“Gülümseyerek hastalığın karşısında durun”

Babasından ilik nakli yapılan Öykü Arin'nin bir haftalık kritik süreci atlatmasının ardından Öykü Arin'nin sağlık durumu için tedavi gördüğü hastanenin İlik Nakli Bölüm Başkanı Profesör Doktor Mehmet Akif Yeşilipek ve anne Eylem Şen Yazıcı basın toplantısı düzenledi. Yazıcı; “Sokakta maskeli birilerini gördüğünüzde kafanızı çevirmeyin gülümseyin ve gülümseyerek bu hastalığın karşısında durun” dedi.

Hastanede basınla bir araya gelen Öykü Arin’in annesi Eylem Şen Yazıcı; “Öykü için küçük bir olasılık da olsa hastalığın tekrar etmesine karşı hem de bugün bekleyen bin 700 hasta için kampanyayı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Profesör Dr. Yeşilipek de 13 gün önce babadan alınan iliğin yüzde 100’e yakınının çalıştığını tespit ettiklerini, Öykü’nün genel durumunun iyi olduğunu söyledi.

"YÜZDE YÜZ BABANIN İLİĞİNİN ÇALIŞTIĞINI TESBİT ETTİK" 
Prof.Dr. Yeşilipek yaptığı açıklamada anneden yapılan yarı uyumlu nakilin tutmamasının ardından, 22 gün önce babadan ilik nakli hazırlıklarına başladıklarını söyleyerek naklin ardından 13’üncü günü geride bıraktıklarını ve kemik iliğinin çalıştığını gördüklerini söyledi. Prof.Dr. Yeşilipek; “Alınan testlerde yüzde 100’e yakın babanın iliğinin çalıştığını tespit ettik. Öykü’nün genel durumu gayet iyi. İlk kez kısa süreli izinli olarak dışarı çıkarttık. Henüz her şey bitmiş değil” şeklinde konuştu.

"1 YIL SONRA TOPLULUKLARA KARIŞABİLİR" 
Bu tür nakillerde dikkatli olunması gerektiğini belirten Prof.Dr. Yeşilipek, erken dönem ve ileri dönemde karşılaşılacak olumsuzlukların olabileceğini ve bu yönden Öyküyü bir süre yakın izleyelip daha sonra evine göndereceklerini kaydetti. Öykü Arin’in birkaç ay içinde normale dönebileceğini belirten Yeşilipek, “Topluma karışması 6 ay ile 1 yıllık süreç gerekiyor. 1 yıl sonunda aşılarını sıfırdan yapacağız. Okul dahil topluluklara girebilir. Normal hayatını sürdürebilir. Birkaç gün içince taburcu edebiliriz” diye konuştu.

“75 GÜN SONRA DIŞARI ÇIKTI”

Anne Eylem Şen Yazıcı Öykü Arin’in 75 gün sonra ilk kez dışarı çıktığını aktararak; "75 gün boyunca öykü dışarı çıkamadı, ama ona dünyayı getirmek için elimizden geleni yaptık. Bu süreçte dostlarımız, doktor ve hemşire arkadaşlarımız hep yanımızda oldu. Süreç içinde çok zor zamanlar da yaşadık. Bazen günde 2 kez trombosit ihtiyacımız oldu" şeklinde konuştu. 

“İNSANLAR HAYATA TUTUNMAYI UMUTLA BEKLİYORLAR”
Sosyal medya duyurusundan sonra Türkiye’nin her yerinden destek telefonları aldıklarını söyleyen Yazıcı, Öykü Arin'nin hastalığı olan JMML'nin milyonda bir görülen bir hastalık olduğunu belirtti. Yazıcı; "Benim çocuğum milyonda bir görülen bir hastalıkla mücadele ediyor. Bu hastalıkla mücadelenin çok zor yanları var çünkü Öykü için tek tedavi yolu ilik nakliydi. Öykünün bir kardeşi olmadığı için de akraba dışı ilik nakli gündemimize oturdu. Yapılan araştırmalar sonucunda uygun donörün olmadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine ‘Öykü Arin’e umut ol’ kampanyası düzenleyerek 150 bine yakın donöre ulaştık. Türkiye dışında 15 ayrı ülkede daha kampanyanın sürüyor. Aynı coğrafyada yaşayanların genetik uyumunun daha yüksek olduğunu düşünüyoruz. O yüzden Türkiye’de daha fazla sayıda kişinin donör olması ve bunların hemen sisteme kaydedilmesi bizim için çok önemli. Sağlık Bakanlığı ile pek çok kez görüşmeler yaptık. Gerekli olan rakam neyse ona bir an önce ulaşılması ve imkanların artırılması bunun için ihtiyaç duyulan makinelerin yenilenmesi gerekiyor. Sadece Öykü Arin değil nakil bekleyen bin 700 hasta olduğunu var. Şunu söyleyebilirim ki insanlar başka birinin iliğiyle hayata tutunmayı umutla bekliyorlar. Bekleyen tüm hastalar için donör olmak çok önemli" şeklinde konuştu. 

“SAKIN VAZGEÇMEYİN”

Başka hastalar için ilik uyumu esnasında korkup vazgeçen donörlerin olduğunu belirten Yazıcı; "Korkulacak bir şey yok. Nakilden 15 gün sonra başka birine de nakil olabilirsiniz. İnsanların korkuları olduğunu biliyoruz. Donör olun, umut olun ve asla vazgeçmeyin" diye konuştu.

“İLK 6 AY 1 YIL ÇOK ÖNEMLİ”

Öykü Arin’in 75 gün sonra ilk defa dışarı çıktığı için mutlu olduklarını ama bu sürecin tamamlandığı anlamına gelmediğini söyleyen Yazıcı; “Bize 3 aşamadan bahsetmişti hocalarımız. Bunun ilk aşaması ilik naklinin tutması, Öykü Arin bu aşamayı başarmış görünüyor. İkinci aşama ilk savaşını olup olmaması, ilik savaşı olup olmayacağı konusundaki takip süreci devam edecek. Üçüncü aşama ise hastalığın geri gelip gelmeyeceği, bu konuda henüz önümüzde çok zaman var. İlk 6 ay 1 yıl çok önemli” şeklinde konuştu.

“BEKLEYEN BİN 700 HASTA İÇİN KAMPANYA DEVAM EDECEK”

Öykü Arin’in kardeşi olmadığı için aile içi nakil yapılamadığını bu nedenle akraba dışı donör arayışına girdiklerini fakat uyumlu donör bulamadıklarını belirten Yazıcı; “Neticede riskleri daha yüksek olan yarı uyumlu nakli denemek zorunda kaldık. Hem Öykü için küçük bir olasılık da olsa hastalığın tekrar etmesine karşı hem de bugün bekleyen bin 700 hasta için kampanyayı sürdürmeye devam edeceğiz. Sokakta maskeli birilerini gördüğünüzde kafanızı çevirmeyin gülümseyin ve gülümseyerek bu hastalığın karşısında durun” şeklinde konuştu.

 “SAĞLIK BAKANLIĞI’NDAN TALEP”

İmza kampanyası düzenleyerek Sağlık Bakanlığı'ndan 100 bine yakın çalışılmamış donörün bir an önce çalışmasını istediklerini belirten Yazıcı; “Bir imza kampanyası düzenledik ve bu imza kampanyası ilk haftasından 50 milyon oldu. Henüz toplanan 150 bin donörün ne kadarın tam olarak işlendiği verilmedi fakat sözlü olarak aldığımız bilgilere göre 100 bine yakını henüz çalışılmamış durumda biz bunların bir an önce çalışılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

 “DUALARLA VE GÖNDERDİKLERİ KİTAPLARLA YANIMIZDA OLANLARA TEŞEKKÜR EDERİM”
Yazıcı; “Türkiye Gazeteciler Sendikası şu an 5 ilde donör bulmak için kampanya düzenliyor. Daha birçok kurum aynı şekilde kampanya düzenledi. Düzenlemeye kurumların da düzenlemesini talep ediyoruz. Bugün 76 günümüz ne zaman hastaneden taburcu olacağımız ile ilgili bir bilgi yok. Umarım her şey çok iyi gidecek. Dualarla gönderdikleri kitaplarla, mektuplarla ve oyuncaklarla yanımızda olan herkese çok teşekkür ederim” dedi.

“TEŞHİS KONMASI 7 AY SÜRDÜ”
Öykü Arin'e teşhis konmasının 7 ay sürdüğünü bu süreçte Öykü’yü birçok hastane ve doktora götürdüğünü sadece kendisinin kızının hasta olduğunu fark ettiğini dile getiren Yazıcı; “7 ay boyunca hiçbir teşhis konulamadı. En zor zamanlar o zamanlarda tanı konulduğundan itibaren benim çocuğum bunun üstesinden gelecek dedim. Aynen de öyle oldu çok mücadele etti, çok direndi devamında öyle olacağını düşünüyorum. En çok ona teşekkür ediyorum bizi hiç üzmedi, çok uyumlu davrandı. 76 gündür hastane odasında kapalı bir alanda ve kitaplarla kendisine yeni bir dünya yarattı” ifadelerini kullandı.

“DIŞARI ÇIKABİLİYOR AMA İNSANLARA DOKUNMASI YASAK”

Öykü Arin'nin bir gece öncesinde tamamen hastaneden çıkmak İstediğini söyleyen Yazıcı; “Öykü Arin hasta olduğunu bilmiyor. Biz ona sen hastasın demedik. Büyüme çağındasın güçlenmek üzere buradasın dedik. Hastaneden çıkınca koşmaya başladı. Uzun uzun karıncaları inceledi, kuşlara baktı. Hayvanları çok seviyordu. Dışarı çıkabiliyor ama hayvan ve insanlara dokunması yasak. O an yaşadıklarım kelimelerle anlatılmaz. ‘İlik tuttu, dışarı çıkabilir, değerleri yükseliyor’ bunları öğrenmek ayrı bir sevinçti. Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” şeklinde konuştu. AYSEL ÖNER’İN HABERİ