“Fay hattı üzerine bina yapılmaz”
Son zamanlardaki deprem tartışmalarında fay hatları üzerine bina yapılıp yapılamayacağı konusu gündeme gelmeye başladı. Bazı fayların 2 buçuk metreye kadar çöküntü yaptığına dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Fay hattı üzerine kesinlikle bina yapılmaz” dedi.
Türkiye’nin acı tecrübeler yaşadığı, can ve mal kayıplarına neden olan deprem konusu, gündemdeki sıcaklığını korumaya devam ediyor. Deprem tartışmalarının en önemli başlıklarını ise fay hatları ve önceden alınması gereken tedbirler oluşturuyor. İnşaat teknolojilerindeki gelişmelerden dolayı fay hatları üzerine bina yapılabileceği şeklindeki söylemlere karşı çıkan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, yerleşim yerlerinin fay hattının üzerinde veya yakınında olmasından dolayı çok sayıda can ve mal kayıpları yaşandığına dikkat çekti. Çökmelere sebep olan fayların bulunduğunu belirten Çeltik, 90 santim veya 2 buçuk metre arasında çöküntü yapan bir fayın üzerinde binaların ayakta kalmasının mümkün olmadığını kaydederek, fay hatları üzerine bina yapılmaması gerektiğinin altını çizdi.
“FAY YASASI ÇIKMALI”
Fayın üzerine bina yapılmamasının önemli olduğunu vurgulayan Çeltik, “Elazığ depreminde binalar göçtü. Kazıyor bakıyorsunuz, 100 yıl önce olan depremde yine binalar göçmüş ve insanlar ölmüş. 300-500 yıl önce olan depremler var. Depremden sonra insanlar ata toprağıdır diyerek yine fay hattının üzerine bina yapıyorlar. Hâla diri faylar üzerinde yapılaşmalar var. Yapılaşmayı bırakın santraller, fabrikalar, sosyal donatı alanları yapılıyor. Fay Yasası çıkmalı” şeklinde konuştu.
“ÇÖKÜNTÜ YAPAN FAYLAR VAR, FAYIN ÜZERİNE BİNA YAPILMAZ”
Bazı fayların makas gibi keserken, bazılarının düştüğüne dikkat çeken Çeltik, “Bazı faylar yanal atımlı. Yani makas gibi keserken bazıları düşüyor. Bugün Fethiye-Burdur fay zonu üzerinde yaklaşık 300 kilometre uzunluğunda bir fayımız var. Fethiye-Burdur fay zonu üzerinde tarihsel depremlere baktığımız zaman fay 90 santim ila 2 buçuk metre arasında bir çöküntü yapıyor. Fay üzerindeki binanın bir tarafı 2 buçuk metre çökerse bu bina ayakta kalmaz. 20 santim tek taraflı göçtüğü için bugün binalar boşaltılıyor. Fayın etki edebileceği mesafeyi hesaba katarak belirli uzaklıkta sağlam bina yapabilirsiniz ama fayın üzerine bina yapılmaz. Fay hattının üzerine bina yapılır demek intihardır” dedi.
“18 İL AKTİF FAY HATTI ÜZERİNDE”
Depremlerde yaşanan can ve mal kayıplarının en önemli nedeninin yerleşim yerlerinin fay hattının tam üzerine ya da çok yakınına kurulmuş olmasından kaynaklandığını belirten Çeltik, “Ülkemizde 18 il, 80 ilçe ve 502 köy aktif fay hatları üzerinde yer almakta ve bir an önce bu konuda tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Ne yazık ki geçici çözümlerle, pansuman tedbirlerle bu sorun aşılamaz. Radikal ve doğrudan çözüm odaklı kararlar alınmalı” şeklinde konuştu.
“KENTSEL DÖNÜŞÜME FAY HATLARI ÜZERİNDEKİ YERLERDEN BAŞLANMALI”
Kentsel dönüşümde fayların dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Çeltik, fay üzerinde bulunan veya faya yakın olan yerleşim yerlerinden kentsel dönüşüme başlamak gerektiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümün gelecek adına önemli olduğuna dikkat çeken Çeltik, “En azından fay üzerinde yapılaşma olan yerlerin planlarını gerekirse iptal edelim. Heyelan bölgesi olan yerleri imara açmayalım. Biz bunu, çocuklarımızı, torunlarımızı korumak, gelecek adına yapmak zorundayız” diye konuştu.
“AYRINTILI ÇALIŞMA GEREKİYOR”
Antalya, Isparta ve Burdur’u kapsayan bölgede, faylar ve deprem konusunda güncel olarak ayrıntılı çalışılmadığını belirten Çeltik, şunları dile getirdi:
“Bundan 20 yıl önce Türkiye’deki diri fay 83 iken şuan yaklaşık 500’ün üzerinde diri fay tespiti var ve tespit edilmeye devam ediliyor. Antalya’da dalma-batma zonları, aktif faylar var biliyoruz ama bunlar deprem tekrarlama periyodunun etkisi mi? Bilmiyoruz. Bu konularla alakalı ne yazık ki net veriler yok. Deprem üreten aktif fayların ve fay sistemlerinin yerlerinin bilinmesi önemli olmakla birlikte maalesef sadece bu bilgi yeterli değil. Fayların ortaya çıkaracağı enerji, oluşturacağı depremin büyüklüğü önemli bir çalışma olarak öne çıkmakta. Son olarak zeminin bu enerjiye vereceği tepki, depremi çalışmak anlamında en önemli basamak” diyerek zemini ayrıntılı araştırmak ve iyi çalışmak gerektiğinin altını çizdi.
“BATI İLÇELERİ TEHDİT ALTINDA”
Deprem tekrarlama periyoduna bakıldığında Antalya’da yakın zamanda çok ciddi bir deprem olmasa da özellikle Batı ilçelerinin ciddi tehdit altında bulunduğunu kaydeden Çeltik, “Buralarda geçmişte büyük depremler olmuş. Batı’da hâlâ bakir ilçelerimiz var. Bugün biz karadaki fayları bile bilemezken denizin içinde faylar var. Batık şehirler var. İnsanlar suyun altında mı yaşadı? Hayır. Bunlar dalma-batma hareketleriyle oldu. İnsanlık tarihinde böyle bir hareket var. 1900’lü yıllardan sonra rakamsal değerler ortaya çıkıyor. 1900 öncesini biz varsayımlarla tespit ediyoruz” açıklamasında bulundu. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim