Bugün 25 Kasım 2024 Pazartesi
  • Antalya10 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    3002.717
    %-0.11
  • Dolar
    34.5123
    %-0.08
  • Euro
    36.1711
    %0.46
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Kadın-erkek sınıflandırması bütüncül yaklaşıma ters”
30 Aralık 2019 Pazartesi 10:20

“Kadın-erkek sınıflandırması bütüncül yaklaşıma ters”

İnsanları kadın-erkek diye sınıflandırmanın bütüncül yaklaşıma ters olduğunu söyleyen ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, “Sorun kadın veya erkek olmak değil, insan olmakta yatıyor” dedi.

Kadın’a Dair Söyleşide ‘Mühendislikte kadın’ konulu bir konuşma yapan Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı inşaat mühendisi Akın Akay Akıncı, asıl meselenin kadın veya erkek olmak değil insan olmakta yattığını söyledi. İnsanları kadın-erkek diye sınıflandırmanın bütüncül yaklaşıma ters olduğunu kaydeden Akıncı, kalıpları ve tabuları toplumun aşıladığına dikkat çekerek bunların eğitimle aşılabileceğine işaret etti. Artık eskiden olduğu gibi bazı mesleklerin kadınların, bazılarının da erkeklerin tekelinde olduğu gibi bir durumun kalmadığına da işaret eden Akıncı, kadın yönetici sayısının fazla olduğu şirketlerdeki başarılara dikkat çekti.

 

“SORUN KADIN VEYA ERKEK OLMAK DEĞİL, İNSAN OLMAK”

İnsanları kadın-erkek diye sınıflandırmanın bütüncül yaklaşıma ters olduğunu söyleyen Akıncı, “İş hayatı, toplumsal hayat, sosyal hayat hep birlikte yaşıyoruz ve sorunları hep birlikte aşmamız gerekiyor. Bu bütüncül yaklaşımla olmadıktan sonra sorunların kolay kolay aşılabileceğini sanmıyorum. Kadını da erkeği de toplum yetiştiriyor. Kalıpları ve tabuları toplum zihniyeti aşılıyor. Cinsiyetçi toplumsal değerler problemi sadece Türkiye’nin değil dünyada tüm toplumların problemi ama gelişmiş ülkeler bunu eğitim vasıtasıyla zaman içinde aşmışlar. Sorun kadın veya erkek olmak değil, insan olmakta yatıyor” şeklinde konuştu.

 

“KADINLAR İŞ HAYATINDA MUTLAKA DAHA FAZLA OLMALI”

Kadınların çalışma hayatının içerisinde mutlaka olması gerektiğinin altını çizen Akıncı, şunları dile getirdi:

“Kadınlar masanın her iki tarafında da varlar. Tüketicilerin çoğu kadın. Hane içerisinde alım satımların çoğu onlar tarafından yapılıyor. Şirketler bunu avantaja çevirebilir. Çünkü, ürünün dizaynından, imalatından, promosyonundan, maliyetinden çok daha verimli fikirler verebilirler. Araştırmalar kadın yönetici sayısının fazla olduğu şirketlerde, şirketlerin pazar payı sermayesinin hisse senedi değerine göre çok daha iyi performans gösterdiğini belirtiyor. Çünkü, erkeklerin riski sever bir yapısı var, buna karşılık kadınların riski dengeleyen yapıları şirketlerde stresi düşürüyor. Türkiye’de kadınlarımızın iş gücünün OECD ortalamasına çıkarılması ekonomik büyümeyi yüzde 1 oranında yükseltebileceği belirtiliyor. Bu oran düşük gelmesin. Türkiye 10 yıldır yüzde 3.5’i bile yakalayamadı. İş hayatındaki başarı kadın-erkek ayırımından değil o kişinin performansından gelir.”

 

“ARTIK HERKES HER İŞİ YAPABİLİR NOKTADAYIZ”

Eskiden belirli mesleklerin kadınların, belirli mesleklerin de erkeklerin tekelinde gibi bir durumun olduğuna işaret eden Akıncı, “Bir makine veya inşaat mühendisliği mesleğiyle kadınlar örtüştürülemezdi. Yine sekreterlikte de erkekler olmazdı. Çünkü, kafalarda imajlar vardı. Oysa her insan her işi yapabilir. Artık, herkes her işi yapabilir noktasındayız” dedi.

 

“KADIN MÜHENDİS SAYISI HIZLA ARTIYOR”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)’a bağlı Türkiye’deki kadın mühendis sayısının 200 bini aştığını belirten Akıncı, toplam mühendis sayısının 550 bin civarında olduğuna dikkat çekerek, hızla makasın kapandığını söyledi. Akıncı, bunun ailelerin bilinçlenmesi, mühendislik eğitimine olan güven ve kız çocuklarının mühendisliğe yönlendirilmesi sonucunda olduğunu da belirtti.

 

“TABU ŞANTİYELERDE DE YIKILIYOR”

Mühendisliğin tanımının ‘İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık, tarım, beslenme gibi gıda, fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen, uçak, otomobil, motor, iş makinaları gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse’ olduğunu hatırlatan Akıncı, “Burada cinsiyet yok. Eğitimimiz arttığı zaman, buna bağlı olarak aileler de rahatlıkla kız çocuklarını bu eğitimlere kaydırabiliyorlar. Tabu artık şantiyelerde de yıkılıyor. Kadın mühendislerimiz baretini takıyor ve şantiyelerde, sahalarda çok güzel işler çıkarıyor. Sırıtan hiçbir şey yok” şeklinde konuştu.

 

BAŞARILI KADIN MÜHENDİSLERDEN ÖRNEKLER VERDİ

Mühendislik alanında başarılarıyla ön plana çıkan kadınlardan örnekler de veren Akıncı, makine mühendisi ve okyanus bilimci Dr. Derya Akkaynak’ın ülkemizden “Blavatnik Genç Bilim İnsanı” ödülüne layık görülen ilk kadın olduğunu hatırlattı. Yine California Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan’ın 112 yıllık Amerikan üniversitesinde bir ilki gerçekleştirerek ABD Ulusal Mucitler Akademisi tarafından Akademik Mucit Ödülü’ne layık görüldüğünü de hatırlatan Akıncı, bitmeyen kalp pilinin mucidi Dr. Canan Dağdeviren’in de meme kanserini teşhis eden elektronik sütyen geliştirdiğine dikkat çekti. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1424 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim