Memurlar iş bırakıyor
Yüzde 11.54'lük maaş zammına tepki gösteren memurlar, 13 Ocak Pazartesi günü tüm Türkiye genelinde iş bırakacak. Memurların üye olduğu 5 konfederasyon tarafından düzenlenecek eylem kapsamında Antalya’da saat 11.54’te Aydın Kanza Parkı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na yürüyecek memurlara, geçim sıkıntısı yaşayan bütün kesimlerin destek vermesi bekleniyor.
Memurlar, 2025 yılının ilk 6 aylık dönemi için maaşlarına yapılan yüzde 11.54'lük zamma tepki gösterdi. Üyelerinden gelen tepkileri dikkate alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (BİRLEŞİK KAMU İŞ), Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR SEN), Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) ve Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM SEN), 13 Ocak Pazartesi günü örgütlü oldukları tüm iş yerlerinde iş bırakma eylemi kararı aldı. Karara ilişkin bilgilendirme açıklaması Antalya’da Eğitim Sen binasında yapıldı. KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt, Birleşik Kamu İş Antalya İl Başkanı Sadık Acar ve HÜR SEN Antalya Şube Başkan Yardımcısı Levent Doğan tarafından yapılan açıklamada, yaşanan ekonomik sıkıntıya dikkat çekilerek verilen maaş zammının yetersiz olduğunun altı çizildi. Türkiye genelinde Pazartesi günü düzenlenecek iş bırakma eylemi kapsamında Antalya’da zam oranını gösteren saat olan 11.54’te Aydın Kanza Parkı’ndan başlayacak yürüyüşe diğer sendikalara üye memurları, işçileri, asgari ücretlileri, emeklileri ve geçim sıkıntısı yaşayan herkesi davet eden başkanlar, mücadelelerinin sonuç alınıncaya kadar süreceğini vurguladı.
“SEFALET ZAMMI DEĞİL, EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ”
“İnsanca bir yaşam için iş bırakıyor, sefalet zammı değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz” diyen KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt, “Kamu emekçileri olarak, toplumun diğer kesimleri gibi yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkum ediliyoruz. Her geçen gün etkisini artıran ekonomik kriz, milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Alım gücümüz düşerken, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları gerçeğin birazını bile yansıtmazken, maaşlarımız mum gibi eriyor ve ülke olarak hızla yoksulluğa sürükleniyoruz” şeklinde konuştu.
“ARTIK YETER GEÇİNEMİYORUZ”
“2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11.54, işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15.75’lik sefalet zamları ile karşıladık” ifadelerini kullanan Karakurt, şunları dile getirdi:
“1 Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durum. İş yerlerinde alın teri döken bizler, enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün daha fazla kâr ediyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçilerin omuzlarına yıkılırken, zenginlerin vergi borçları birer birer siliniyor. Kamu kaynakları, halkın ihtiyaçları yerine sermayeye ve yandaş projelere aktarılıyor. Bu adaletsiz düzenin bedelini yıllardır neden sadece biz emekçiler ödüyoruz? Kamu emekçilerinin, işçilerin, emeklilerin insanca yaşayacak ücret taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın ücretlerimizi baskılayıp, boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa karşı kamu emekçileri olarak itiraz ediyoruz.”
“ERİYEN MAAŞLARIMIZLA TEMEL İHTİYAÇLARI DAHİ KARŞILAYAMIYORUZ”
Kamu emekçilerinin, maaşlarının büyük bir kısmını oluşturan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmamasından dolayı emekli olduklarında ciddi gelir kayıpları yaşadığının altını çizen Karakurt, şöyle konuştu:
“Yıllarca kamu hizmetinde çalışan emekçiler, emeklilik dönemlerinde açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmemeli. Bugün, kamu emekçilerinin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerden oluşmakta. Ancak bu ödemeler, emekli maaşına dahil edilmediği için emekli olanlar büyük bir gelir kaybına uğramakta. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı. Enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız, kamu emekçilerinin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamakta. Resmi enflasyon rakamları ile halkın hissettiği enflasyon arasında büyük bir fark var. Özellikle gıda, konut, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalara yapılan zamlar karşısında kamu emekçileri tarihin en hızlı yoksullaşma sürecini yaşamıştır. İnsanca yaşayacak bir ücret, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. Kamu emekçileri, geçim sıkıntısı çekmeden çocuklarının geleceğine güvenle bakabilmeli, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeli. Bu nedenle, asgari ücret ve kamu emekçisi maaşları yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmeli, maaş artışları gerçek enflasyon oranına göre yapılmalı.”
“SİYASİ İKTİDARI UYARIYORUZ” DİYEREK TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ
“Bizleri yoksulluğa ve güvencesizliğe sürükleyen politikalara karşı güçlerimizi birleştiriyor, sesimizi yükseltiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için tüm işyerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz” diyen Karakurt, taleplerini şöyle dile getirdi:
“Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz. Sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine çıkartılmasını talep ediyoruz. Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz. Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz. İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz. Kamuda mülakat değil liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz. Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz. Kamu kaynaklarının ‘müşteri garantili’ projeler için değil, halk için kullanılmasını talep ediyoruz. Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1. vergi diliminin yüzde 10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz. Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz. Özetle; savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ediyoruz. Bu haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, mücadeleyi ve dayanışmayı yükselteceğimizi ve ülkemizin tüm meydanlarında eylemlerimize devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.”
“SESSİZ KALMAYACAĞIZ”
“Ücretlerimiz, haklarımız ve onurlu bir yaşam talebimiz, yıllardır siyasi iktidarın sefalet politikalarıyla gasp ediliyor” diyen Birleşik Kamu İş Antalya İl Başkanı Sadık Acar ise, “TÜİK’in açıkladığı yüzde 44.38’lik yıllık enflasyon oranı, halkın çarşıda, pazarda yaşadığı gerçeklerle taban tabana zıt. Bizleri, gerçeği ve bilimi hiçe sayan bu siyasal manipülasyonlarla sefalet ücretlerine mahkum etmeye çalışanlara karşı mücadele bayrağını yükseltiyoruz. Vergide adaletsizlik, ek ödemelerin emekli maaşlarına yansıtılmaması, grev hakkı olmayan toplu sözleşme düzeni ve kayıt dışı çalıştırma dayatmaları, bizleri açlık sınırında yaşamaya mahkum ediyor. Maaşlarımıza yüzde 11.54 gibi komik bir zam önerisi sunmak, kamu çalışanlarının emeğine, alın terine yapılmış bir hakarettir. Bu hakarete karşı sessiz kalmayacağız” diyerek tüm kamu emekçilerine eylemlerine katılma çağrısında bulundu.
“BOYUN EĞMEYECEĞİZ, SUSMAYACAĞIZ VE SONUNA KADAR HAYKIRACAĞIZ”
Memurların her geçen yıl onurlu insanca yaşanacak gelir düzeyinden uzaklaşıp, açlık ve sefalet düzeyine doğru sürüklenmesine karşı bir araya geldiklerini söyleyen HÜR SEN Antalya Şube Başkan Yardımcısı Levent Doğan ise, “TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamı, yaşadığımız çarşı, pazar ve mutfak enflasyonundan ne kadar uzak olunduğunun en önemli göstergesi. Bizler gerçeği ve bilimi ters düz eden bu siyasal illüzyona ve sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmeyeceğiz, susmayacağız ve sonuna kadar haykıracağız. Pazartesi günü, yüzde 11.54’lük zammı kabul etmediğimizi saat tam 11.54’te haykırıyoruz” diyerek geçim sıkıntısı yaşayan herkesi eylemlerine katılmaya davet etti. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim