Esen, “İyi yönetilmiş bir belediye devraldım”

Konyaaltı Belediyesi’nde basınla bir araya gelen Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Göreve geldiği 73 günlük süre içerisinde seçim döneminde ortaya konulan projelerin tamamını gerçekleştirmek için ekibiyle beraber çalışma yaptıklarını söyledi.

“BELEDİYE BAŞKANLARI ROZETSİZ OLUR”

Gazetecilere açıklamalarda bulunan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen; “Belediye başkanları rozetsiz olur. Görevlerini yaparken siyasi düşüncelerini ve ideolojik yapılarını hizmetlerine yansıtmazlar. Rozetsizliğin birinci gereği halkın vergileriyle oluşmuş olan bütçeyle temel belediyecilik hizmetlerini vatandaşa götürürken asla ve asla hiçbir etnik aidiyet, siyasi kimlik, inanç veya ayrım gözetmemektir. Belediyeler istihdamla veya sosyal yardımlarla ilgili yasayla görevlendirilmiş değiller. Bunları yapmadıkları için herhangi bir yasal sıkıntı yaşamazlar ancak bugün ki ülkenin koşullarında belediyenin görev tanımına girsin veya girmesin halkın hangi sorunu varsa o sorunla ilgilenmeli ve bunları çözme noktasında vatandaşa el uzatmalı” diyerek belediyelerin bunu yaparken hiçbir inancı veya siyasi yapıyı kendisine yakın diğerlerini uzak görmemesi ve sözde değil özde eşit davranması gerektiğini belirtti.  

“HALKIN SİYASETİN ÇÖZÜM ÜRETECEĞİNE DAİR UMUDU KALMADI”

Esen; “Türkiye ve dünya siyasetine baktığınızda siyasetçilerin ağzından bal damladığını görürsünüz. Sorun söylenenlerin iyi veya kötü olmasında değil. Sorun bunların pratiğe döküldüğünde söylenildiği gibi yapılıp yapılmadığı. Maalesef gerek Türkiye’de özellikle de doğu toplumlarında siyasetin söylediği ve yaptığının bir olmadığını görürsünüz. Halkın siyasetin çözüm üreteceğine dair umudu kalmamış. Bunu gözlemlerime ve vatandaşın birebir söylemlerine dayanarak söylüyorum. Bunu bir an önce değiştirmemiz lazım” diyen Esen bunun değişmesi için herkese eşit davranılması gerektiğini söyledi.

“SİYASETİN İNSANLARIN SORUNLARIYLA İLGİLENMESİ GEREKİR”

Türkiye’deki siyasetin sertliğine ve zıtlaştırıcılığına rağmen toplumdaki yapının kardeşçe, dostça ve arkadaşça olduğuna vurgu yapan Esen, siyasetin de buna hemen geri dönmesi gerektiğini söyledi. Esen; “Ama şu yüzden, ‘ama bu yüzden’ gibi gerekçeler Türk toplumunda var olan kardeşliğin siyasette sergilenmesine engel değil. Dolayısıyla kimin hangi partiye oy verdiği, kimin hangi inanca mensup olduğu siyasetin asla kendi konusu yapmaması lazım. Siyasetin konusu insan ise tüm aidiyetleri bir tarafa bırakarak o insanların sorunlarıyla ilgilenmesi gerekir. Seçilen tüm belediye başkanlarının bu bakış açısıyla hareket etmelerini dilediğim için bunları söylüyorum. Önümüzdeki 5 sene tüm memur ve bürokratlarımızla bu bakış açısıyla hareket edeceğiz. Bunu hiç unutmayıp hep hatırlayacağız” ifadelerini kullandı.

“SİYASETİ EŞİTLİĞE İNDİRGERİM”

“Siyaseti bir kelimeye indirge derlerse ben eşitliğe indirgerdim. Herkes eşit olmalı. Siyasetçinin doğduğu andan itibaren aldığı aile terbiyesi, insanları tanımaya başladığından itibaren oluşturduğu değer yargıları, başkalarının haklarına duyduğu saygı ve ilkeleri siyasetçinin rozetidir. Bu asla siyasi bir parti rozeti değildir. Yakada durmaz, gönülde durur” diyen Esen, tüm çalışma arkadaşlarıyla birlikte doğru, eşit ve müsrif olmayan bir çalışmayla 5 yılı geçirmek istediklerini belirtti.

“MEDYANIN VARLIĞI ÖNEMLİ”

Daha iyisi ve daha eşitlikçisi ortaya koyulana kadar demokrasinin üzerinde bir kavramın olmadığının altını çizen Esen; “Demokrasinin en önemli ve vazgeçilmez koşulu özgürlük. İkinci olarak millet adına kural koyan ve yasama yapan yasama meclisinin çok güçlü olması gerekiyor. Yasama meclisinin güçsüz olduğu bir yerde ileri ve ideal demokrasiden söz edilemez. Tüm bunların yanı sıra vatandaşın haber alma hakkını doğru ve tarafsız bir şekilde yerine getiren medyanın varlığı da önemli. Halk adına bağımsız ve tarafsız kontrol yapacak mekanizmaların o kontrolleri yapacak güce sahip olması lazım. Medyanın böyle bir yetkisi var. Medya olarak bu konuda çok büyük katkılarınız olacağını biliyorum. Bu tavrınızı bizlerden esirgemeyin. Sizlerden talebimiz de budur. Ben gerekse kendim gerekse de temsil ettiğim kurum adına basın özgürlüğünün gereğini elimden geldiğince yerine getireceğim. Umarım demokrasimiz yol alır ve istediğimiz, özlediğimiz ideal standartlara ulaşır. Eminim ki hepimiz katkı koyarsak ülkede her şey çok güzel olacak” diye konuştu.

“KONYAALTI KENT MEYDANI’NDA İŞGAL SÖZ KONUSU DEĞİL”

Konyaaltı Kent Meydanı’nın işgal altında olduğu sorusuna cevap veren Esen; “Konyaaltı Kent Meydanı’na işletmeler tarafından koyulan masa ve sandalye var ama işgal durumu söz konusu değil. Herhangi bir etkinlik veya bir faaliyet yapıldığı zaman o masa ve sandalyeler kaldırılıyor. Yaz aylarında talebin yoğun olduğu dönemlerde orada daha fazla insanın yararlanması anlamında işletmeler, hiçbir kötü niyet olmaksızın birkaç tane masa sandalye ve şemsiye koyuyorlar ama bunlar kalıcı yapılar şeklinde değil. Dolayısıyla herhangi bir işgal söz konusu değil” diyerek “Bomboş beton bir meydan ve hiçbir işletmenin tek bir masa koymamasını arzu ediyor olabilir bazı arkadaşlarımız ama insanlara hizmet biraz esneklik gerektirir. Kalıcı bir işgal söz konusu olursa devlet olarak gerekli müdahaleyi yaparız” şeklinde konuştu.

“HERKES GÖREVİNİN BİLİNCİNDE”

Nasıl bir belediye aldınız sorusuna Esen; “Göreve gelişimin 73’üncü günü. Çok net ve sade bir ifade ile iyi yönetilmiş bir belediye, iyi yönetilmiş bir sistem devraldım. Belediyede çalışan herkes görevinin bilincinde. Mali yönden kötü durumda olmayan bir belediye teslim aldım fakat teslim aldıktan hemen sonra iller bankasından gelen ödeneğin üçte biri kesildi. Bunun ülkedeki tasarruf tedbirlerinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Bu sadece CHP’li değil tüm belediyelere aynı şekilde kesintili geldi. Malum Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle vergi gelirlerimiz en yoğun olması gereken Mayıs ayında beklenildiği kadar olmadı bu da sadece Konyaaltı değil tüm belediyeler ile ilgili. Dolayısıyla bu nedenlerden dolayı birinci önceliğimiz tasarruf oldu. Bu çerçevede çalışmalarımız yapacağız. Seçim döneminde ortaya koyduğum projelerin tamamını gerçekleştirmek üzere ekiple beraber çalışma yapıyoruz. Hangi projenin hangi yılda yapılmasının doğru olacağı, öncelik konusunda çalışma yapıyoruz” diye konuştu.

“ESEN, KONYAALTI SAHİLİNİ İSTEYECEK Mİ?”

Muhittin Böcek’in Konyaaltı Belediye Başkanı olduğu dönem Konyaaltı sahilini istediğini, Esen’in de Böcek’ten aynı yönde talebinin olup olmayacağı sorusuna Esen; “Sahillerin büyükşehir belediyesi ya da ilçe belediyeler tarafından işletilmesi bir dönem gündeme geldi. Biz ilçe belediyeler tarafından işletilmeli demiştik. Ancak daha sonra Büyükşehir orada 277 milyonluk bir yatırım yaptı. Şimdi bunların hiçbirini görmeyin ve bu yatırımları çöpe atıp burayı bana verin demek popülistlik olur. Muhittin başkan orası kimseye tahsis edilmediğinde bunu söylüyordu. Eğer ilerleyen zamanda Konyaaltı Sahili birisine tahsis edilecek denirse ve ben de belediye başkanı isem bize verin derim" ifadelerini kullandı.

“MEGA PROJEYE İHTİYAÇ YOK”

Menderes Türel döneminde yapımına başlanan Boğaçayı Projesi ile ilgili Muhittin Böcek'le konuşmadıklarını belirten Esen, daha önceki açıklamalarında da bu projeye ihtiyaç olmadığını belirttiğini Antalya’nın Daha acil ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.  Esen, "Oraya ayrılacak bütçenin acil ihtiyaçlara ayrılması gerektiğini düşünüyorum. 2 buçuk milyar liraya daha harika işler yapılabilir. Ama oranın başıboş bırakılmaması lazım. Şu anda mega projeye Antalya'nın ihtiyacı yok" diye konuştu.

“7 GÜN ÖNCE MAAŞ ÖDENDİ”

Konyaaltı Belediyesi’nde fazla personel olduğunu ve belediyenin mali durumunu zora soktuğu duyumlarını aldıklarını söyleyen bir gazeteciye cevap veren Esen; personel sayısının fazla olmadığını belirterek, “Personelimize geçen ay 7 gün önceden ödeme yaptık. Fazla olsaydı ve mali durumu zorlasaydı erkenden maaş ödemesi yapamazdık. Duyumlarınız gerçeği yansıtmıyor” dedi.

“SİNEKLER LARVA DÖNEMİNDEYKEN İLAÇLAMA YAPILMAMIŞ”

Konyaaltı'nda en fazla sinekten şikayet aldıklarını söyleyen Esen, "Şubat ve Mart döneminde sineklere yönelik ilaçlama yapılmamış. Larva döneminde ilaçlama yapılmadığı için millet perişan. Belediyemiz ve ilçe vatandaşımız bu konuda muzdarip. İlçemizin en büyük sorunu bugünlerde sinekler. Kimseyi suçlamıyorum ama keşke ilaçlama yapılmış olsaydı" ifadelerini kullandı. AYSEL ÖNER’İN HABERİ