“Doğal değerlerimiz turizm tehdidi altında”

Kleopatra Koyu ihalesi için alınan yürütmeyi durdurma kararını değerlendiren Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Özge Köksal, “Doğal ve kültürel değerlerimiz turizm tehdidi altında” derken, Antalya Baro Başkanı Polat Balkan ise, geçmişten alınan doğal mirasın gelecek nesillere aynen bırakılması gerektiğinin altını çizdi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Tekirova Kleopatra Koyu için gerçekleştirdiği ihaleden sonra Antalya 3. İdare Mahkemesi’nde yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan dava 23 Mart’ta yürütmeyi durdurma kararıyla sonuçlandı. Yürütmenin durdurulması kararı, davacılar Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Antalya Barosu Başkanlığı, Sami Adaletli, Ahmet Kaya ve Tahir Şimşek tarafından sevinçle karşılandı. Dün, Barohan’da biraraya gelen Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Özge Köksal ile Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan ve beraberindekiler kararı değerlendirdi. Baro Başkanı Balkan, yürütmeyi durdurma kararı gerekçesinin hem hukuka hem oluşa hem de maddi gerçekliğe uygun olduğunu kaydetti. Kararın önemine işaret eden Mimarlar Odası Başkanı Köksal ise, ihalenin iptalini beklediklerini kaydetti. Açıklamanın ardından Tekirova Sivil Toplum Platformu üyeleri, “Tabiatıma dokunma” yazılı pankart açtı.

“TEKİROVA TABİAT PARKI İLAN EDİLMİŞTİ”

Ortak açıklamayı Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Özge Köksal okudu. Tekirova Kleopatra Koyu’nun Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 20 Nisan 2016 tarihli oluru ile “Tekirova Tabiat Parkı” ilan edildiğini hatırlatan Köksal, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 16 Nisan 2018 tarihinde onaylanan ‘Tekirova Tabiat Parkı Gelişme Planı’ Plan Raporunun ‘Gelişme Planının Amacı’ başlıklı bölümde; ‘Tabiat Parkı’nın sahip olduğu biyolojik (Flora ve Fauna) ve ekolojik yapısı, doğal ve kültürel peyzaj kaynak değerlerinin koruma–-kullanma dengesi içinde devamlılığını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması, uygulama koşul, araç ve yöntemlerinin geliştirilmesinin Gelişme Planı’nın temel amacını oluşturduğuna dikkat çekti.

“İMAR PLANI VE PROJELER YAPILMADAN İHALEYE ÇIKILDI”

Bakanlıkça, Tabiat Parkı alanında Gelişim Planı doğrultusunda uygulama imar planı ve projeler yapılmadan, yapılacak tesisler,  yapılar ve diğer işler belirlenmeden ihaleye çıkıldığını belirten Köksal, “İhaleye katılan firmalardan bu belirsizliklere karşın muhammen bedelin yaklaşık beş katı teklif veren bir firma ihaleyi almıştır. Uygulama İmar planı ve projeleri yapılmadan bir başka deyişle yapılaşma koşulları belirlenmeden alan ihaleye çıkarıldığından, İhaleyi alan firmanın, kendi çıkarları doğrultusunda en fazla ekonomik fayda sağlamaya yönelik uygulama imar planı ve projeleri yapması doğaldır. Uygulama imar planı ve uygulama projesi yapım işi yatırımcının keyfine bırakılmıştır. Bu da alanın çok fazla tahribatına yol açacaktır. Bu nedenle alanın ihaleye çıkarılmadan önce ilgili diğer Bakanlıklardan da uygun görüşler alınarak, Tabiat Parkı Gelişim Planı amaç ve hedefleri doğrultusunda uygulama planı ve uygulama projesini yaparak veya yaptırarak ihale edilmesi gerekir” dedi.

“YAPILAŞMANIN ÖNÜNE GEÇİLEREK KAZANANIN HALKIMIZ OLMASI BEKLENTİMİZDİR”

Bölge yararına doğal kaynak potansiyellerinin değerlendirilmesine yönelik öngörülen plan ve alan kararları alınmadan, mevcut haliyle birçok belirsizliği bünyesinde barındıran ve sadece bölgesel alan kullanım kararlarının yer aldığı “Tekirova Tabiat Parkı Gelişme Planı”nın kamu yararına, planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı gerekçesi ile bölgede yaşayan Tekirova, Kemer halkı ile Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve Antalya Barosu birlikte yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldığını hatırlatan Köksal, davanın 21 Şubat 2019 tarihinde yapılan bilirkişi heyeti incelemesi sonrası bilirkişi heyeti raporunun mahkemeye sunulduğunu belirtti. Bilirkişi raporu doğrultusunda, davaya bakan Antalya 3. İdare Mahkemesince; 26 Mart 2019 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini bildiren Köksal, “Mahkemenin yürütmenin durdurulması kararı gerekçeleri doğrultusunda, ‘Tekirova Tabiat Parkı Gelişme Planı’nın iptaline karar verilmesi ve yapılaşmanın önüne geçilmesi, kazananın halkımız olması, davacılar olarak halkımız adına dileğimiz ve beklentimizdir” diye konuştu.

“DOĞAL VE KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZ TURİZM TEHDİDİ ALTINDA”

Turizmin hem Antalya’nın hem de Türkiye’nin bir gerçeği olduğuna da dikkat çeken Köksal, “Burada mekânsal planlama yönetmeliği çerçevesinde bir planlama yapılması lazım. Bölgenin kendisine has yapısında günübirlik kullanıma yönelik tesislerin olması yönünde fayda görebiliyoruz. Fakat, denetim çok iyi olması lazım ve planların oluşmamasıyla yapılaşma ihaleyi alan firmanın keyfiliğine bırakılıyor. İhale kâr elde etmek amacıyla alındığı için işletmenin ödediği parayı çıkarması gerekiyor. Bu anlamda da bölgenin yapısına zarar getirebilecek işletmeler yapılabiliyor. Mesela Kındıl Çeşme bunun bir örneği. Onun için bu yürütmeyi durdurma kararı çok önemli. Beklentimiz ihalenin iptali yönünde. Turizm bölgemizin bir gerçeği ama turizm başlığı altında doğal ve kültürel değerlerimiz turizm tehdidi altında. Meslek odaları olarak bu konuların takipçisiyiz. Halkımızı da bu konulara sahip çıkmaya davet ediyoruz” dedi.

“GELECEĞE KÖTÜ MİRAS KALMASININ ÖNÜNE GEÇMELİYİZ”

Geçmişte kentteki duyarlı yurttaşlar, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarıyla birlikte ortak hareket edilerek Faselis’in kurtarıldığını hatırlatan Antalya Baro Başkanı Balkan ise, “Kapitalizmin doğasında ranta dayalı vahşi bir anlayış vardır. Kâr amacıyla gelir ve yıkıp yok eder. Bu alanlar Antalya halkı olarak bizim gözbebeğimiz gibi korumamız gereken güzellikler. Kapitalizmden belki de insanlardan kurtarmamız gerekiyor. Olduğu gibi kalsın ki bizde geçmişlerimizden aldığımız bu doğal mirası gelecek nesillere bırakabilelim. Çünkü oraya temel ticari kaygılarla, kâr hırsıyla vahşi kapitalizmin doğasına uygun olarak insan girdiğinde, doğallığı bozuluyor ve ne yazık ki bizim de gelecek nesillere bırakabileceğimiz iyi bir miras kalmıyor. Geleceğe kötü bir miras kalmasının önüne geçmeliyiz” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ