“Hiçbir gemi limanda beklesin diye yapılmaz”

Akdeniz Üniversitesi öğrencilerine girişimcilikle ilgili tavsiyelerde bulunan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, girişimciliğin cesaret ve güven alanlarından çıkmayı gerektirdiğini belirterek “Eğer fikrinize güveniyorsanız o güven alanınızdan çıkmakta fayda var. Bütün gemilerin en güvende oldukları yer limanlardır ama hiçbir gemi limanlarda beklesin diye yapılmamıştır” dedi.

Girişimcilik Günleri kapsamında ANSİAD Başkanı Sadi Kan moderatörlüğünde Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansta konuşan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Akdeniz Üniversitesi öğrencileriyle tecrübelerini paylaştı. Geleceğin dünyasını gençlerin şekillendireceğini vurgulayan Bilecek, “Sizlere baktığımızda bizim umut açımız değişiyor” dedi.

“KAYBETMEKTEN KORKMADIĞINIZDA KAZANABİLİRSİNİZ”

Hayatta önemli olanın atılan ilk adım olduğunu söyleyen Bilecik, “O ilk adımda sizi çekinceye götüren nedenlere çok iyi bakmalısınız. O ilk adımı atmak için cesaret sahibi olmak, riski almak ve işe başlamak gerekiyor. Ancak kaybetmekten korkmadığınız zaman kazanabilirsiniz. Ya kaybedersem ne olur dediğiniz zaman zaten sizin kazanma şansınız pek fazla kalmamıştır. O bakımdan cesaretle ilk adımı atmakta fayda var” diye konuştu.

“FİKRİNİZE GÜVENİYORSANIZ GÜVEN ALANINIZDAN ÇIKIN”

Hiç kimsenin normal şartlarda konfor alanını kaybetmek istemediğine işaret eden Bilecek, “O nedenle zaman zaman güven alanınızı terk edin. Eğer fikrinize güveniyorsanız o güven alanınızdan çıkmakta fayda var. Girişimci olmanın ilk noktalarından birisi de bu” dedi. Bütün gemilerin en güvende oldukları yerin limanlar olduğunu söyleyen Bilecek, “Hiçbir gemi limanlarda beklesin diye yapılmamıştır. Azgın sulara, denizlere, okyanuslara gitmesi gerekir ama iyi yönetilmeli” ifadelerini kullandı. Girişimcilikte finansmana ve akıl hocalarına ihtiyaç olduğunu belirten Bilecik, akıl hocalarının bazen finansmandan daha önemli olduğunu söyledi.

“SAHNEYE ÇIKMALISINIZ”

“Dünyada hiçbir kimse seyirci koltuğunda oturan cesur insanları alkışlamaz. Alkışlar her zaman sahneye çıkanlar içindir” diyen Bilecik, yerinizde oturarak kendinizi değerli kılamazsınız. Mutlaka sahneye çıkmanız, adım atmanız, fikirlerinizi paylaşmanız gerekir” ifadelerini kullandı.

“EN BÜYÜK 100 ŞİRKETİN YÜZDE 65’İ SON 10 YILDA KURULDU”

Dünyada ezber bozan projeler olduğuna işaret eden Bilecik, “Artık hızlı büyüyen, değişen yepyeni kavramların oluşturduğu ekonomiden bahsediyoruz. Dijital dönüşüm ve teknolojiler her noktaya adını koymuş vaziyette. Girişimci ruhu yüksek kişilerin projeleri ön plana çıkıyor. Hızlı karar almak, büyümek ve istihdamın sahibi olmak, fırsatları yakalamak girişimcilikle ortaya çıkıyor. Kuralı koyanlar girişimciler oluyorlar. Bugün dünyadaki en büyük 100 şirkete baktığınızda yüzde 65’inin son 10 yılda kurulduğunu görüyoruz” dedi.

“GELİŞMİŞ ÜLKELERDE GİRİŞİMCİLER YATIRIMCILARI SEÇİYOR”

Gelişmiş ülkelerde girişimcilerin yatırımcıları seçtiğini dile getiren Bilecik, “Girişimci fikrini ortaya koyuyor, yatırımcı da sizi dinliyor. Bizde böyle bir atmosfer yok. Girişimci gençlerimiz bekliyor, yatırımcı gelip hangi fikre yatırım yapsam diye bakıyor. Bu iklimin değişmesi gerekiyor. Şuanda rüya gibi bakacağımız bir şey ama 3-5 sene sonra olacak” diye konuştu.

“HAYALLERİNİZDE SINIR TANIMAYIN”

Türkiye’de genç nüfusun teknolojiye adaptasyonunun önemli olduğunu vurgulayan Bilecek, girişimci bir nüfusa sahip olduğumuza dikkat çekti. Sıradan herkesin yaptığı işi hayata geçirmeye girişimci demenin haksızlık olacağını söyleyen Bilecik, şunları dile getirdi:

“Bir topluluk içerisinde herkes aynı şeyi düşünüyorsa hiç kimse hiçbir şey düşünmüyordur. Farklı fikirlerin prim yapması gereken atmosferler olmalı. Fark yaratmak istiyorsanız farklı düşünmeyi öğrenmelisiniz. Bu doğuştan, genlerden gelen değil, öğrenilebilecek bir şey değil. Dünyanın farklı ve çılgın düşüncelere ihtiyacı var. Hayallerinizde sınır tanımayın. Yeni bir keşif için yeni yerlerden çok yeni gözlere sahip olmanız, daha iyi bakmanız gerekir. Zaman zaman zor anlarınız olacak. İnsanı ayakta tutan iskelet veya kas sistemi değildir. Prensipler ve inançlardır. Ayakta kalmak için prensipler ve inançlar doğrultusunda yürümeniz gerekir. Zora düştüğünüzde Atatürk ilkeleri ve cumhuriyet değerleri sizin takip etmeniz gereken prensipler ve inançlar olmalı.” HABER: YUSUF KATRAĞ