Öztürk: “Tedbirler alınmalı”

Eğitimde ara tatil düzenlemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Türk Eğitim Sen Antalya 1Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, sistemin verimliliği için normal eğitim hedefinin de hızla hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Düzenlemeyle ortaya çıkabilecek sorunlara da dikkat çeken Öztürk, gerekli tedbirlerin alınması uyarısında bulundu.

Türk Eğitim Sen Antalya 1Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, eğitim sistemindeki yeni düzenlemelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Değişikliklere karşı değiliz lakin hazırlıkların eksiksiz yapılarak alt yapı eksikliklerinin bir an önce tamamlanması dileğimizdir” diyen Öztürk, ara tatil düzenlemesiyle ortaya çıkabilecek sorunlara işaret etti. Düzenleme nedeniyle okul dışı öğrenme ortamlarının teşvik edilmesi gerektiğini belirten Öztürk, çalışan ailelerin tatilde çocuklarını kime emanet edeceğini sordu. Başta ek ders ücretleri olmak üzere öğretmenlerin mali kayıplarına meydan verilmemesi gerektiğini de vurgulayan Öztürk, tatil dönemlerinde öğretmenlerin okulda bulunma süre ve niteliklerinin de yeni bir tartışma konusu olacağını söyledi. Yeni düzenlemelerin verimli olabilmesi için sabahçı ve öğlenci olarak uygulanan ikili öğretimden tekli öğretime geçilmesinin de önemli olduğunu belirten Öztürk, “Sabah gün aydınlanmadan yollara döktüğümüz ya da akşamın karanlığında eve dönmek zorunda bıraktığımız bu ikili öğretim düzeninde, özellikle 5 -13 yaş arası çocuklarımızı sadece tatil düzenini değiştirerek, hedeflenen düzeyde dinlendirip motive edebilmemiz çok mümkün olamayacaktır” uyarısında bulundu.

“MOTİVASYONLARINA KATKI İÇİN OLUMLU OLABİLİR”

Ara tatil düzenlemesinin öğrencilere dinlenme imkanı sunması ve motivasyonlarına katkı sağlaması açısından olumlu olabileceğini kaydeden Öztürk, “MEB tarafından açıklanan ve medya aracılığıyla bilgi sahibi olabildiğimiz, ara tatil düzenlemesi yeni bir durumu ortaya çıkardı. Buna göre artık önümüzdeki eğitim öğretim yılında 18-22 Kasım 2019 ve 6-10 Nisan 2020 tarihlerinde iki ara tatil yapılacak. 90’ar günlük iki dönemin uzun olduğu ve öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkilediği tartışmaları uzun zamandır yapılmaktaydı. Bu açıdan her iki dönem ortasında iki ara tatil verilmesi, öğrencilere dinlenme imkanı ve motivasyonlarına katkı sağlaması açısından olumlu olabilecektir” dedi.

“GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI”

Tatil sürelerinin verimli değerlendirilmesi için tedbirler alınması gerektiği uyarısında bulunan Öztürk, “Söz konusu tatillerin, genel anlamda toplumun geniş kesimleri için olmadığından, alışıla gelen tatil formatında geçirilemeyeceği gerçeğinden hareketle bu sürenin daha farklı ve verimli değerlendirilmesi anlamında tedbirler alınmalıdır. Tatil döneminde okul ve öğretmen odaklı temalı etkinlikler öğrencilerin tatil algısıyla örtüşmeyeceği için verimli olmayacaktır. Bundan dolayı okul dışı öğrenme ortamlarının teşvik edilmesi yoluna gidilmelidir. Birer haftalık tatillerde bizim öğrencilerimiz, sizlerin çocukları çalışan aileler tarafından kimlere emanet edilecektir? Zaten bir takım ekonomik zorluklar içerisinde bulunan öğretmenlerimizin başta ek ders ücretleri olmak üzere mali kayıplarına meydan verilmemelidir. Bunun dışında tatil dönemlerinde öğretmenlerin okulda bulunma süre ve nitelikleri de yeni bir tartışma konusu olacaktır. Bir çok ders saati azaltılmasında öğretmenlerin de bir kısmı boşa çıkacak ve norm fazlası olacaklardır. Zaten atanmayan öğretmen sayımız belli ve onlar iş aş bulamıyorlar. Fakültelerini bitirmişler ve hala ailelerine muhtaç yaşamak zorundalar” ifadelerini kullandı.

“SİSTEMİN VERİMLİLİĞİ İÇİN EĞİTİM HEDEFLERİ HIZLA HAYATA GEÇİRİLMELİ”

Eğitimdeki diğer sorunlara da dikkat çeken Öztürk, “Yönetici atama sisteminde mülâkat kesinlikle kalkmalıdır. Eğitim çalışanının ekonomik ve özlük haklarında iyileştirmeler derhal yapılmalıdır. 3600 ek gösterge bir an önce verilmelidir. Eğitimde şiddet yasası acil oluşturulmalıdır. Ayrıca Bakanlık bu sistemin verimliliği için normal eğitim hedefini de hızla hayata geçirmelidir. Çünkü biliyoruz ki, sabah gün aydınlanmadan yollara döktüğümüz ya da akşamın karanlığında eve dönmek zorunda bıraktığımız bu ikili öğretim düzeninde, özellikle 5 - 13 yaş arası çocuklarımızı sadece tatil düzenini değiştirerek, hedeflenen düzeyde dinlendirip motive edebilmemiz çok mümkün olamayacaktır” diye konuştu.

ALTYAPI EKSİKLİKLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Okullarda altyapı eksiklikleri bulunduğuna da işaret eden Öztürk, “Okullarımızın spor salonu, müzik odaları, laboratuvarlar gibi bir çok eksiği var. Artı seçmeli yaptığınız dersleri özendirecek özellikler olmalı ki öğrenci o dersi seçsin. Alt yapısı olmayan okullarda Resim, Müzik ve Beden Eğitimi dersini öğrenciye nasıl seçtireceksiniz? Bu alanlarda yetenekli çocuklarımızı yok mu sayacağız ve yok olmalarına göz mü yumacağız?” diye sordu.

“DEĞİŞİKLİKLERE KARŞI DEĞİLİZ, EKSİKLİKLERİN TAMAMLANMASINI DİLİYORUZ”

Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yeni konulan derslerin öğretmenleri yok. Başka branşlardan destek alınarak göç yolda düzeltilecek. Biz medya mensupları ile birlikte gelişmeleri takip ediyoruz. Değişikliklere karşı değiliz lakin hazırlıksız yakalanmayarak alt yapı eksikliklerinin bir an önce tamamlanması dileğimizdir. Doğru tespitlerle sağlam adımlar atılmalıdır. Çocuklar yarınlarımız, gençlerde geleceğimizdir. Atatürk’ümüzün dediği gibi; ‘Öğretmenler! Yeni Nesil Sizin Eseriniz Olacaktır’ inancındayız. Biz Türk Eğitim Sen’liler her durum ve her şartta ülkemiz ve milletimiz için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun.” HABER: YUSUF KATRAĞ