“MEB arındırılmalı”
İlköğretim Haftası çelenk sunma törenine katılan Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, eğitim camiasında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Zilin yine sorunlarla çaldığını kaydeden Öztürk, “MEB teşkilatının tüm hücrelerine kadar arındırılmaya ihtiyacı var” dedi.
Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, bugün sabah Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen İlköğretim Haftası çelenk sunma törenine katıldı. Saygı duruşu yapılarak İstiklal Marşı’nın okunduğu törene Muratpaşa İlçe Temsilcisi Sadullah Çincik, İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Salar ve bazı üyelerle birlikte katılan Öztürk, 2019 - 2020 eğitim öğretim yılının geçtiğimiz hafta Pazartesi günü başladığını hatırlatarak, “Öncelikle tüm eğitim çalışanlarımıza ve öğrencilerimize başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyorum” dedi. Yeni eğitim öğretim yılının sorunlarla başladığını kaydeden Öztürk, yaşanan sorunlara dikkat çekerek çözüm beklentilerini dile getirdi.
“MEVZUAT DÜZENLEMESİ ZORUNLU”
Yeni eğitim öğretim yılında zillerin yine sorunlarla çaldığını vurgulayan Öztürk, “Bu sorunların başında öğretmen atamaları geliyor. 2019 yılının sonuna kadar 60 bin atama daha yapılmasını talep ediyoruz. Diğer taraftan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yönetici mülakatlarında güvenlik soruşturması temiz olan adaylara mülakat puanı olarak yazılı sınav puanının verileceğini söylemişti. Sözlü sınav sonuçlarına baktığımızda, Bakan Selçuk’un sözünde durduğunu görüyor ve kendisine teşekkür ediyoruz. Ancak konuyla ilgili mevzuatta bir düzenleme yapılması zorunludur” diyerek “Bakan Selçuk bugün mülakat puanı olarak yazılı sınav puanı verilmesine yönelik talimatta bulunurken yarın başka bir Bakan keyfi bir uygulama yapabilir” uyarısında bulundu.
“MEB’İN ARINDIRILMAYA İHTİYACI VAR”
“Torpilin öncelendiği, yandaşların kayırıldığı, hak etmeyenlerin makamlara getirildiği, sendikaya, ideolojiye, siyasi tercihlere bakıldığı yönetici atamalarında mülakat ivedilikle kaldırılmalı, görevlendirmeler sadece yazılı sınav sonucuna göre yapılmalı” diyen Öztürk, “Ayrıca MEB teşkilatının tüm hücrelerine kadar arındırılmaya ihtiyacı var. Bakanlığın sendika, vakıf, cemiyet görünümlü çetelerden, kendisini neredeyse Bakan yerine koyarak talimatlar yağdıran, kafasına göre iş yapan yandaşlardan temizlenmesi çok önemli. Unutulmamalıdır ki; hakkaniyetli atamalar yapılırsa okullarımız, kurumlarımız şeffaf yönetilir; başarı ve verim sağlanır” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDETİ ÖNLEME KANUNU ÇIKARILMALI”
“Eğitimcilere yönelik ‘Şiddeti Önleme Kanunu’ çıkarılmalı, eğitim çalışanlarının güvenlik içinde çalışması yasal koruma altına alınmalı” diyen Öztürk, şunları ifade etti:
“Eğitimde şiddet her geçen gün daha da büyüyen ve engelleyemediğimiz bir sorun olarak karşımıza çıkmakta. Öğretmenlerin yıllar içinde toplumdaki statülerini kaybetmesiyle artış gösteren şiddet olaylarına her fırsatta dikkat çeksek de ne yazık ki hala bir önlem alınmamıştır. Yeni eğitim-öğretim yılı umutla başlarken, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet haberlerine tanık olup, umutsuzluğa gark edilmek istemiyoruz. Dolayısıyla eğitim çalışanlarının saygınlığını artırmak hayat memat meselesidir. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmeli. Eğitimcilere yönelik ‘Şiddeti Önleme Kanunu’ çıkarılmalı, eğitim çalışanlarının güvenlik içinde çalışması yasal koruma altına alınmalı. Sendikamızın teklif ettiği gibi eğitim çalışanlarına şiddet uygulandığında bir şikayete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmalı ve en ağır cezai müeyyideler uygulanmalı. Okullarda güvenliğin imece usulüyle sağlandığını, nöbetçi öğretmelerin güvenlik görevlisine dönüştüğünü göz önüne aldığımızda bu yasanın gerekliliği daha iyi anlaşılmakta.”
“DERSLİK AÇIĞI GİDERİLMELİ”
Derslik açığının da tamamen giderilmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bilindiği gibi MEB’in 2019 yılı sonuna kadar tekli eğitime geçme hedefi vardı. Ancak son yapılan LGS’nin de ardından bu hedefin mümkün olamayacağı ortaya çıktı. Zira yerleştirmelerde mağduriyet oluşmaması için okulların kontenjanları artırıldı ve dolayısıyla bir kısım okullar ikili eğitime döndü. MEB’in en kısa sürede derslik açığını kapatması ve tüm okullarımızı tekli eğitime dönüştürmesi çok önemli” şeklinde konuştu.
EK GÖSTERGE TALEBİ
Ek gösterge sözünün yerine getirilmesini beklediklerini kaydeden Öztürk, “Ek gösterge, devletin en başında yer alan Cumhurbaşkanımızın sözüne karşın 1 yılı aşkın süredir hayata geçirilmemiştir. Son olarak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nda da 3600 ek gösterge artışları görüşmeye açılmamıştır. Sendikamız konuyla ilgili çalışmaların bir an önce TBMM gündemine getirilmesini, ayrıca tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin güncellenerek, ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmetler grubunun ek göstergeden yararlandırılmasını talep etmekte” dedi.
“EĞİTİME HAZIRLIK ÖDENEĞİ, ÖĞRETMEN DIŞINDAKİLERE DE ÖDENMELİ”
Eğitime hazırlık ödeneğine de değinen Öztürk, “Bilindiği üzere, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her öğretim yılı başında bir defaya mahsus olmak üzere öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenmektedir. Sadece fiilen öğretmenlik yapanlara ödenmesi, eğitim öğretime katkı sağlayan diğer eğitim çalışanlarına ise ödenmemesi hakkaniyete aykırı olup, çalışma barışını ve iş verimini de olumsuz yönde etkilemekte. Eğitim öğretim faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası olan öğretmen dışındaki personellere de çalışma barışının sağlanması ve iş veriminin artırılması bakımından öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ödenmesi gerekmekte” diye konuştu.
“MESLEKİ STATÜ SAĞLAM BİR ZEMİNE KAVUŞTURULMALI”
Son olarak öğretmenliğin mesleki statüsünün sağlam bir zemine kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Öztürk, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeni eğitim-öğretim yılında hayata geçirilmesi en büyük beklentilerimizdendir. Öğretmenlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndan doğan iş güvencesi ile kazanılmış haklarını geriye götürmeyecek bir kanunun kamuoyuna açıklanması eğitimimizin geleceği açısından büyük öneme sahip. Öğretmenliğin mesleki statüsü sağlam bir zemine kavuşturulmalı. Öğretmenlik herkesin ‘Ben de yapabilirim’ diyebileceği bir meslek olmaktan çıkarılmalı. Sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması, mahrumiyet bölgelerinde görev yapanlara teşvik uygulaması getirilmesi, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili tedbir alınması, öğretmen atamalarında uygulanan mülakatın kaldırılması kanunda mutlaka yer almalı. Ayrıca kanunda kariyer basamaklarına yer verilmeli, sınav olmaksızın 10 yılını dolduran öğretmenlere uzman, 20 yılını dolduran öğretmenlere başöğretmen unvanı verilmeli.” HABER: YUSUF KATRAĞ
- Erbaş, Hacı Bayram Veli Camii’nde teravih namazı kıldırdı
- Otomobilin yan yattığı kaza anı kameraya yansıdı
- Samsun'da trafik kazası: 3 yaralı
- ABD'de düzenlenen yarışmada dünya 2.'si oldu
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Tipide kocasıyla birlikte kaybolan yaşlı kadın, 2 kuzusu ve tavuğuna sarılmış halde bulundu
- SANAYİ ÇARŞISI; İÇLER ACISI!
- Antalya’da iniş sırasında motoru yanan yolcu uçağına rekor sürede müdahale
- Bisikletiyle yaptığı mitinglerle tanınan bağımsız adayın ağır yaralandığı feci kaza kamerada
- Isparta’da 20 yaşındaki genç evinde ölü bulundu
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim