Bugün 25 Kasım 2024 Pazartesi
  • Antalya7 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Depreme karşı dayanıklı yapılar üretmeliyiz”
09 Kasım 2020 Pazartesi 16:21

“Depreme karşı dayanıklı yapılar üretmeliyiz”

Deprem konusunda sorunun fay hatları olmadığını belirten İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, bilimin, mühendisliğin ve teknolojinin önemine dikkat çekerek depreme karşı dayanıklı yapılar üretmeye odaklanmak gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin, dünyanın en etkin deprem kuşaklarının üzerinde olduğuna dikkat çeken TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, sorunu fay hatlarında ve depremde aramak yerine, depreme karşı dayanıklı yapılar üretmeye odaklanmak gerektiğini vurguladı. İzmir depreminde bilimin, mühendisliğin ve teknolojinin kullanıldığı, denetimin gerçekleştiği binaların ayakta kaldığına işaret eden Balcı, kaçak yapıların deprem güvenliklerinin olmadığının altını çizdi.

 

“550 ADET DİRİ FAY HATTI VAR”

Türkiye’nin dünyanın en etkin deprem kuşaklarının üzerinde bulunduğuna dikkat çeken Balcı, “Bununla birlikte açıklanan bir araştırmaya göre ülkemizde 550 adet diri fay hattı bulunmakta. Bu faylar yüzyıllardır aynı yerde oldukları gibi, belirli periyotlarda, tahmin edemediğimiz zamanlarda deprem üretmekteler” dedi.

 

“SORUN FAY HATLARINDA DEĞİL”

Depremin etkilerinden korunulması gereken bir doğa olayı olduğunun altını çizen Balcı, “Korunma yöntemi ise yapıların mühendislik bilimi verileri ışığında, deprem riski değerlendirilerek yapılması. Yağmur yağdığında açtığınız şemsiye ne ise, deprem etkilerine karşı yapacağımız sağlam yapılar da odur. Sorun fay hatlarında ve ortaya çıkan depremde değil, yıkılan yapıların deprem karşısında güvensiz olmalarında. Sorunu fay hatlarında ve depremde aramak yerine, depreme karşı nasıl, dayanıklı yapılar üretebiliriz ona odaklanmalıyız. Bir faya, bir kente odaklanmak yerine, seferberlik halinde, deprem riskini nasıl azaltabiliriz ona çalışmalıyız. Dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunan ülkemizde; depreme karşı dayanıklı yapı yapılmasını, vatandaşlarımızın depreme karşı hazırlıklı olmasının sağlanmasını,  depremden korunma yollarının anlatılmasını ve toplumda afete hazırlık bilincinin yaygınlaştırılmasını çalışmalıyız” diye konuştu.

 

“BİLİMİN KULLANILDIĞI BİNALAR AYAKTA”

İzmir’de yaşanan deprem ve yıkılan binalardan, aynı deprem ivmelerine maruz kalan ve aynı zemin koşulları üzerinde bulunan yapılardan bazıları tamamen yıkılırken büyük çoğunluğunun ayakta olduğunun anlaşıldığını belirten Balcı, “Anlaşılıyor ki; 1999 deprem yönetmeliği ve 2001 yılında İzmir ve Antalya’nın da aralarında bulunduğu 19 ilde uygulanmaya başlayan yapı denetim sistemi, yapı kalitemizi belli bir seviyeye getirmiştir. Tabii ki aksayan yönlerini konuşuyoruz, tartışıyoruz ancak bu istatistiği görmezden gelemeyiz. Bilimin, mühendisliğin ve teknolojinin kullanıldığı, denetimin gerçekleştiği binalar ayaktadır” açıklamasında bulundu.

 

“KAÇAK YAPILARIN DEPREM GÜVENLİKLERİ YOK”

Yaşanacak depremde can kayıplarını azaltmak için yapılacak olanın fayları, zemin koşullarını veya depremle ilgili mesnetsiz yer, zaman, şiddet tahminlerini tartışmak olmadığını vurgulayan Balcı, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“İmar Barışı adıyla çıkarılan yasayla, tümüyle kaçak olarak yapılan yapıların deprem güvenlikleri yapı sahiplerinin beyanına bırakıldı. Kaçak olarak yapılan yapıların deprem güvenlikleri yoktur. İmar barışından yararlanmış tüm yapıların deprem tahkikleri yapılmalıdır. Projeli ve projesi zamanının deprem yönetmeliklerine uygun olarak yapılan ve ruhsatlandırılan yapıların zaman içerisinde yıprandıklarını biliyoruz. Zamanla yapılarda kullanılan donatılar (çelik) paslanabilir ve betonun taşıma gücü zayıflayabilir. Bu tür yapılar incelenmeli, gerekiyorsa onarım ve güçlendirme projeleri yapılarak depremde yıkılmayacak şekilde güçlendirilmeli. Ayrıca mevcut yapı incelemeleri, periyodik yapı muayenesi olarak yasal zorunluluk haline getirilerek, yaşanacak orta üzeri depremlerde can kaybının yaşanabileceği muhtemel binalar tespit edilmeli. Kentsel dönüşüm yapı stokunun iyileştirilmesi için kullanılmalı. Yerel yönetimlerin daha fazla desteğiyle vatandaş, ada, pafta, mahalle bazında kentsel dönüşüme teşvik edilmeli.”

 

“HEPİMİZ ENKAZIN ALTIDA KALIRIZ” UYARISI

Balcı son olarak, “Olası büyük bir depremde sadece yapı sahipleri değil, bu yapılarda yaşayan, yaşamayan hepimiz bu enkazın altında kalırız” uyarısında bulundu. (HABER MERKEZİ)

Bu haber toplam 1478 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim