türk Eğitim Sen olarak sizin çocuklarınızı bizim ve Türk Milletinin geleceği olarak görüyoruz ve en iyi şekilde yetişmeleri için var gücümüzle çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. Çünkü biz ülkemizi milletimizi ve vatanımızı seviyoruz. Her zaman da Baş Öğretmenimizin açtığı yolda, gösterdiği ülküye hiç durmadan çalışacağımıza söz veriyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)
- Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
- Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
- Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
- ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Antalya’da iniş sırasında motoru yanan yolcu uçağına rekor sürede müdahale
- Bisikletiyle yaptığı mitinglerle tanınan bağımsız adayın ağır yaralandığı feci kaza kamerada
- Yanan uçaktan tahliye anları film sahnelerini aratmadı
- "Sorunlarımızın bir an önce çözülmesini bekliyoruz"
- Afacanların düzenekli plakayla motosiklet turu polise takıldı
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim