“Plajlarımız iyi korunmalı’’

Muratpaşa Belediyesi, TED Antalya Koleji ve Sualtı Araştırma Derneği arasında ‘Akdeniz Foku’nun Korunması ve Tanıtımı’ ile çevre bilincinin oluşturulması için protokol imzalandı. Törende konuşan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal; “Plajlarımızı iyi korumamız ve düzgün işletmemiz lazım. Kazandığımız mavi bayrakları kamu duyarlılığı ile sürdürmeye kararlıyız’’ dedi.

Nesli tükenmekte olan Akdeniz Fok’u için Erdal İnönü Kent Parkı’nda düzenlenen törenle protokol imzalandı. İmza törenine; Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, TED Antalya Koleji Lise Müdürü Zeynep Banu Bayındır, Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) kurucu üyesi Cem Orkun Kıraç ve sivil toplum kuruşlarının temsilcileri katıldı. Mutabakatın imzalanmasının ardından festival kapsamında düzenlenen amatör ve profesyonel fotoğrafçıların katıldığı Fotomaraton’un kazananları açıklanarak hediyeleri verildi.

“ÇEVRECİ KOMŞU KART 50 BİNE ÇIKACAK”

Törende konuşan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal; “Çevre duyarlılığını göstermek Türkiye’de de dünyada da en çok Antalya’mıza yakışıyor. Bütün Türkiye’ye yayılan inovativ bir proje olan Çevreci Komşu Kartı geliştirerek sürdürmek istiyoruz. Örnek projemizin Türkiye’de yaygınlaşmasını ve daha da hızlanmasını bekliyoruz” diyerek Çevreci Komşu Kartın Muratpaşa’da yaklaşık 25 bin akreditasyonu olduğunu bu sayıyı 50 bine çıkarmak istediklerini kaydetti.

“PLAJLARI İYİ KORUMAMIZ VE DÜZGÜN İŞLETMEMİZ LAZIM”

Geçtiğimiz yıllarda mavi bayraklı plaj sayının arttığını kaydeden Uysal, falez plajlarının bütün Türkiye’nin ilgi odağı olduğunu ekledi. Uysal; “Plajlarımızı iyi korumamız ve düzgün işletmemiz lazım. Kazandığımız mavi bayrakları kamu duyarlılığı ile sürdürmeye kararlıyız. Hopa’dan Antakya’ya kadar kıyılarımız çok büyük oranda kiracı adı altında işgal altında. Düzgün işletene sözümüz yok. Ama ne yazık ki düzgün işleten sayısı çok az. Biz bunu Muratpaşa’da minimuma indirmek ve hatta tamamen ortadan kaldırmak için büyük çaba içerisindeyiz. Hem mavi bayraklı plajlarımızı arttırmaya çalışacağız hem kamu hassasiyeti ile işletme ve koruma duyarlılığını geliştirerek bunu sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“MURATPAŞA’DA ÇEVRE DUYARLILIĞI HİÇ BİTMEYECEK”

Çevre eğitimi çalışmalarını en geniş şekilde sürdürdüklerini ve bu konuda vakıf tarafından verilen ödülleri üst üste Muratpaşa’nın aldığını belirten Uysal; “Paylaşımımızı bütün çevreci kurumlarımızla en etkin şekilde sürdürmek istiyoruz. Yaptığımız her şeyi ortaklaşa ve paylaşarak yapmak istiyoruz. Geçtiğimiz üç günde yaptığımız festivalin, gelecek yıl için hazırlıklarına hemen başlamalı ve bunu geliştirerek devam ettirmeliyiz. Değinmemiz gereken başka bir konu gelecek yıl robot teknoloji, akıllı teknoloji adı altındaki gelişmelerle dünyadaki çevrecilik duyarlılığını birleştiren bir entelektüel zemin oluşturmamız. Çünkü hiç ilgisizmiş gibi görünen iki alan var. Aslında ikisi de doğrudan çevre ile ilgili. Olumsuz gelişmeler büyük bir hızla ilerlerken bir yandan da insanoğlunun üretim ilişkilerindeki ağır bozulma çevreyi de tehdit edecek boyutlara gidiyor. Gelecek yıl ki çevre festivalinde konuşarak bu konulara girmek istiyorum” diyerek Muratpaşa’da çevre duyarlılığının hiç bitmeyeceğini ekledi.

“İNSAN DOĞAYA ZARAR VERDİĞİNDE, KENDİNE ZARAR VERİYOR”

İnsanların dünyanın bir parçası olarak yaşadığını ve aslında dünya üzerindeki her şeyin bir bütünlük arz ettiğini, insan için doğal olan davranışların dünyanın sağlığı için de iyi olduğunu belirten GEA Antalya yöneticisi Murat Beşparmak; “Ekoloji faaliyetleri yaptığımızda gördük ki, ekoloji atölyelerine katılan kişiler orada örneğin ekolojik deterjan yaptığında, o hijyen fikri ve ürettiği deterjanların doğaya zarar vermeyeceğinin bilincinde olması, bu bilinci kazanması psikolojisine iyi geliyor. Zararlı duygu ve düşüncelerden arındırıyor insanı, o yüzden hem dünyayı hem de kendi psikolojimizi korumuş oluyoruz. Bu yüzden aslında ekoloji faaliyeti insanın kendi doğasına dönmesi anlamına geliyor. Günümüz yaşam stillerinde materyalizmin etkisiyle insan etik değerlerinden uzaklaşıyor ve bundan dolayı bir zihinsel kirlenme ile karşı karşıya kalıyor. Bir Kızılderili sözü şöyle der: İnsan doğaya zarar verdiğinde, kendine zarar verdiğini bilseydi doğaya zarar vermezdi. Bu bilgece sözü dinlemeye bugün daha çok ihtiyacımız var. Çevre festivali atölyeleri ve deniz dibi temizliğiyle biz de bu fikri hayata geçirmeye gayret ettik” şeklinde konuştu.

“AKDENİZ FOKU, TÜRKİYE’DE 100 CİVARINDA”

“Nesli tükenmekte olan Akdeniz fokunun korunması için Antalya’nın kıyılarında ve tüm ilçelerinde ortak proje yapmayı konuştuk bu nedenle burada olmaktan çok mutluluk duyuyorum. Akdeniz Foku’nun tüm dünya popülasyonu 750 civarında, Türkiye’de de 100 civarında. Projede yapılmaya çalışılacak olan tek başına bir türü korumak değil. Sadece güzel görünen, önde olan simge canlıların korunması gibi yanlış bir algı var, bu yanıltıcı bir algı. 1987’den günümüze kadar 32 yıldır bu nadir canlıyı ve yaşam alanlarını koruyoruz. Nadir canlı ve yaşam alanı derken, yaşam alanlarının altını çiziyoruz. Doğal kıyılar, sağlıklı deniz ve kıyı ekosistemi bütün canlılardan daha önemli” diyen Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) kurucu üyesi Cem Orkun Kıraç, yaşam alanı ve eko sistemin olmaması durumunda türlerin de olmayacağını belirterek, sloganlarının ‘Akdeniz fokunu korumak, Akdeniz’i korumaktır’ olduğunu söyledi. HABER: AYSEL ÖNER