“İktidar ve Muhalefet iş birliği yapmalı”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Haziran ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin; “Dış politikada güçlü olmanın koşulu iktidar ve muhalefet arasında iş birliği olmasıdır. Muhalefet partilerinin ve hatta özel sektörün yurtdışı temasları dış politika için gerekli” dedi.

ATSO Meclis Toplantı Salonu’nda bir araya gelen ATSO üyeleri gündem ve sektörel konularda konuştu. ATSO Başkanı Çetin; Dünyada faizlerin düşmeye başlamasının Türkiye için olumlu bir gelişme olduğunu, dış politikada bir terslik olmazsa dünyadaki ucuz paranın Türkiye’de borsaya olumlu yansıyabileceğini ve eğer ABD ile sorun çözülür, yargı reformu başlarsa ekonomide bir toparlanma olabileceğinin altını çizdi.

“REFORM GÜNDEMİNE DÖNÜLMELİ”

ATSO Başkanı Davut Çetin, 23 Haziran’da gerçekleştirilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonrasında siyasilerden olumlu mesajlar aldığını belirterek; “Seçim sonuçlarının olgunlukla karşılanması demokrasimiz adına olumlu oldu. Artık siyasi gerilimin yerini uzlaşma ortamına bırakmasını ve reform gündemine dönülmesini diliyorum. Genellikle ekonomi gündemine dönülmeli diyoruz, ama yargı reformu ve siyasi uzlaşma da ekonomik reformlar kadar önemli olduğunu unutmamalıyız” şeklinde konuştu.

“SORUNLARI ANCAK İKTİDAR VE MUHALEFET BİRLİKTELİĞİYLE AŞABİLİRİZ”

Ülkemizin hem dış siyasette hem ekonomide önemli sorunları olduğunu vurgulayan Çetin; “Yaşanan sorunları ancak iktidar ve muhalefet birlikteliğiyle aşabiliriz. Bildiğiniz gibi, Japonya’daki G20 zirvesi büyük bir önem taşıyor. ABD Başkanı Trump, ticaret savaşı tehditleriyle dünya ekonomisinde güveni azalttı. Şimdi bir anlaşma olmazsa güvensizlik iyice artacak ve dünya ekonomisi daha sorunlu hale gelecek. Cumhurbaşkanımız ve Trump arasındaki görüşme de önemli bir konu. ABD Kongresi Türkiye'ye yaptırım konusunda ısrarlı. Bu sorunu ulusal bağımsızlığımızdan taviz vermeden aşmamız gerekiyor” diye konuştu.

“GÜÇLÜ, ÖZGÜR, İTİBARLI BİR MEDYA İLE DIŞ POLİTİKADA GÜÇLÜ OLURUZ”

Kimsenin oturduğu yerden konuşmasının bir faydasının olmadığını söyleyen Çetin; “Sesimizi dünyaya duyurmalıyız. Bütün siyasi partiler bir araya gelmeli, ortak komiteler oluşturulmalı ve bir diplomasi seferberliği başlatılmalı. Dış politikada güçlü olmanın koşulu iktidar ve muhalefet arasında iş birliği olmasıdır. Muhalefet partilerinin ve hatta özel sektörün yurtdışı temasları dış politika için gerekli. Dış politikada güçlü olmanın bir diğer koşulu güçlü, özgür, itibarlı bir medya olması. Türkiye’nin dünyadaki imajının zedelenmesi ve ekonomideki sorunlar da dış politikada elimizin zayıflamasına neden olmakta. İktidar, muhalefet ve özel sektör olarak bu konuda yeni adımlar atmalıyız” dedi.

“FAİZLERİN DÜŞMESİ TÜRKİYE İÇİN OLUMLU”

Dünyada faizlerin düşmeye başlamasının Türkiye için olumlu bir gelişme olduğunu kaydeden Çetin, dış politikada bir terslik olmazsa dünyadaki ucuz paranın Türkiye’de borsaya olumlu yansıyabileceğini ve eğer ABD ile sorun çözülür, yargı reformu başlarsa ekonomide bir toparlanma olabileceğinin altını çizdi.

“ENFLASYONDA GEÇİCİ BİR GERİLEME SÖZ KONUSU”

Enflasyonun düşük olacağı bir döneme girildiğini belirten Çetin, sebze-meyve fiyatları ve baz etkisi nedeniyle enflasyonda geçici bir gerileme görüleceğini söyledi. Çetin; “Enflasyon düştüğünde faizler de düşecek. Fakat enflasyondaki düşüşün devam etmesi vergi ve zamlara bağlı olacak. Vergi gelirleri azaldığı için bütçe açığımız rekor düzeyde. Bütçe açığı nedeniyle akaryakıt, çay ve şekere zam geldi, yeni zam gelmesi de muhtemel. Reel sektör verilerine bakarsak sanayi üretimi, otomobil-beyaz eşya-konut satışlarındaki değişim negatif olmaya devam ediyor. Perakende satışların hacmi reel olarak düşük, cirolar enflasyonun altında. Bazı sektörlerde durum artık ciddi boyutta. İstihdam rakamlarına baktığımızda geçen yıla göre tarımda 200 bin civarı, inşaatta 500 bin civarı istihdam kaybı olduğunu görüyoruz. Bir yıllık dönemde imalatta 100 bin, ticarette 40 bin istihdam kaybı oldu” diye konuştu.

“KONUT SEKTÖRÜNDE HAREKET OLACAK”

Bankalardaki sorunlu krediler konusunda belirsizliğin devam ettiğine dikkat çeken Çetin; “Türkiye ekonomisi son yıllarda hep krediyle büyüdü, son aylardaki kredi daralması devam ediyor. Kredi hacmimiz 2 buçuk trilyonda sabitlenmiş durumda. Şimdi ekonomi yönetimi çeşitli kredi paketleriyle çözüm üretmeye çalışıyor. Kredi kartı taksitleri 3 ve 6 ay arasında uzatıldı, kuyum sektörü de ilk kez kapsama alındı. Bu ay enflasyona endeksli kredi faiz uygulamaları başladı ve 25 milyarlık Ekonomi Değer Kredisi açıklandı. Ekonomide kredi hacmi 2 buçuk trilyon iken, 25 milyar bunun yüzde biridir. Kredi hacminin enflasyonun üzerinde artması gerekir ki, bir canlanma olsun. Yani 200-300 milyar liralık kredi olmadan ekonomide canlanma etkisi yetersiz kalır. Ayrıca bu 25 milyar kredinin önemli kısmı büyük şirketlere, yani yıllık cirosu 125 milyon üzeri şirketlere ayrıldı” diyerek diğer önemli bir adımın da konut kredilerinde atıldığını, kamu bankaları kanalıyla enflasyona endeksli konut kredisi uygulaması başladığını bu sayede konut sektöründe hareket olacağını söyledi.

“TURİST SAYISINDA 5 MİLYONU AŞTIK”

Verilere göre Antalya’nın Haziran ayında turist sayısında 5 milyonu geçtiğini ve yüzde 16 oranında bir artışla devam ettiğini belirten Çetin; “Çek hacmi artışı, vergi tahsilatı ve yatırım teşvik belgesinde Türkiye ortalamasından iyi durumdayız, bununla birlikte bizde de piyasa durgunluğu rakamlara yansımış durumda” dedi. Tarım sektöründe ise düşük fiyatlar nedeniyle üreticinin sorun yaşadığını söyleyen Çetin; “Geçtiğimiz aylarda Türkiye ekonomisinde gündem sebze fiyatları ve toptancı hallerdi ve bu nedenle tanzim satışlar yapıldı. Son günlerde domates, patlıcan, salatalık gibi ürünlerde Toptancı Hal fiyatı 1 lira gibi fiyatlara düşmüş durumda. Üreticimiz haklı olarak diyor ki, ‘fiyat yükseldiğinde tanzim satış kuruldu, şimdi de bir destek sistemi kurulsun.’ Antalya 2 buçuk milyon tondan fazla domates üretiyor, bu 3 üründe 3 milyon tondan fazla üretim var. Normalde fiyatların en az 2 buçuk-3 lira olması gerekir. Düşük fiyat, Antalya için milyarlarca lira gelir kaybı demek” şeklinde konuştu.

 “METRO PROJESİNE BAŞLANMALI”

Antalya'nın ulaştırma altyapısında hükümetin yatırımlarının devam etmesi ve Metro projesine Bakanlık desteğiyle başlanılması gerektiğine dikkat çeken Çetin; “Metro ve tramvay ağı bir taraftan Döşemealtı'na diğer taraftan Liman'a ve Kundu'ya uzanmalı. Ayrıca yeraltı yolları ve yeraltı otoparkları yapmazsak hem trafik hem de taşıtların neden olduğu hava kirliliği sorunu artacak. Bu konularda belediyeler ve STK'lar olarak milletvekillerimizle de görüşmeliyiz. Ortak vizyon çalışması bu açıdan da önem taşıyor” ifadelerini kullandı. AYSEL ÖNER’İN HABERİ