“Göçü yönetmek mühendislik işidir”

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile UNICEF iş birliğinde; Türkiye’ye uyum sürecindeki yabancı kadınlar ile ev sahibi toplumdaki kadınların ortak bir yaşam kültürü oluşturmaları amacıyla düzenlenen ‘Yerelde Kadın Buluşmaları’nın üçüncüsü dün Antalya’da gerçekleştirildi. Şehir merkezindeki bir otelde 2 oturum halinde gerçekleştirilen buluşmanın sonunda yerel ve yabancı kültürlerin el emeği göz nuru ürünlerin görücüye çıktığı bir kermes düzenlendi. Buluşmaya Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, Antalya İl Göç İdaresi Müdürü Gözde Özkorul’un yanı sıra yerli ve yabancı çok sayıda kadın katıldı.

“150 MİLLETTEN 100 BİN YABANCIYLA MUTLUYUZ”

10 Aralık’ın Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatan Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, sevgi, hoşgörü ve barış içerisinde bir dünya dileyerek sözlerine başladı. “Bu topraklar insanlık tarihi boyunca dili, dini, ırkı ne olursa olsun bütün insanlara kucak açmıştır” diyen Sezgin, “Antalya’da 150 milletten 100 bin yabancı ile birlikte yaşadığımız bu şehrin paydaşları olarak mutluyuz. Antalya bir dünya şehri. Antalya sevgiyle, hoşgörüyle bütün insanları kucaklayan bir şehir” dedi.

“KADIN GÜCÜ OLMADAN GELİŞME OLMAZ”

Kadınların toplumun temeli olan ailenin ve geleceğin teminatı olan çocukların üzerinde etkili olduğunu kaydeden Sezgin, “Kadın hakları konusunda, gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuat konusunda dünyada önemli gelişmeler var ama hâlâ kadına şiddeti konuşuyoruz. Bunların ortadan kaldırılması için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Kadınların sosyal ve ekonomik yaşam içerisinde daha çok yer alması hepimizin görevi olmalı. Sürdürülebilir bir kalkınma için kadının iş yaşamında olması gerekiyor. Dünyanın yüzde 50’sini oluşturan kadın gücünün olmadığı bir yerde gelişmeden, kalkınmadan söz edilemez. Kadının olmadığı yerde mutluluktan, huzurdan söz edilemez” ifadelerini kullandı.

“GÖÇÜ YÖNETMEK MÜHENDİSLİK İŞİDİR”

Göçü yönetmenin teknik bir iş olduğunu kaydeden Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok ise, “Göçü yönetmek teknik bir iş, mühendislik işidir. Bizim 25 ila 35 yaş arasında genç bir kadromuz var. Ciddi bir kadın personel sayısına sahibiz. 6 tane kadın il müdürümüz var. İnsan olabilmenin, ‘adam’ olabilmenin şartı arkanızda güçlü kadınların olmasından geçer” diye konuştu.

“KİMSENİN AKLINA İHTİYACIMIZ YOK”

Son 1 yıldır Türkiye’nin il ve ilçelerinde uyum adına etkinlikler gerçekleştirdiklerini bildiren Ok, “Uyum, kalıcılık demek değil. Uyum, bize misafir olmuş insanları bir arada huzurla yaşatabilmenin adıdır. Bu yolun taşlarını döşemeye çalışıyoruz. Bunun için hiç kimsenin aklına ihtiyacımız yok. Çünkü, Anadolu’nun sahip olduğu feraset ve akıl her türlü güçlüğün üstesinden gelebilecek kabiliyette” ifadelerini kullandı.

“ÇOĞUNLUĞUNU KADIN VE ÇOCUKLAR OLUŞTURUYOR”

Türkiye’de 192 farklı ülkeden yaklaşık 5 milyon civarında göçmen olduğuna dikkat çeken Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, şunları dile getirdi:

“Uluslararası göç terminolojisinde misafir, kardeş diye kavramlar yok. Göçmen, mülteci, sığınmacı var ama biz öz kültürümüzün bize öğrettiği iklimden yola çıkarak kardeşlerimiz ve misafirlerimiz diyoruz. Misafir ettiğimiz yabancı toplumun nüfusa oranla baktığımızda büyük bir kısmını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dünyanın hiçbir ülkesinin geliştiremediği bir kapasiteyle göç politikalarını akılla, bilimle ve mantıkla yürütüyor. Bundan şüphe duymayın. Devletimizle, Cumhuriyetimizle gurur duyun. Bizin insanlık ve vicdandan kopmamamız gerekiyor. Göçü yöneten ülkeler işe sayı ve masrafla bakıyorlar. İnsan ve para ilişkisi. Öyle bir şey yok. Sığınmacı, mülteci, göçmen yok. Anne, baba, kız kardeş, hala, teyze, amca, çocuk, Aylan bebek var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için göçmen demek Aylan bebekleri yaşatabilmek demek.”

“KADIN TOPLUMUN MAYASI”

Türk toplumunda ailenin çok önemli olduğunu vurgulayan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu da, “Aile, toplumun en temel taşlarından birisi. Ailenin en önemli temel taşı da annelerimiz ve kadınlarımız. Kadınların bütünleştirici ve dönüştürücü etkisi inkar edilemez. Toplumların geleceğinin en büyük inşasını da kadınlarımız oluşturuyor. Kadın toplumun mayası” dedi.

“SIKINTILAR HERKESİ ETKİLİYOR”

Dünyadaki ve toplumdaki gelişmeler neticesinde yaşanan göç hareketliliğinin sosyal ve ekonomik sıkıntılarının herkesi etkilediğine dikkat çeken Kadıoğlu, “Sosyolojik ve psikolojik olarak yaşanan tüm kargaşalara kadınların verdiği refleks hepimiz için bir güven. Bu toplum yıllardır Anadolu coğrafyası içerisinde tüm mazlumları bağrına basan yüce bir devlet, yüce bir millet. Anadolu insanına, 192 farklı milletten 5 milyona yakın insanı kucakladığı için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“KARANLIKLARA KARŞI KADINLARIN AYDINLIĞI YETER”

Gerçekleştirdikleri buluşmayla Anadolu kadınıyla yabancı kadınlar arasında gönül köprüleri kurmak istediklerini kaydeden Kadıoğlu, “Maalesef uyum konusunda farklı bakış açısına sahip, dünyaya geniş yüzlü bakmayan bazı çevrelerle karşı karşıyayız. Tüm karanlıklara karşı kadınların aydınlığı yeter. Tarihimizin her döneminde kadının ailesine verdiği güç her zaman bizi bir yerlere getirmiş ve yolumuza rehberlik etmiştir” dedi.

“KADINA YÖNELİK ETKİNLİKLER DÜZENLİYORUZ”

Yerinden ve etkili bir hizmet vermeye çalıştıklarını belirten Antalya İl Göç İdaresi Müdürü Gözde Özkorul ise, özellikle özel ihtiyaç sahibi kişilere veya kırılgan guruplara ayrı bir özen gösterdiklerini belirtti. Uyum konusunda Antalya olarak belirli aralıklarla bilgilendirme faaliyetleri düzenleyerek sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Özkorul, “Toplumun ve kültürel uyumun temelinin ailede atıldığının farkındayız. Kadının da toplumsal ve aile içi yaşantıda önemli olduğundan hareketle bu türlü etkinlikler düzenlemekteyiz. Kadına karşı her türlü şiddetin ve ötekileştirmenin karşısındayız” şeklinde konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ