Bugün 25 Kasım 2024 Pazartesi
  • Antalya11 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Depremlerin afetlere dönüşmesini engelleyebiliriz”
08 Mart 2020 Pazar 16:20

“Depremlerin afetlere dönüşmesini engelleyebiliriz”

Depremlere karşı zemin bina ilişkisine dikkat çekerek jeoloji mühendisliğinin dikkate alınması gerektiğinin altını çizen JMO Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Depremi engelleme şansımız yok ama depremlerin afetlere dönüşmesini engelleyebiliriz” ded

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle dün Oda binasında bir basın açıklaması yaptı. Depremlerin önlenemeyeceğini ancak alınacak tedbirlerle afete dönüşmesinin engellenebileceğini vurgulayan Çeltik, “En başta deprem olmak üzere meydana gelen doğa olaylarının afete dönüşmemesi için çalışmak birincil görevimiz olmalı. Yapılması gerekenlerin en başında da olası bir afetin zararlarını azaltıcı ve mümkünse önleyici yasal düzenlemelerin bilimsel, teknik normlara ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gelmekte” dedi. Fay hatlarının üzerine bina yapılmamasının depreme karşı alınacak önlemlerin başında geldiğine dikkat çeken Çeltik, zemin bina ilişkisine işaret ederek jeoloji mühendisliğinin öneminden bahsetti. Yapı üretimi ve denetimi süreçlerinin zemin ve temel etüdü, mimari, statik, elektrik, makine, peyzaj gibi tüm etüt ve projelerinin, ayrı ayrı ilgili meslek disiplini tarafından yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Çeltik, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Jeoloji Hizmetleri Daire Başkanlığı veya Müdürlüğü kurulmasını önemsediklerini kaydetti.

 

“DEPREMLER OLMAZSA OLMAZ”

Depremlerin olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Çeltik, bir portakala benzettiği yerkabuğunun içinde magma, dışında ise ince bir kabuk bulunduğuna işaret etti. Basınçla meydana gelen plakaların depremlerle kırılmaları ve birbirlerini ittirmeleri sonucunda dağların, denizlerin, göllerin meydana geldiğini belirten Çeltik, madenlerin, termal suların ve birçok şeyin depremin birer sonucu olduğunu kaydetti.

 

“DOĞA OLAYLARININ AFETE DÖNÜŞMEMESİ BİRİNCİL GÖREVİMİZ OLMALI”

Meydana gelen depremlerden sonra ortaya çıkan manzaraların afet gerçeğinin ülkemizde yeterince anlaşılamadığının göstergesi olduğunu ve afetler için gerekli önlemlerin hâlâ etkin bir şekilde hayata geçirilemediğini yüzümüze vurduğunu söyleyen Çeltik, “Bilinmektedir ki; ülkemizin insanları afetlerden sonra canla başla afetlerin etkisini azaltmaya yönelik olarak tüm çabasını seferber etmekte, yaraları sarmaya çalışmakta, bizler de ülkemiz insanı adına bu durumla gurur duymaktayız. Ancak en başta deprem olmak üzere meydana gelen doğa olaylarının afete dönüşmemesi için çalışmak birincil görevimiz olmalı. Yapılması gerekenlerin en başında da olası bir afetin zararlarını azaltıcı ve mümkünse önleyici yasal düzenlemelerin bilimsel, teknik normlara ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gelmekte” dedi.

 

“ÜLKEMİZDE DEPREM ÖNCESİ ÇALIŞMALAR YETERSİZ”

Deprem etkisi altında mevcut binaların hasar görebilirliğinin taşıyıcı sistem yapısının yetersizliği veya düzensizliği, yapıda kullanılan malzemenin niteliği, yapının oturduğu zeminlerin jeolojik özellikleri ve diri fay parametreleri olmak üzere dört temel nedenden kaynaklandığının bilindiğini kaydeden Çeltik, “Doğa bizi uyarıyor ve bizler de bu uyarıları ne yazık ki çok fazla ciddiye almıyoruz. Gerçek şu ki ülkemiz deprem öncesi çalışmaları açısından yetersiz” diye konuştu.

sam_3526-003.jpg

“ÇÖZÜM ODAKLI KARARLAR ALINMALI”

Son yaşanan depremlerde yine can ve mal kayıpları yaşandığını hatırlatan Çeltik, “Bunun en önemli nedeni de yerleşim yerlerinin fay hattının tam üzerine ya da çok yakınına kurulmuş olmasıdır. Ülkemizde 18 il, 80 ilçe ve 502 köy aktif fay hatları üzerinde yer almakta ve bir an önce bu konuda tedbirlerimizi almamız gerekmekte. Ne yazık ki geçici çözümlerle, pansuman tedbirlerle bu sorun aşılamaz. Radikal ve doğrudan çözüm odaklı kararlar alınmalı” açıklamasında bulundu.

 

“ANTALYA DEPREME HAZIR DEĞİL”

Depremselliğe bölge özelinde bakıldığında Antalya’nın depreme hazırlıklı olmadığını söyleyen Çeltik, “Ülkemizin yaklaşık yüzde 91’i deprem tehdidi altında ve bu yerlerden birisi de Antalya. Antalya-Isparta-Burdur kentlerini kapsayan bölge, faylar ve deprem konusunda güncel olarak ayrıntılı çalışılmamış durumda. Deprem üreten aktif fayların ve fay sistemlerinin yerlerinin bilinmesi önemli olmakla birlikte maalesef sadece bu bilgi yeterli değildir. Fayların ortaya çıkaracağı enerji, oluşturacağı depremin büyüklüğü önemli bir çalışma olarak öne çıkmakta. Son olarak zeminin bu enerjiye vereceği tepki, depremi çalışmak anlamında en önemli basamak” şeklinde konuştu.

 

“AFETE DÖNÜŞMESİNİ ENGELLEYEBİLİRİZ”

“Depremi engelleme şansımız yok ancak depremlerin afetlere dönüşmesini engelleyebiliriz” diyen Çeltik, “Depremin etkilerini en aza indirmek öncelikli hedefimiz. Bu sebeple de zemini iyi çalışmak gerekmekte. Bu hususta özellikle yerel yönetimlere büyük iş düşmekte. Jeoloji bilimi olarak bizler birçok şeyi öngörebiliyoruz. Belediyelerimiz jeoloji mühendisliği disiplinini önemsemek zorunda. Kentsel dönüşümde fayları dikkate almalı, öncelikli olarak fay üzerinden geçen veya faya yakın olan yerlerden kentsel dönüşüme başlamak gerekmekte. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmemesinin ayrıca deprem zararlarının azaltılmasının mümkün olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“19 BELEDİYENİN 15’NDE JEOLOJİ MÜHENDİSİ YOK”

Bina zemin ilişkisinin önemine dikkat çeken Çeltik, bunun için jeoloji mühendisleri ve yer bilimcilerin önemli olduğunu kaydederek, bazı ilçe belediyelerinde jeoloji mühendisi olmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Antalya’da 19 ilçe belediyesinden 15’inde jeoloji mühendisi olmadığını bildiren Çeltik, 14’ünde de yerinde kontrol yapılmadığını ifade etti. Mühendislik hizmeti alsa dahi denetimsizlik ve kontrolsüzlükten dolayı yatan binalar olduğunu kaydeden Çeltik, belediyelerde jeoloji mühendisi istihdamıyla birçok sorunun çözülebileceğini söyledi. Denetimlerin önemine dikkat çeken Çeltik, JMO’nun denetim yetkisi olması gerektiğinin de altını çizdi.

 

“JEOLOJİ HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI KURULMALI”

Doğa kaynaklı bir olayı afete dönüştüren en önemli etmenlerden birinin yapının oturduğu zeminlerin jeolojik ve jeoteknik özelliklerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi olduğunu kaydeden Çeltik, şunları ifade etti:

“Bu işlemlerin de ancak jeoloji mühendisleri tarafından yerine getirilebileceğini ifade etmekteyiz. Yapı üretimi ve denetimi süreçlerinin zemin ve temel etüdü, mimari, statik, elektrik, makine, peyzaj gibi tüm etüt ve projelerinin, ayrı ayrı ilgili meslek disiplini tarafından yerine getirilmesinin uygulamada sağlanması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu konu ile ilgili olarak, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Jeoloji Hizmetleri Daire Başkanlığı veya Müdürlüğünün kurulmasını önemsiyoruz. Kurulan Daire Başkanlığı, Antalya'nın depremselliği, yer altı suları, çığ felaketleri, su baskınları, mermer-maden ocakları, imar planları, kıyı sorunları, plajlar gibi birçok olaya çözüm getirecek ve görüş bildirecektir. Bugün Antalya’nın sadece deprem sorunu yok. Kıyı erozyonu, sel baskını sorunları var. Tsunami tehdidi altında. Falezlerde oturma, göçme beklenen yerler var. Yeni imara açılacak yerler ve yeraltı suyu gibi birçok konuda, kurulacak böyle bir daire başkanlığı veya müdürlük, kentin geleceğine ciddi katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla dünya kenti olması planlanan Antalya'nın, daha güvenli, yaşanılır bir kent olmasına katkı sağlar.”

 

“EĞİTİMDE COĞRAFYA VE JEOLOJİ BİLİMİNİ ÖNEMSİYORUZ”

Depremler konusunda eğitimin de önemli olduğunun altını çizen Çeltik, “Yaklaşık farklı 19 lise çeşidimiz var. Bunlardan sadece 4 tanesinde coğrafya dersi veriliyor. Bu derslerde jeoloji bilimi yaklaşık yüzde 5-10’a tekabül ediyor. Bizim depremlerden sonra sorunumuz yok. Hemen müdahaleler ediliyor ama deprem öncesiyle alakalı ciddi sorunlarımız var. Bu bilinçlendirme ve eğitimden gidiyor. Biz liselerdeki coğrafya ve jeoloji bilimini önemsiyoruz. Çünkü, bugünkü liseliler geleceğin yöneticileri, amirleri olacak” açıklaması yaptı. Deprem konusunda vatandaşların eğitiminin de önemli olduğunu kaydeden Çeltik, ilgili kurumların okullar dışında da vatandaşlara eğitim vermeleri gerektiğine işaret etti. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1573 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim