EMO’da Tat’lı dönem

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin 14’ncü olağan genel kurulunda bayrak değişimi yaşandı. 10 yıldır başkanlık görevini yürüten İlhan Metin’in aday olmadığı ve 25 yıllık şube tarihinde ilk kez tek listeyle gidilen seçimde başkanlık bayrağını Şaban Tat devraldı.

2399 üyeli Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin 14’ncü olağan genel kurul toplantısı hafta sonu Oda toplantı salonunda gerçekleştirildi. Seçimli genel kurulda 5 dönemdir yani 10 yıldır başkanlık yapan İlhan Metin tekrardan başkanlığa aday olmadı. Başkan Yardımcılığı yapan Şaban Tat’ın çıkardığı tek listeyle gidilen seçimde belirlenen yeni yönetim, hafta içinde yapacağı ilk toplantıda görev dağılımını gerçekleştirecek.

“ÖZVERİYLE ÇALIŞTIK”

Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren İlhan Metin, sözlerine ilk genel kurulunu 26 Aralık 1954 tarihinde gerçekleştiren Elektrik Mühendisleri Odası’nın kuruluşunun 65’nci, EMO Antalya Şubesinin ise 25’nci yılını kutlayarak başladı. Görev yaptığı süre boyunca yoğun bir emek harcayarak özveriyle çalıştıklarını belirten Metin, “Bu bir bayrak yarışı. Üyelerimizin desteğiyle 5 dönemdir yürüttüğüm görevimi yine beraber çalıştığımız Şaban Tat’a demokratik bir şekilde bırakıyorum. Benimde meslek odamız içerisinde hem Ankara’da hem de Antalya’da farklı hedeflerim var. 25 yıllık oda tarihimizde ilk defa tek listeyle seçim gerçekleştiriyoruz” dedi.

“HEDEF MESLEĞİ GELİŞTİRMEK VE ETKİNLİKLERİ TOPLUM YARARINA GERÇEKLEŞTİRMEK”

EMO’nun, TMMOB’ne bağlı 6235 sayılı yasa ile kurulmuş, yasa, tüzük ve yönetmeliklerle yönetilmekte olan kamu kurumu vasfında olduğuna dikkat çeken Metin, bağımsız bir kurum ve meslek odası özelliğinin ön planda olduğunu söyledi. EMO’nun herhangi bir siyasi yapının içinde olmayacağı gibi, kamu yararına çalışma niteliği çerçevesinde her zaman geniş halk kitleleri ve ülkenin yararına olan politikaları ön plana çıkarmasıyla bilindiğine dikkat çeken Metin, “Meslek odamızın kuruluş amaçlarından biriside üyelerinin mesleki faaliyetlerini, mesleklerinin gereğini ve bu alandaki düzenlemeleri yapmaktır. EMO meslek kuruluşu olarak mesleği geliştirme hedefi ile mesleki etkinlikleri toplum yararına gerçekleştirmekte, bilim ve teknolojiyi üyelerine ve topluma sunmayı hedeflemektedir” diye konuştu.

“ENERJİ POLİTİKALARINA KAYITSIZ KALAMAYIZ”

Türkiye’deki enerji politikalarında yapılan yanlışlıklara dikkat çekerek, “Bütün bu olumsuzluklara, zor şartlara karşı başta kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere değerlerimize sahip çıkmalıyız. O’nun gösterdiği ülkü doğrultusunda bir ve birlik olmalıyız. Bugünkü şartlar altında bu bir tercih değil bir zorunluluktur” diyen Metin sözlerine şöyle devam etti:

“EMO’nun asli unsuru olan bizler enerji politikalarına kayıtsız kalamayız. Elektrik fiyatlarına 1 Ekim 2019’dan geçerli olmak üzere yüzde 14.9 oranında zam yapıldı. Temmuz ayında yapılan yüzde 15 zamla birlikte bu yıl içinde yapılan zam yüzde 32’ye ulaştı. EMO’nun 230 kilovatsaat asgari tüketim tutarı üzerinden yaptığı hesaplamaya göre 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası 142 liradan 163 liraya çıktı. 2019 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla ülkemiz kurulu gücü 90 bin 720 MW'a ulaşmıştır. Türkiye`nin toplam elektrik üretiminin yüzde 30’u doğalgazdan, yüzde 22.4’ü ithal kömürden sağlanmıştır. Elektrik üretiminde ithal kaynak bağımlılığımız ise yüzde 53 oranındadır. Yüzde 100 yenilenebilir enerji üretiminin mümkün olduğu değerlendirmeleri yapılırken, ülkemizin 48 bin megawatt saat rüzgar, 380 milyar kilowatt saat güneş enerjisi potansiyeli ile bir cennet olduğunu her koşulda belirtiyoruz. Ancak toplam elektrik üretiminde rüzgar yüzde 8, güneş yüzde 6.2, jeotermal yüzde 1.6, biyogaz yüzde 0.70 paya sahiptir. Toplam üretimin ancak yüzde 31.4’ü ise hidrolikten karşılanmıştır. Enerji talebinin ekonomik ve nüfus bakımından büyümeye paralel olarak sürekli arttığı büyüyen dünyada, enerji politikaları her geçen gün, dünden daha önemli olmakta.”

“ENERJİ POLİTİKASI DEVLET POLİTİKASI OLMALI”

Devletlerin enerji politikalarının ekonomi, sanayi, savunma ve hatta dış politikaları ile doğrudan bağlantılı olduğundan stratejik bir yaklaşımla oluşturulması gerektiğini belirten Metin, “Enerji politikası her hükümet döneminde değişmemeli, orta ve uzun vadeli hedefleri ile bir devlet politikası olmalı. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması, büyümesi ve hatta bağımsızlığı açısından büyük önem taşıyan enerji politikasına Odamızın yaklaşımı da hayati önem taşımakta. Ülkemizin enerjide ilk beş sorunu arz güvenliği, dışa bağımlılık, elektrikte doğalgaza bağımlılık, pahalılık, enerji kullanımında verimsizlik olarak sıralanabilir. Enerjinin yeterli, ekonomik ve kesintisiz olarak kullanıcıya ulaştırılması gerekmekte. Ülkenin enerji ihtiyacının kesintisiz ve yeterli bir şekilde kaynak çeşitliliği sağlanarak düşük maliyetle, güvenli ve çevreye duyarlı bir arz sistemi içinde karşılanmak suretiyle sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması esastır. Enerji arz güvenliğini sağlamak için, enerji üretiminde rüzgar, güneş, jeotermal, hidrojen ve biyokütle gibi yeni, yerli ve yenilenebilir kaynaklardan azami ölçüde yararlanılması gerekir. Bu konuda ülke kaynaklarının bir an evvel harekete geçirilmesi için gerekli tedbirler alınmalı” diye konuştu.

“ENERJİ HERKES İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR HAKTIR”

En önemli enerji kaynaklarından olan elektriğin dağıtım ve kullanımında kayıp ve kaçakların önemli olduğuna dikkat çeken Metin, “Kullanılan teknolojinin geliştirilmesine ve yeni bir santral kurulması ile eş anlamlı olan enerji tasarrufu konusunda tüketici bilinci oluşturulmalıdır. Yerli kaynaklar olan kömür ve kömür santralleri rehabilite edilmeli. Yerli enerji teknolojileri sanayi kurulmalı. Rüzgar türbinleri, güneş panelleri, fotovoltaik piller ve hidrojen yakıt pilleri teknolojilerine yatırım yapılmalı özel sektör bu alanlara yönlendirilmelidir. Enerji herkes için en vazgeçilmez bir yaşam ve insan hakkıdır. İnsanların enerjiye ulaşmasını temin etmek ise kamusal bir sorumluluktur. Planlı, merkezi  ve milli bir enerji sektörünün oluşturulması sağlanmalı; bunun için planlama süreçlerine sektörde var olan emek ve meslek odalarının, bilimsel kurumların katılımı sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

“EMO’NUN ÖNEMİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”

Antalya’nın, özellikle 1980’lerin ikinci yarısından sonra çok hızlı bir gelişme ve büyüme gösterdiğine de dikkat çeken Metin, “Büyük oteller, tatil köyleri, Akdeniz turizm geliştirme projeleri, serbest bölge, organize sanayi bölgesi kurulması hızlı gelişmeye birer örnektir. Aynı zamanda yoğun göç alma, hızlı kentleşme, buna bağlı olarak da proje üretiminin artması, özellikle SMM üye sayısının ve mühendislik hizmetlerinin hızlı bir şekilde artışına sebep olmuştur. EMO Antalya Şubesi’nin önemi her geçen gün artmaktadır” diye konuştu.

“CİDDİ SORUNLAR YAŞIYORUZ”

70 bin üyeleri bulunduğunu belirten EMO Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek ise, meslekleriyle ilgili yaşanan sorunlara dikkat çekti. Meslek alanlarının düzenlenmesiyle ilgili çok ciddi sorunlar yaşadıklarını söyleyen İpek, “Anayasal olarak hakkımız var, yasa bunu tanımlıyor ama maalesef kamu ilişkilerinde istediğimiz şekilde bu ilişkileri kuramıyoruz. Kendi üyemizi eğitme hakkı Anayasal bir hak ama yönetmelikle bu başka bir şeye bağlanıyor. ‘Siz akredite bir kuruluş olacaksınız, 5 yıl akredite bir kuruluş olarak varlığınızı sürdürdükten sonra eğitim hakkınız var’ deniyor. Kamunun gücünü doğru kullanmamasıyla ilgili bir sorun yaşıyoruz. Bizim yasal haklarımız kamu tarafından önemli ölçüde engelleniyor” şeklinde konuştu.  

“ÜZERİMİZDEKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ BİLİYORUZ”

Tek liste olmasına rağmen seçimlere yoğun bir katılımın olduğunu belirten EMO Antalya Şubesi’nin yeni başkanı Şaban Tat ise, “Seçimlerin odamızın geleceği, meslek camiamız için hayırlı olmasını temenni ediyorum. 1994 yılında kurulan şubemizde ilk defa gerçekleştirilen tek listeli seçimde üyelerimizin bize duyduğu güven önemli. Üzerimizdeki yükümlülükleri biliyoruz. Bundan sonraki süreçte bayrak yarışını daha da üst noktalara çıkarmak için elimizden gelen bütün çalışmaları yapacağız” dedi.

“BAYRAĞI DAHA YUKARILARA TAŞIYACAĞIZ”

“Odamızın sadece meslek değil kamu yararına da hizmetleri var” diyen Tat, “Kamu yararına da çalışmalarımız her zaman söz konusu olacak. Kurumlararası ilişkilerimizi en üst seviyeye çıkarmak için çaba göstereceğiz. Odamız ve meslektaşlarımız için çalışacağız.  Bugüne kadar kazanmış olduğumuz bilgi, deneyim ve üyelerimizin desteğiyle odamıza yakışır güzel hizmetler yapacağız. Bugün baktığımızda şubemiz, kurumsal yapısı, çalışmaları ve üye bütünleşmesiyle örnek şube olmuştur. Bundan sonrada ilkelerinden taviz vermeden çalışmalarına devam edecek. Çalışma gurubundaki arkadaşlarımla birlikte, adil, eşit ve üretken çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Birlikte karar alacağız, birlikte yürüteceğiz ve birlikte yöneteceğiz. Bayrak yarışında bayrağı düşürmeden daha yukarılara taşımak için birlikte çalışacağız” ifadelerini kullandı.

ŞABAN TAT KİMDİR?

1983 yılında Antalya’nın Serik ilçesinde doğan Şaban Tat, 2007 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden elektrik mühendisi olarak mezun oldu. 2008-2011 yılları arasında EMO Antalya Şubesi’nde teknik görevli olarak çalışan Tat, 2011 yılından beri kendi firmasında serbest müşavir mühendis olarak faaliyet gösteriyor. 10’ncu dönemde EMO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi, 11’nci dönemde Yönetim Kurulu saymanı, 12 ve 13’ncü dönemlerde ise Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Tat, evli ve 1 çocuk babası.

EMO’NUN YENİ YÖNETİMİNDE YER ALANLAR

EMO Antalya Şubesi'nin yeni yönetiminde şu isimler yer alıyor:

Yönetim Kurulu Asıl üyeler:

Şaban Tat, Ahmet Aydın, Çiğdem Işıkyürek, Durali Çakır, Eser Oraklı, Ferhat Yamak ve Onur Yazıcı.

Yönetim Kurulu Yedek üyeler:

Emre Eke, İbrahim Kaymaz, Fırat Güler, Burak Cesur, Emre Ertürk, Ayşe Gül Avci ve Ülkü Karabacak.

Denetçi Asıl üyeler ise; Seyit Çağrı Yıldırım, Ferhat Çağlı ve Selçuk Aydın.

Denetçi Yedek üyeler ise; Ayşe Aksu, Doğan Şimşek ve Figen Özdinç. HABER: YUSUF KATRAĞ